Herşeyi gördüm перевод на португальский
66 параллельный перевод
Hey, herşeyi gördüm. Yarın seni ve köpeğini dışarı atacağım.
Eu vi. Amanhã expulso os dois, você e o cão.
- Herşeyi gördüm anne.
- Vi tudo, mãe. Tudo.
Albay Saito, herşeyi gördüm ve duydum.
Coronel Saito, vi e ouvi tudo.
Ben de ordaydım kızım, herşeyi gördüm.
Eu estava lá, querida. Sei o que aconteceu.
Hatta hepsinde bulundum delikanlı, ve bütün herşeyi gördüm.
Até já estive lá. E vi tudo aquilo!
20 yıldır taksi kullanıyorum, artık herşeyi gördüm.
Há vinte anos que sou taxista, já vi de tudo.
Oh, evlat, ben bu ormanda herşeyi gördüm.
Ena pá, já vi de tudo nesta mata.
Her yerleri dolaştım, tüm 7 deniz gezdimi, herşeyi gördüm, herşeyi yaptım. Bu yüzden insanların kötü olduğunu biliyorum. Hepsini tanırım.
Estive no cabo, naveguei pelos 7 mares, vi tudo, fiz de tudo, é por isso que sei que as pessoas não prestam.
Herşeyi gördüm!
Eu vi!
Bunu sakla, burdaki herşeyi gördüm
Cale-se, eu vi o que aconteceu.
Görmek istediğim herşeyi gördüm.
Acho que vi tudo o que queria.
... "memur bey herşeyi gördüm" dedi.
Eu vi tudo, seu guarda.
Herşeyi gördüm.
Eu vi tudo.
- Herşeyi gördüm.
- Eu vi tudo.
Herşeyi gördüm.
Vi tudo.
Kötü bir ruh halindeyim! - Herşeyi gördüm.
Estou de mal humor!
Çavuş, dürbünden herşeyi gördüm.
Sargento, vi tudo pelos binóculos.
Herşeyi gördüm.
E sabe uma coisa?
Daha önceden bağlandık sen ve Jean hakkındaki herşeyi gördüm.
Nós ligamos antes. Eu vi tudo sobre a Jean, sobre ti.
Dediğim herşeyi gördüm.
Tudo o que disse que vi, eu vi.
Ben herşeyi gördüm!
Já vi tudo!
Herşeyi gördüm. - Onların başı belada.
Vi tudo, elas estão em apuros.
Herşeyi gördüm!
Eu vi tudo.
Oradayken geçmişe baktım ve Angelus'ken yaptığın herşeyi gördüm.
Quando eu estava lá em cima eu pude olhar para o passado... e ver tudo o que tu fizeste como Angelus.
Siz kediler, benim komutama girmemek için dua edin, çünkü herşeyi gördüm ben.
É bom rezarem para não serem colocados no meu quartel porque eu já vi de tudo.
Herşeyi gördüm. Kitap dükkanının sahibiyim. - Beni dinlemenizi talep ediyorum.
Eu vi tudo, sou dono da livraria.
Masum numarası yapma. orada... kapının arkasındaydım. Herşeyi gördüm.
Não te faças de inocente... eu estava lá, atrás da porta.
Bu sefer, onlar çıplaktı, ve herşeyi gördüm.
Desta vez, estavam nus e vi tudo.
... ve herşeyi gördüm.
... e vi tudo. Eles estavam...
Bu sefer, onlar çıplaktı, ve herşeyi gördüm. Onları yine öpüşürken gördüm.
Eu vi-os a beijarem-se outra vez.
Herşeyi gördüm. Kesinlikle sağlamdı.
- Eu vi tudo, você explodiu tudo!
- Herşeyi gördüm.
Eu vi desde o início.
Herşeyi gördüm.
Eu vejo tudo.
Herşeyi gördüm, Geneva.
Eu vi tudo, Geneva.
Gerçeği söylüyor, Şerif,... ben herşeyi gördüm.
Eu vi tudo.
Ben herşeyi kendi gözlerimle gördüm.
Vi com os meus próprios olhos.
Herşeyi... gördüm... ve herşeyi yaptım.
Eu... já vi de tudo... e já fiz tudo.
Herşeyi gözlerimle gördüm.
Vi todo isso com meus próprios olhos ;
Birçok garip şey gördüm, fakat herşeyi kontrol eden tek bir gücün olduğuna beni inandıracak birşey görmedim.
Já vi muita coisa estranha, Mas nunca vi nada que me fizesse acreditar que há uma força toda poderosa que controle tudo.
DAVID : Peki karşılığında ne gördüm ha? Sizin için herşeyi yaparken...
E olha o que ganhei, quando estava a correr tudo bem para nós...
Utanma, sende olan herşeyi ben gördüm.
- Até parece que nunca te vi nú.
Bu sabah seninle ilgili çok güzel rüyalar gördüm ve herşeyi verirdim...
Esta noite tive um sonho lindo com você.
Demarest'e kim olduğunu sordoğumda, o görüntüleri gördüm. Bu Cehennemi ve herşeyi, bana bakan...
Quando falei com Demarest, tive uma espécie de visão deste inferno... desta coisa.
Bilirsin, çocukken ben - seni sahnede gördüm, düşündüm ki, "Bu benim kızkardeşim,... o herşeyi yapabilir."
Quando eu era criança e via-te no palco, eu pensava "Aquela é a minha irmã! Ela pode fazer qualquer coisa!"
Yaptığın herşeyi, açıkça gördüm ve hatırlıyorum.
Eu não sou cego... O que fizeste,
Öyle demiyordum, birçok insan gördüm ama... O biliyordu. Ona herşeyi söyledim!
Via outras pessoas, mas nunca me disse nada.
Herşeyi iki kez gördüm 2 bulut?
Estou a ver a dobrar! - Duas nuvens!
sen burdayken, onun yüzünde bunu gördüm bunu hissediyorsun, bu şeyi, insanlara yardım etme sebebimizi bu kız masanda ölebilirdi belki, belki de değil ama şimdi inşa ettiğimiz herşeyi biliyorsun, bütün hepsini harcayacaklar çünkü sen çok ileri gittin
Eu vi-o na sua cara quando esteve aqui. Sentiste aquela coisa, a razão de ajudarmos as pessoas. Aquela miúda podia ter morrido.
Gwen, herşeyi kendi gözlerimle gördüm.
Gwen, eu estava lá e vi-o fazer aquilo com os meus próprios olhos.
Öldürmek üzere olduğum adama baktım ve o an herşeyi daha iyi anlamaya başladım. Gurur ve öfkemin beni nerelere sürüklediğini... ne hallere düşürdüğünü gördüm.
Olhei para baixo naquele homem e estava prestes a mata-lo, e naquele momento, vi muito claramente... o quanto a minha raiva e o meu orgulho tinha me tirado, o quão longe eu tinha caído.
hayatımda 2. şansı elde ettim ve ilk defa bir umut gördüm birden farkettim ki etrafımda beni seven mükemmel insanlar var ve bu müthiş birşey ve ben bir rüyada gibiydim ve ben bu rüyayı bir gün daha yaşamak için herşeyi ama herşeyi yaparım
Não sei, as coisas mudaram. Foi como se tivesse tido uma segunda oportunidade na vida e, pela primeira vez, vi uma esperança. E, de repente, apercebi-me de que estou rodeada de fantásticas e maravilhosas pessoas, que amo e que me amam.
gördüm 831
gördüm seni 25
gördüm onu 79
gördüm onları 17
herşey 150
herşey yolunda mı 236
herşey iyi olacak 43
herşey tamam 39
herşeyi 155
herşey yolunda 454
gördüm seni 25
gördüm onu 79
gördüm onları 17
herşey 150
herşey yolunda mı 236
herşey iyi olacak 43
herşey tamam 39
herşeyi 155
herşey yolunda 454