Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ N ] / Nin kızı

Nin kızı перевод на португальский

2,012 параллельный перевод
"Fırtına Toplanıyor" da İsviçre Büyükelçisi'nin kızını kurtarmak için Çek suikastçiyi atlatma amacıyla servis asansöründen tırmanan Derrick Storm'u yazmıştım.
Em "Gathering Storm", o protagonista sobe o poço do elevador para fugir do assassino checo e conseguir salvar a filha do embaixador suíço.
Moriguchi'nin kızına ne dersin?
Que tal a filha dela?
Charlie'nin kızıl saçlıyı takip ettiğini düşünüyorsun...
Espera, achas que o Charlie estava a seguir a ruiva.
Ve buradaki asıl trajedi,.. ... bu hafta söylemek için en mükemmel ruhani şarkıyı buldum. Ve şimdi Sophie'nin kızı gibi elimden koparıp alınıyor.
A verdadeira tragédia é que encontrei a música espiritual perfeita, e foi tiraram-me isso, como a filha de Sofia.
O da Casey'nin kızının kaçmasına yardım ediyor.
Está a ajudar a filha do Casey a sair do radar.
- Casey'nin kızı mı varmış?
- O Casey tem uma filha?
Senden önceki kız Rosalie'nin dört yıllık deneyimi vardı.
- A última rapariga, a Rosalie, tinha quatro anos de experiência.
Jimmy'nin yalanlarına arka çıkıyor olabileceği yönünde kaygılarımız var.
Tememos que ele está a corroborar algumas mentiras do Jimmy.
Bayan Baldwin, geçen yaz bana geldiğinizde, kızınız Natalie'nin ölümündeki tuhaflıklardan bahsetmiştiniz.
Sra. Baldwin, quando veio falar comigo no verão passado, mostrou reservas quanto à morte da sua filha Natalie.
Dinle, gerçekten Celeste'i geri istiyorsan erkek gibi evinin önüne gideceksin başka bir kız ile çıkmakla hata yaptığını kabul edeceksin. Celeste'nin, milyonda bir karşına çıkabilecek bir kız olduğunu vesaire vesaire, ve eğer seninle bir daha görüşmek istemez ise anlayışla karşılayacağını söyleyeceksin.
Se você realmente quer ter Celeste de volta, seja um homem, vá até a casa dela, admita que errou com a outra garota, e percebeu agora que Celeste é uma em um milhão e blá, blá, blá.
Cox yumuşak taraf mıymış? Hani şu, kız kardeşim Danny'nin evlendiği kemik torbası var ya.
Sabes aquele velho com quem a minha irmã Danni se casou?
Willie'nin nereli olduğu muğlak ama kesin bir şey varki ABD'de de kızılları tanıtmayı başardı.
Então o mundo pode nunca saber de onde Willie vem, mas uma coisa é certa : ele deixou marcas ruivas no coração e na mente daqueles que o conhecem nos E.U.A.
Kimse Wilkie'nin ne köpeği ne de eski kız arkadaşıyla ilgileniyor.
Ninguém se rala com a cadela do Wilkie nem com a ex-namorada. - Desculpa?
Abby'nin kız kardeşi.
- A irmã de Abby.
- Lexie'nin, Karev'le yattığını biliyor muydun? Ben L.A'de hasta kızımla uğraşırken.
Sabes que a Lexie dormiu com o Alex Karev quando estava em L.A. a tratar da minha filha?
Evet, bundan sonra tıbbi nedenlerle Emily'nin evlatlık olduğunu söylemeyi atlamamanız lazım.
Sim, e no futuro por razões médicas, podia dizer que Emily é adoptada.
Banksy'nin yakın arkadaşlarından oluşan birbirine bağlı grup elde sürekli kamerayla gezen bu Fransız'ın ortaya çıkışından rahatsız olmuşlardı.
Mas o restrito círculo de amigos de confiança de Banksy, estava horrorizado com a súbita aparição deste alegre francês, com uma câmara.
En önemlisi ve en zoru da Uçbeyi'nin karşısında istinasız her kadın kafiyeli, bir uzun iki kısa ölçülü, 4 vezinli mısralar şeklinde konuşmalıdır.
E a coisa mais complicada, quando na presença do Marquês, uma senhora deve sempre, sem excepção, falar em rima dactílica tetrâmetra.
Ve çocuklar Marshall ve Lily'nin uğraşını takdir etmek gerek çünkü o kız muhteşemdi.
E meninos, o esforço da Lily e do Marshall tinha compensado porque ela era formidável.
Kızım Manami'nin babası ile evlenmeyi amaçlıyordum.
Era suposto casar-me com o pai da Manami.
Bu da Tracy, Danny'nin kız arkadaşı.
Esta é a Tracy, namorada do Danny. Sério?
Danny'nin telefonunda bir sürü kızın numarası var.
Danny tinha o telefone de muitas miúdas no telemóvel.
Az önce Stan Lee'nin kaldırımındaydık sonra Stan Lee'nin yürüme yoluna girdik şimdi de Stan Lee'nin ön kapısındayız.
Estivemos no passeio do Stan Lee, depois, no caminho do Stan Lee e agora estamos à porta do Stan Lee.
Kızını arayan bir anne, Aimee'nin annesinin dikkatini dağıtmış ve başka yöne baktığı için kendini suçluyor.
A mãe da Aimee estava distraída com uma mãe que procurava a filha, e ela culpabiliza-se por olhar para outro lado.
- Charlie'nin kasette bahsettiği kız.
Sim, a mulher que o Charlie mencionou na fita.
Kızı, Sherry'nin tam bir dolandırıcı olduğunu söylüyor.
Sherry Parks. A filha diz que é uma vigarista, que só quer o dinheiro do pai.
Alex'ın kızı, Sherry'nin zengin koca avcısı olduğunu söyledi.
A filha do Alex disse ao Eli que ela era uma "garimpeira".
Söze, bugün burada Ryan Thomas ve Cate Cassidy'nin Tanrı'nın, ailelerinin ve arkadaşlarının önünde kendilerini birbirlerine adayarak mutlu bir birlikteliğe başlamalarına tanık olmak amacıyla toplandığımızı belirterek başlamak istiyorum.
Eu começarei por dizer que estamos aqui reunidos hoje para presenciar a feliz união de Ryan Thomas e de Cate Cassidy a comprometerem-se um ao outro diante de Deus, família e amigos.
Biz de Miami'nin en yağsız, en orantılı, en sıkı karın kaslarını arıyoruz.
Estamos à procura dos mais magros, malvados, e duros peitorais de Miami!
Hoşuna gitsin ya da gitmesin Charlie'nin kız kardeşi olarak, onun aşk hayatında neler olacağı ile ilgileniyorum.
Enquanto irmã do Charlie, quer gostes ou não, tenho interesse no que se passa na vida amorosa dele.
Kızınız Laurie'nin harika olduğunu söylemeliyim.
Deixe-me dizer que a sua filha, Laurie, é incrível.
Uluslararası Silah Birliği'nin poster kızı gibisin.
És o rosto do cartaz da NRA [Associação Nacional de Armas].
Lily'nin ilacını, uyuşturucu olarak sattığın şu kız bana şişeyi geri vermek için ödediğinin iki katını istedi.
Aquela rapariga a quem vendeste os medicamentos da Lily queria o dobro do que pagou só para me devolver o frasco.
Ve Jenny'nin babası, kızının, tartışmayı kesip, ödev yapmaya gitmesinin vaktinin geldiğini düşünüyor.
E o pai da Jenny acha que está na altura de ela parar de discutir e ir fazer os TPC's. Falar de vocês próprios como se não estivessem aqui está a ajudar?
O kızın Teddy'nin kardeşi olduğunu en başından beri biliyor muydun?
Sim, mas... Tipo isso.
Mavrey'nin kredi kartlarından biri kırmızı bayrakla işaretlendi.
Teve uma ocorrência num dos cartões de crédito dele.
Vala, Kırmızı Kraliçe'nin Tess'in yeni ismi olduğunu düşünüyor.
A Vala acha que Rainha Vermelha é o novo disfarce da Tess.
Kırmızı Kraliçe'nin saltanatı sona ermek üzere.
O seu reinado como Rainha Vermelha está prestes a acabar.
Hala anlayamıyorum. Nasıl olurda Kent Çiftliği'nin Kırmızı Kraliçe'si Rau'nun Kitabı'nı bilebilir.
Ainda não entendi como a Rainha Vermelha da fazenda Kent sabia do Livro de Rao.
Mark, Tracy'nin arkadaşlarıyla olan durumun iyi kızıştığını haber vermek için arıyorum.
Mark, só estou a ligar para te dizer que as coisas se agravaram um bocado com... os amigos da Tracy.
Mary'nin Matthew'e vereceği cevap için bebeği beklemesine izin verme. Eminim yine kız olacaktır.
Não deixe a Mary esperar pelo bebé para dar uma resposta ao Matthew.
- Jeremy'nin yanındaki kız kim?
Quem é a miúda que está com o Jeremy?
Munni'nin yanakları kırmızı, gözleri baygın ve büyüleniyor.
"Munni bochechas são vermelhas, os olhos são tóxicas, e é fascinante marcha."
Tony'nin bir kız konusunda yardıma mı ihtiyacı var?
O Tony precisa de ajuda com uma mulher?
Teddy'nin kız arkadaşıyım.
- Sinto muito. Sou a namorada do Teddy.
Teddy'nin kız arkadaşı mı var?
Então o Ted tem uma namorada?
Her zaman Randy'nin kız arkadaşından şüphelenmişimdir ama yeterli kanıtım yoktu.
Sempre suspeitei da namorada do Randy, - mas não possuía provas.
- Randy'nin kız arkadaşı mı vardı?
- O Randy tinha uma namorada?
Olay Yeri İnceleme hala Donny'nin dairesinde, kırmızı cam kırıkları yok, boğuşma izi yok, yakın bir akraba da bulamadık.
Ainda estão a revistar a casa do Donny, mas não há vidro vermelho partido, não há sinal de actividades suspeitas e não há parentes próximos.
Ne olmuş? Donny'nin size borçlandığını, sizin de eski şantajcılık... günlerinizi hatırladığınızı düşünüyorum.
Pergunto-me se o Donny não lhe deveria mais dinheiro e não voltou aos velhos tempos de extorsão.
Hani sürekli Amy'nin bir kız olduğunu ve sadece arkadaş olduğunuzu söylüyorsun ya?
Sabes quando estás sempre a dizer que a Amy é uma rapariga que é tua amiga e não tua namorada?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]