Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ D ] / Dünya savaşı

Dünya savaşı перевод на португальский

1,850 параллельный перевод
I. Dünya Savaşı gazisi ve bir SS'de Tümgeneral olan
Um veterano da Primeira Guerra Mundial e general importante das SS,
Bunların en çok bilinenleri 1. Dünya Savaşı, 2. Dünya Savaşı ve Vietnam Savaşı'dır.
As 3 mais famosas foram a Iª Grande Guerra, a 2ª Guerra Mundial e a do Vietname.
Dünya Savaşı. 1914 yılı, Avrupa'da savaş İngiltere-Almanya merkezinde başladı.
Em 19l4, rompeu a guerra centrada entre Inglaterra e Alemanha.
"Büyük yatırımcılar, dünya savaşıyla yakından ilgileniyorlar, çünkü savaş, yüksek kar getirecek fırsatlar demek."
"Os grandes interesses bancários estiveram na raiz da Grande Guerra, devido às grandes oportunidades de lucro."
1. Dünya Savaşı 323.000 Amerikalının ölümüne sebep oldu.
Esta primeira guerra mundial causou 323000 mortes entre os americanos.
Dünya Savaşı 7 Aralık 1941'de, Japonlar Pearl Harbour'daki Amerikan üssüne saldırdılar, ve bizi savaşa soktular.
A 7 de Dezembro de 194I, o Japão atacou a frota Americana em Pearl Harbor, despoletando a entrada na guerra.
Bu, Amerikan iş dünyasının 2. Dünya Savaşı'nda her iki tarafı da nasıl finanse ettiğini gösteren ufak bir örnek sadece.
Este è apenas um pequeno apontamento sobre como os EUAfinanciou ambos os lados na Segunda Guerra Mundial.
Amerika bi başka dünya savaşı istemiyor, bi tanesi yeter.
A América não deseja uma outra guerra mundial, ainda mais uma guerra atómica.
Birinci Dünya Savaşı sırasında genç bir Fransız öğrenci zamanını Eiffel kulesinin tepesinde telsiz operatörü olarak geçirmişti.
Durante a Primeira Guerra Mundial, um jovem estudante francês passou o seu tempo no topo da Torre Eiffel como operador de rádio.
Burada, geriye kalan iki sivilden biriydi. Kalan her yer 1. Dünya Savaşı yaralılarıyla doluydu.
Ele era um dos únicos dois civis que ainda restavam aqui, o resto do lugar estava repleto de feridos da primeira guerra mundial.
Dünya Savaşı Tanrıyı öldürmüştü.
A primeira guerra mundial matou Deus.
Fakat Üniversiteye gittiği zamana kadar 1. Dünya savaşı bitmişti.
Quando ele foi para a universidade, a primeira guerra já tinha acabado.
İngilizler İkinci Dünya Savaşı'ndan yeni çıkmıştı.
Os Britânicos tinham acabado de sair de uma experiência devastadora na Segunda Guerra Mundial.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman Askerlerinin kullandığı genelevin adı.
É o nome de um bordel que os soldados alemães Frequentavam durante a Segunda Guerra Mundial.
- İkinci Dünya Savaşı.
Que guerra?
İkinci Dünya Savaşı tarihçileri ve bölge uzmanlarım var internet sitesinden resimleri inceliyorlar.
Tenho historiadores da 2ª Grande Guerra e peritos regionais a examinar as imagens do site.
Dünya Savaşı'nda görev yaptın mı, Hugh?
Viste alguma acção na 2ª guerra? Um pouco.
Sovyet helikopterleri önüne çıkan her şeyi, insanları, hayvanları yiyecek stoklarını yok ederken, Afganlara, Birinci Dünya Savaşı'ndan...
Oferecem aos Afegãos espingardas da Primeira Guerra Mundial. Enquanto os helicópteros soviéticos matam tudo o que encontram.
Hükümetin bugünkü konusu... erken hamilelikler neticesinde... çöken sosyal güvenlik sisteminin ekonomiyi yok edeceği... ve 3. dünya savaşına neden olacağıdır.
O nosso Caso-Afirmação de hoje é os efeitos que fazem aumentar as gravidezes nos adolescentes. Vão eventualmente degradar a Segurança Social, e destruir a Economia, e resultar na Terceira Guerra Mundial.
- Üçüncü dünya savaşı.
- É a terceira guerra.
Sanırım şuradaki büyük depolar, İkinci Dünya Savaşı'ndaki Deniz Kuvvetleri üssünün kanalizasyon tesisi.
E acho que aquelas cisternas enormes ali eram a planta dos esgotos para a base da marinha, na Segunda Guerra Mundial.
İkinci Dünya Savaşı'na geri dönmeniz gerekiyor.
Bem, vamos ter de voltar até a Segunda Guerra Mundial.
1.Dünya savaşından Vietnam Savaşı'na kadar, Birleşik Devletler Ordusu mecburi hizmetle asker alımına bel bağladı.
Desde da 1ª Guerra Mundial até à Guerra do Vietname, os Estados Unidos recorreram à recruta para ter tropas.
2 tablet alırsan, valla, 3. dünya savaşına kadar uyursun.
Dois comprimidos... e dormes durante até à Terceira Guerra Mundial.
Buraya İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra gelmişiz.
Nós chegamos aqui depois da Segunda Guerra Mundial.
Sonuçta Nazilerin İkinci Dünya Savaşı'nı kazanmak için çağırdığı bir iblisi korumak herkesin harcı değil.
Sabes, nem todos acharam bem manter um demónio... invocado pelos nazistas para ganhar a 2ª grande Guerra. Mata-o.
İngilizler, İkinci Dünya Savaşı sonrası soykırım uygulayarak Filistin'deki mültecilerin sayısını azaltmaya çalıştılar.
Após a 2ª Guerra mundial, os Britânicos tentaram restringir a enchente de refugiados do pós-holocausto, para a Palestina.
Dünya Savaşı'nın sonunda Türkler yenilgiye uğradı.
Depois de termos expulso os Turcos, no final da Grande Guerra, nós...
Dünya Savaşında, 442. Japon-Amerikan savaş alayı Avrupadaki savaşta 9486 ölü ve yaralı zaiyatı verdi.
Na Segunda Guerra, a Esquadra de Combate Japonesa-Americana sofreu 9.486 baixas nas mais violentas lutas na Europa.
Başlarında II. Dünya Savaşı'nda De Lattre'nin ordusunda çavuşluk yapmış biri var.
É liderada por um ex-sargento da 2ª Guerra do exército de De Lattre.
Dünya Savaşı'nda oldu.
Não, é da 2ª Guerra.
I. Dünya Savaşı'nda Fransa'ya hizmet ettiği yönünde askeri belgeleri olduğunu söylüyor.
ele disse que lutou pela França na 2ª Guerra, e tem os documentos.
Dünya Savaşının tüm şiddetiyle devam ettiğini, birliğinin Filipinlere sevk olduğunu, ve de 20 yaşında olduğunu söylemişti. Ve bunu kanıtlamak için de, 2. - Şaşırtıcı.
E para o provar ele disse que a Segunda Guerra Mundial estava forte, que a sua unidade estava a ser mobilizada para as Filipinas,
1947 ikinci dünya savaşı sonrasında... 23 Ulus, GATT adı verilen... Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması imzaladılar.
Em 1947, pouco tempo depois do final da Segunda Guerra Mundial, vinte e três nações assinaram um acordo geral de tarifas e comércio :
Bu ilke, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Nuremberg davalarında belirlenmiş ve uluslar arası ceza hukukunu tesis etmiştir.
Estabeleceu-se nos Tribunais de Nuremberga, após a II Guerra Mundial. E instituíu-se os princípios, do direito penal internacional.
İkinci Dünya Savaşı beş yıldan kısa sürdü.
A Segunda Guerra Mundial durou menos do que cinco anos.
Birinci Dünya Savaşında İngiliz piyadelerinin cesaretini öven şiirler yazarken, yüksek komuta ile alay ettiler, çünkü kötü kararlarla yüz binlerce cesur piyadeyi telef etmişlerdi.
Na 1ª Guerra Mundial, os soldados alemães escreveram poemas elogiando os britânicos. Admiravam-nos, quase tanto quanto se riam das ordens britânicas que provocaram a morte de centenas de milhares.
2. Dünya Savaşı sonunda, Müttefikler Tokyo'da Savaş Suçları Mahkemesi kurdu.
Ao fim da II Guerra Mundial, os Aliados convocaram em Tóquio um Tribunal de Crimes de Guerra.
Tuskegee kampı 2. dünya savaşından sonra 28 yıl daha açık kaldı.
Tuskegee decorreu ao longo de 28 anos após a Segunda Guerra.
Neden Nazi Almanya'sı döneminde II.Dünya Savaşı'nın ortasına girmeni istiyormuşum gibi öyle dedin ki?
Porque dizes isso como se te estivesse a convidar para saltar de pára-quedas na Alemanha nazi durante a segunda guerra mundial?
Dünyamız bitmeyen bir savaşla durmadan şekilleniyor. Bu savaş, karaları yukarı iten Dünya'nın iç sıcaklığıyla onu aşındıran erozyon güçleri arasında.
O nosso mundo é constantemente remodelado por uma batalha interminável entre o calor interno do planeta, que empurra a terra para cima, e as forças de erosão, que a desgastam.
İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda
No fim da Segunda Guerra Mundial,
İkinci Dünya Savaşı'ni yaşayanlar şimdi hükümetlerin
Tinha-mos passado pela Segunda Guerra Mundial.
Çıkan her krizin yeni bir vahşetle sonuçlanmadığı, her gazetenin savaş ve şiddet haberleriyle dolu olmadığı bir dünya hayal etmek... Şey, bu insanların insan olmayı bıraktıkları bir dünya hayal etmek olur.
Imaginar um mundo em que isto não fosse assim, em que cada crise não resultasse numa nova atrocidade, em que todos os jornais não estivessem cheios de guerra e violência, seria imaginar um mundo em que os seres humanos
Savaş olmayan, yoksulluk olmayan, cinayet olmayan, tecavüz olmayan bir dünya.
Um mundo sem guerra, sem pobreza, sem assassínios, sem violações.
Çıkan her krizin yeni bir vahşetle sonuçlanmadığı, her gazetenin savaş ve şiddet haberleriyle dolu olmadığı bir dünya hayal etmek... Şey, bu insanların insan olmayı bıraktıkları bir dünya hayal etmek olur.
Imaginar um mundo onde isso não acontecesse, onde cada crise não resultasse numa nova atrocidade, onde todos os jornais não estivessem cheios de guerra e violência, seria imaginar um mundo onde o ser humano deixasse de ser humano.
Bizden veya özgür dünya üzerindeki başka birilerinden silah aldıkları takdirde kazanacaklarını söyledikleri bir savaş.
Uma guerra que, dizem eles, se conseguirem armas, vindas de nós ou de mais alguém no mundo livre, vencerão.
Özür dilerim. Düğünümüz bile 3. Dünya Savası'na döndü.
Nós não podemos nem ter um casamento sem virar a 3ª Guerra Mundial.
Eğer bütün dünya bu kadar düşünceli olsaydı savaş falan olmazdı.
Se essa atitude atenciosa que tiveste, fosse a atitude do mundo inteiro, mão haveria guerras.
Dumanla kaplı gökyüzü, en büyük savaş dramının son bölümünün henüz çekildiğini Dünya'ya gösteriyor.
O céu coberto de fumaça mostra ao mundo o capítulo final do maior drama de guerra já filmado.
Hesaplamalarımıza göre dünya çapında bütün savaş başlıkları etkisiz hale gelmeden harekete geçmemiz için 40 dakikadan az bir süremiz var.
De acordo com nossos cálculos, temos temos de 40 minutos para agir antes de todos silos mundiais sejam inutilizados.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]