Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ O ] / O benim annem

O benim annem перевод на португальский

717 параллельный перевод
O benim annem.
Ela é minha mãe.
O benim annem değil!
- Ela não é minha mãe!
Benim ona baktığımı tahmin edemeyebilirsiniz, ama o benim annem.
Vendo, não acreditaria, mas é a minha mãe.
- O benim annem!
- É a minha mãe!
O benim annem!
Onde está a minha mãe?
O benim annem Tom.
É a mina mãe, Tom.
- O benim annem, annemi mi ispiyonlasaydım?
Ela é minha mãe! Queríeis que a tivesse denunciado? Podíeis ter falado comigo!
O benim annem değildi.
Não era minha mãe.
Sizi eğlendiriyor olabilir, ama o benim annem.
Ela pode ser motivo de troça para si, mas é minha mãe.
O benim annem gibidir.
A minha mãe também era.
Hayır. O benim annem.
Não, é a minha mãe.
O benim annem değil.
ela näo é minha mäe.
O benim annem değil.
Não é a minha mãe.
O benim annem be. İyi bir kadındı annen. Evet öyleydi.
Ela tinha uns melões redondos, firmes e...
Benim ihtiyar öldü. Annem de.
O meu velho morreu, e a minha mãe também.
- Louis. - İşte bundan dolayı, teorik olarak annem aracılığıyla, benim de dük olmam, mümkündü.
Portanto, era possível que, através da mãe, eu herdasse o título de duque.
Bazen benim annem de bana aynı şekilde davranır.
Minha mãe dá-me o mesmo tipo de sermão ás vezes.
- Benim adım Montagné, tıpkı annem gibi.
Uso o nome da minha mãe : Montagné.
İşte o anda, Anna benim annem değil dedi.
Foi quando ele disse que Anna não era sua mãe.
O sırada babam ölüydü ve annem ondan sonra uzun süre yaşamadı, ve sonra benim gerçek kızkardeşim Joanna'yı alıp götürdüler, ve ben bundan mutlu değildim.
O pai tinha morrido e a mãe pouco mais viveu... Depois, levaram-me a minha verdadeira irmã. Fiquei muito infeliz.
Hem benim annem var. Bana birşey olursa ne yapar sonra?
E depois, tenho a minha mãe, o que faço, se me suceder qualquer coisa...
Annem benim 4 yaşındakinin yanında rahat etmezdi.
A minha mãe não se sentia à vontade com o meu filho de 4 anos.
Benim annem aptal bir çocuk yetiştirmedi.
A minha mãe não criou crianças estúpidas. Eis o que te vou dizer.
Kaptan, Büyükelçi Sarek ve karısı, benim annem ve babam.
Capitão, o embaixador Sarek e a sua esposa são os meus pais.
Kaptan, Büyükelçi Sarek ve karısı, benim annem ve babam.
Capitão, o Embaixador Sarek e a esposa são os meus pais.
Benim annem, Aztek'lerin kanını taşıyordu. Onlar buraya sizden önce gelmişti.
Minha mãe, tinha o sangue dos Aztecas, que foi antes do seu povo.
Öldürdüğün kişiler benim annem ve babamdı.
Os que tu mataste eram o meu pai e a minha mãe.
O benim ölmüş annem, burada yaşıyor.
Essa é minha mãe morta que vive aqui.
Annem seni sokaklardan çekip almasaydı hala o kaldırım senin bu kaldırım benim geziyor olurdun kaltak!
Se a minha mãe não te tirásse das Ruas ainda andarias por lá, cabra!
Annem Mary'nin ve benim yazilarimizi aldi,
A mãe guardou o exercício da Mary e o meu também.
Ve annem de yedi yıldır Kolbe'yle beraber, doktorumun bana şeyi söylediğinden beri, benim durumuma artık yardımcı olamayacaklarını.
E mamãe leva com o Kolbe sete anos... desde que o médico disse que não se podia fazer mais nada por mim.
- O, benim annem.
- É minha mãe.
Ben çocukken annem bunun benim özel amacım olduğunu ve... bir gün bu özel amacın ne olduğunu anlayacağımı söylemişti.
Quando era pequeno, mamãe me disse que era meu objetivo especial, e que um dia eu iria descobrir qual era o objetivo especial!
Benim annem ve babam da geri dönmediler.
A minha mãe e o meu pai não regressaram.
Annem değilsin, babam değilsin, benim için hiçbir değerin yok.
Não é a minha mãe, não é o meu pai, não é ninguém para mim.
Bu benim ölmüş annem. Annemin hayaleti. "
É o fantasma da minha mãe.
O benim annem.
Ela era minha mãe.
Evet, işte, benim annem ne yaptığımı biliyor, bilirsiniz karanlık olduğunu bilse bile.
Yeah, bem, prefiro deixar que minha mãe saiba o que está se passando, você sabe, melhor que ocultar a verdade.
Siz gerçekten benim annem ve babam mısınız?
Vocês são mesmo a minha mãe e o meu pai?
Charlotte ile benim pansiyonda karşılaştığımız o insanlar oldukça sıradışıydı. Annem haklı.
Sabe que a mãe tem razão.
- Hayır. Annem : " Ernie, o benim oğlum.
A mãe disse " È meu filho.
Benim annem de öyle diyor.
A minha mãe pensa o mesmo.
O benim gerçek annem değil.
Não é a minha mãe verdadeira.
Kilerdeki o şey benim annem değil.
Aquela coisa na cave não é a minha mãe.
Benim annem aslında hiç olmadı ki.
Minha mãe? Nunca foi. O meu pai...
Ama o benim süt annem değildi.
Mas ela não é a minha ama de leite.
O kadın benim annem değildi, tamam mı?
Aquela mulher não era minha mãe, OK?
annem ve benim favorimiz olan çok güzel tek taş bir pırlanta.
O meu preferido e o da minha mamã um anel com um diamante de un quilate.
Benim annem bana bir sigara yakar ve beni okula gönderirdi.
Agora gostaria de chamar o Sr. Al Bundy a depor.
Bu benim annem. Bu da babam.
Esta é a minha mãe, e este é o meu pai.
Benim annem müzik öğretmeniydi ve ailesi çok zengin olan babamla evlendi.
A minha mãe era professora de música e casou com o meu pai, que era muito rico.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]