Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ K ] / Kızı bırak

Kızı bırak перевод на португальский

1,972 параллельный перевод
Kızı bırak, La Boeuf.
Largue o chicote, LaBoeuf.
Kızı bırak gitsin
Apenas deixe-a fora disto. Olhe.
- Kenara çekip kızı bırakırsak olur.
Se encostarmos e a deixarmos sair, conseguimos.
Kızı bırakın gitsin.
- Deixa a miúda ir.
Kızı, boşandıktan sonra Wook'u annesine bırakıp, Busan'a taşınmış.
A filha deixou-lhe o Wook depois do divórcio e vive agora em Busan.
- Dostum, kızı rahat bırak.
- Parceiro, deixa-a em paz.
- Akıllı kızım. Bırak hadi.
Larga a câmara.
- Kızı bırak!
- Larga-a!
Lütfen mesaj bırakın, sizi en kısa sürede arayacağız.
Por favor, deixa uma mensagem... e ligamos assim que possível. Tem um bom dia.
Biz sadece... Kapıyı her zaman açık bırakırız.
Pois, mas nós deixamos sempre a porta aberta.
- Bırak da kız eğlensin biraz.
- Deixa-a divertir-se um pouco.
AlışıImadık bir şekilde rehine durumu olursa, serbest bırakıImanız için pazarlık yapmayacağız.
Nos casos improváveis, onde os reféns estão dentro da prisão, não negociaremos a sua libertação.
Atlarınız geldiğinde kız da al git ve oraya bırak.
Quando fores, leva a menina e deixe-a lá.
Janice, kızı rahat bırak ve gitmesine izin ver.
Janice Deixa a rapariga em paz, para se ir embora
Belki de kısa bir süre için işi bırakıp tatile çıkmalıyız.
Poderíamos fechar a clínica por um tempo e tirar umas férias.
O koca kırmızı burnuyla, koca kırmızı düğmeye dokunur ve bombaları bırakır.
Acerta no botão vermelho com o seu grande nariz vermelho, e... Bombas lançadas!
Bırakın kızı.
deixa-a ir.
Bırak kızı gitsin, Deacon.
deixa-a ir, Deacon.
- Bırak kızı gitsin, Seth.
Deixa-a ir, Seth.
Ben senin kız arkadaşın değilim, sen de benim annem değilsin, o yüzden sadece beni yanlız bırak.
Não sou sua namorada e você não é a minha mãe. Deixa-me em paz.
Kızınızın odasının ışığı 10 dakika kadar önce sönmüş o yüzden telefonu hemen bırakın çünkü kimseyi bilgilendirmeyeceksiniz.
A luz no quarto da sua filha apagou-se há dez minutos, portanto quero que poise o telefone porque não vai tentar avisar ninguém acerca disto.
Lütfen adınızı ve numaranızı bırakın, size en kısa zamanda dönülecektir.
Deixe nome e número após o sinal e ligarei assim que possível.
Aramanızı şu anda cevaplayamıyoruz ama isminizi ve numaranızı bırakırsanız en kısa sürede size döneceğiz.
Ele não pode atender agora, mas se deixar o seu nome e número, ele entrará em contacto consigo logo que possa.
Bırak kızı!
Deixa-a ir!
Bırak yorum yapmayı da kızı bul.
Pára com os comentários. Encontra-a.
Bırak kızı.
Larga-a.
Ölünce bütün mal varlığımı Çin Kızılhaç kurumuna bırakıyorum.
Se eu morrer, toda a minha herança será doada à Cruz Vermelha da China.
Kızı bırak.
Larga a rapariga.
Lütfen sinyal sesinden sonra ayrıntıIı mesaj bırakınız en kısa sürede biri sizi arayacaktır.
Por favor, deixe uma mensagem detalhada após o sinal. E alguém lhe assim que puder.
Bizim zamanımızda okuldan ayrılırdın... kızın birini hamile bırakıp müzik yapmaya başlardın.
O que aconteceu a desistirem do secundário... engravidarem uma gaja e começarem uma carreira musical?
Karısına sadık olması, hastamızı kimliğini reddetmek zorunda bırakıyor.
Para ser fiel à mulher, o doente tem de negar a identidade.
Beni 1 yaşındaki kızımla bırakıp gitti.
Ela deixou-me com a nossa filha de uma ano de idade.
Ondan sonra orduya yazıldı Çöl Fırtınası harekâtı için Kuveyt'e gitti ve geri döndükten birkaç yıl sonra bağımsız bir vatandaş olduğunu ilan edip vergilerini ödemeyi bırakınca Başsavcılık onu Alderson'a yolladı.
Bom, depois disso, ele entrou pro exército, e foi para o Kuwait para a "tempestade no deserto", e quando voltou, depois de alguns anos, ele parou de pagar seus impostos, alegando que era um cidadão soberano, e assim os advogados do estado o mandaram para Alderson.
Kızı bırak.
Larga-a!
İlahileri ve duaları bırakıp eskisinden daha sıkı çalışmalıyız.
Portanto, em vez de entoarmos cânticos e de rezarmos, escavaremos, transportaremos e construiremos.
Ya kapıyı açıp kızı serbest bırakırsın ya da gazı salarım.
Por isso, ou abres a porta e deixa-la sair, ou eu solto o gás.
Baştaki eleman, yarım milyon dolarlık tahvil hissesi alır telefon üzerinden fiyatı şişirmek için adam tutar doruğa ulaştığı zaman elden çıkarır alıcılarımızı da değersiz hisselerle bir başına bırakır.
Um tipo compra meio milhão de dólares em acções, põe os seus rapazes a inflacionar o preço, vendendo-as pelo telefone, e depois vende as acções quando elas chegam ao pico, deixando assim os compradores com acções sem valor nenhum.
Çocukların burada bütün gece yalnız bırakıldığını söyledi ve görünüşe göre iki kız, Will ve Quinn kayıp.
Disse que as crianças estiveram aqui sozinhas toda a noite e parece que duas delas, a Will e a Quinn, desapareceram!
Bırak kızı gitsin
Solta-a.
Çam iğneleri kırmızı boya gibi görünen tannik asit bırakırlar.
Bem, as agulhas de pinheiro deixaram ácido tânico, que actuaram como corante vermelho.
Güzel bir hayatımız olabilir, birbirimizi daha sık görebiliriz ancak birlikte yaşama konusunda ısrar etmeyi bırakırsan.
Poderíamos ter uma vida boa, ver-nos frequentemente... se não insistisse para que vivêssemos juntas.
Bırak kızı.
Deixa-a ir!
- Kızı rahat bırak.
Deixa a rapariga em paz.
Sonra kiliseye aniden giriyor, ve kız da diğer oğlanı mihrabda bırakıyor.
Então ele irrompe pela igreja e ela abandona o outro tipo no altar.
Anne, ben senin kızınım, ve seni seviyorum. Bırak yardım edeyim.
Mãe, sou tua filha e adoro-te.
Bırak da kız istediğimiz şeyi yapsın.
Só deixa a miúda fazer o que pedimos para fazer.
- Bırak kızın peşini.
- Deixa-a em paz.
Kız başıma sokakta mı bırakıyorsun beni, gecenin bu vakti?
Vai deixar uma rapariga na rua a estas horas?
Kızımı rahat bırak.
- Deixe a minha filha em paz.
Oğlum bırak kızın suratıyla yiyişmeyi de yukarı çıkarıp malafatı göster kıza!
Meu, pára de beija-la e leve-a lá para cima e mostra-lhe o teu "menino".
Şimdi, bu sahnede Byron'un profesörü kızını doktora götürmek için kimya sınavını kaçırdığı için Byron'u sınıfta bırakıyor.
Esta é a cena em que o professor do Byron o chumba por ter faltado ao exame de química para levar a sua filha ao médico.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]