Anahtarlar перевод на португальский
7,543 параллельный перевод
Bu anahtarlar da bize listenin geri kalanını verecek.
Que nos vão dar o resto dos nomes.
Bu Cipher anahtarlarını nasıl bulacağız?
Como arranjamos essas chaves de Cifras?
Anahtarlar sende olunca fiyatı sen koyarsın.
Quando tens as chaves, tu fazes o preço.
Anahtarları aldı.
Levou as chaves.
Anahtarlarım nerede?
- Onde estão as minhas chaves?
Evet ve Greenblatt kartına ev anahtarları takılı olduğundan çizik içindeydi.
Sim, e o cartão-chave da Greenblatt estava junto com as chaves dele e desgastado.
Anahtarlar.
Chaves.
- Arkadaydım. - Scotty, anahtarlar sende mi?
- Estava lá dentro.
Öldürecek misin beni? Anahtarları ver.
Vais matar-me?
- Anahtarları kilitte bırakmışsın, açamadım.
- Deixou as chaves na porta. - Não conseguia abrir.
Anahtarlar lastiğin üstünde.
As chaves estão no pneu.
Bana vurduğunu ve anahtarları aldığını söylerim.
Digo que deste-me um soco e levaste as minhas chaves.
Anahtarlarımı istedi, hayır dedim. Bana yumruk attı ve arabayla gitti.
Ela... pediu-me as minhas chaves, eu disse que não, deu-me um soco e saiu com o carro.
O yüzden ya anahtarları ver ya da yolumdan çekil.
Por isso, ou me dá as chaves ou sai do meu caminho.
Bana anahtarları vermeyecektin evlat.
Não me devias ter dado a porra das chaves, rapaz.
- Verin anahtarları.
- Deem-me as chaves.
Verin şu anahtarları.
Deem-me as chaves.
Lütfen anahtarları verin.
Deem-me as chaves, por favor.
- Arabanın anahtarları lazım.
Preciso das chaves do teu carro.
Anahtarlar, yepyeni.
Chaves. São novas.
Anahtarlar!
Chaves!
Anahtarları nereden buldun?
Onde arranjou a chave?
Anahtarları cebimden almamın mahsuru yoktur umarım.
Importa-se que tire as chaves do bolso?
Onlara anahtarları geri göndereceğimi söyledim.
Não, eu lhes disse que ia devolver as chaves
Formanmobile'in anahtarlarını aldı.
Ficou com as chaves do meu carro.
Anahtarlarımı çaldı.
Não importa.
İkinci karavan, anahtarlar kontakta.
A segunda carrinha, as chaves estão lá dentro.
- Arabanın anahtarlarını ver lütfen.
Dá-me as chaves do carro.
İşte anahtarlarınız, buyurun Bay Tilki.
As chaves, Sr.ª Raposa.
Sakin. Bana arabanın anahtarlarını veriyorsun.
Dê-me as chaves do carro.
Tezgahın üzerinde, anahtarları ver ona.
No balcão, ao meu lado. Dá-lhe as chaves.
- Araba anahtarlarınla mı?
Com chaves do carro?
Şanslıyız ki, yaşadığım yerden kalan anahtarlarım var.
Por sorte ainda tenho a chave do tempo em que morava aqui.
Pardon, henüz anahtarları vermemiştim değil mi?
Desculpa, ainda não fiz cópias das chaves. Está bem.
Evet, yani... Mutfak çekmecesinde arabanın anahtarları var.
Bem... na cozinha estão as chaves da pick-up.
Araba anahtarlarını Rand'e ver.
- Que maluquice lá em Virgínia.
Anahtarları ver.
- Passa-me a chave.
Ah, anahtarlarımı kaybettim.
Perdi as minhas chaves.
Hala anahtarlarımı arıyorum.
Continuo à procura das minhas chaves.
Anahtarlarını kaybetmesi onun tipik mükemmel iş performansını yansıtmıyor.
Perder as chaves dele não é um reflexo do seu típico e excelente desempenho no trabalho.
Nöbetçiden anahtarları al.
Hey, apanhem as chaves do guarda.
Durduğunda, etrafıma bakındım, gardiyanın anahtarlarını fark ettim.
Quando parou, olhei em volta, vi a chave das algemas ali.
Lamond'ın evinin kilidini açan anahtarlar da.
E também tinha a chave da casa do Lamond.
- Anahtarları mı vardı?
- Tinha as chaves?
- Anahtarları vardı.
- Tinha as chaves.
- Sanki anahtarları var gibi.
- Como se tivesse as chaves.
Minibüsün anahtarlarını da getir...
Depois, traz as chaves da carrinha. - Elas estarão...
Minibüsün anahtarlarını da getir.
E traz as chaves da carrinha!
Var ve anahtarları da bende.
Nós temos, e eu ainda tenho as chaves.
- Anahtarları bırakayım sana.
- Deixo-te a minha chave.
Anahtarları üzerinde.
As chaves estão lá dentro.