Onlara bak перевод на португальский
962 параллельный перевод
Mürettebatın kaptanıyım, ama onlara bakıcılık yapmıyorum.
Sou o capitão da tripulação, mas não sou o pai deles.
Dört duvar ve oturup onlara bakıyorsun öyle mi?
Só entre quatro paredes?
Vaktiniz varken onlara bakın.
Olhem para eles enquanto podem.
Onlara bakınız.
Olhe para eles.
Onlara bak.
Olhe para eles.
Acaba babam da dışarıda uzanıp bir yerlerden onlara bakıyor mu?
Pergunto-me se o pai estará na estrada... vendo-as também.
Onlara bak.
Olhem para eles.
Morloklar onlara bakıyor ve besliyorlardı sığır sürüleri gibi. Olgunlaştıklarında onları aşağı almak için.
Os Morlocks sustentaram-nos e criaram-nos apenas para os levar para baixo, ao atingirem a maturidade.
Bazen, ben onlara bakmazken,.. .. bilerek bakışlarını değiştiriyorlar.
Às vezes dá-me a sensação que mudam de humor mal viro costas.
Onlara bak!
Vigia-os!
Onlara bak.
Veja-os.
Büyüdükleri zaman, ve oyun oynayacak odaya ihtiyaçları olduğunda,... Nuru'yu onlara bakıcı olarak koyacağız ve çok güzel bir ilişkiye sahip olacaklar.
Quando elas cresceram, e precisavam de mais espaço para brincar... dissemos a Nuru para guardá-las, e eles davam-se muito bem.
Kahrolası çekmecemde duracaklar ve onlara bakıp duracağım.
Vão ficar enfiados numa gaveta e vou limitar-me a olhar para eles.
Emirlere uydukları sürece, Deniz Kuvvetleri onlara bakıyor.
Desde que obedeçam a ordens, a marinha cuida deles.
Yumurtalar yaşıyor. Onlara bakıyor.
Os ovos vivem, ela cuida deles, protege-os.
- Bak onlara.
Olhe para eles.
Ben sadece onlara söyledim... ki eğer onlar kendilerine ayrılmış bölgeye dönselerdi... ben kendim Yerli ajansıyla onların sorunları ve bakımlarıyla ilgili konuşacaktım.
Acabo de lhes dizer... que se voltarem à reserva e se portarem bem... eu mesmo falaria com o responsável e lhes resolveria os problemas.
Bakın onlara.
Olhem para elas.
Onlara iyi bak.
Toma bem conta delas.
Onlara gözün gibi bak.
Guarde-as com a tua vida.
- Onlara iyi bak.
Cuide deles.
Onlara iyice bakıp doğru adamın omzuna dokunacağım.
Olho para todos e toco no ombro do homem certo.
Tanrının onlara dediği gibi "işte size kolay bir lokma" "Diana'ı yolda kaybetmiş olabilirsin ama... bak" hendekte bir Afrodit var "
Ele pode ter perdido Diana no caminho principal, mas encontrou Afrodite na vala.
Onlara iyi bak, ikisine de.
Cuida deles, cuida dos dois.
... güzel evleri var, herkes onlara kibar davranıyor,..... son model arabalara binip, her gece dansa gidiyorlar. - Vitrindeki şu güzel bluza da bak! - Ne bluzu?
uma casa bonita, todo o mundo é amável, andam com os últimos modelos de carros... e sempre vão a bailes.
Bak, neden oturup onlara mektup yazmıyorsun?
Olhe! Porque não se senta e e lhes escreva uma longa carta?
Şimdi onlara ben bakıyorum.
Tenho tratado deles.
Baba ve oğul Salgado onlara katılmak için ve belgesele devam etmek beni davet etti. sanırım onların macerasına dışardan bir bakış eklemek için. Bi an bile tereddüt etmedim.
Daí, me convidaram a participar do resto do documentário, penso que para ter uma visão externa da aventura.
Kamp girişine geldiğimizde birlikteki en iyi takımın bakışını verelim onlara!
Marchem!
Bu aletlere çok önem verip onlara iyi bakıyorsun.
Tem muito cuidado com as suas ferramentas.
Bak onlara bir çeyreklik için ne vereceğiz!
Veja o que lhes estamos a dar por 25 cêntimos!
Bak, Birisi soracak olusa, Onlara bu öğleden sonra saat 3 : 30'a değin burada olduğumu söyle, olur mu?
Se te perguntarem, eu estive aqui, desde as 3 e meia, está bem?
Onlara yakından bakın... çünkü bunlar hayatlarının son saatleri.
Olhem-nos de perto... porque estas foram as suas últimas horas de vida.
Bak şimdi onlara.
Olha para elas agora.
Bak onlara.
Observe-os...
Bak, onlara sen de katılabilirsin.
Olha, tu podias ir com eles.
Bak, Jonny, onlara söylemelisin.
Escuta, tem que lhes dizer.
Biz İtalyanların kim olduğunu gösterdiniz onlara! Cereyana bak!
Sentiram quem somos nos italianos?
Bak onlara.
Olhe.
Hadi, bak onlara!
Vai. Olha!
İşimiz bitince evli erkekler eşlerinin yüzüne bakıp, makyajlılarsa tabi, onlara haddini bildirecekler.
Eles poderão olhar para as respectivas mulheres, se elas estiverem bem arranjadas, e metê-las na ordem.
Belki onları tanımıyorsun ya da konuşmuyorsun ama sen onlara, onlarda sana bakıyor ve yalnızca onların orada olduğunu biliyorsun.
Talvez nem sequer as conheças. Talvez não fales com elas. Mas olhas e elas olham, e sabemos que elas estão ali...
Emir eri, bak onlara.
Ordenança, cuida destes homens.
Onlara iyi bak Kiley.
Olhe para eles, Kiley.
Onlara çok güzel bakılır.
Faço tudo menos cantar-lhes para adormecerem.
İyice bak onlara Arthur.
Olha por toda a parte, Arthur.
Bak onlara.
Olhe para essa gente.
Bak onlara.
Basta olhar para eles.
Onlara, o kadar yardım ettik, ama şimdi bize nasıl davrandıklarına bak.
Tentamos ajudá-las e vê como nos tratam. Nem mais um passo.
Bana da öyle söylendi. Sorgulama için onlara da bakıyoruz.
Estão a ser localizadas para interrogatório.
- Onlara iyi yemek olmaya isteklisin bakıyorum.
Estás ansioso por lhe dar uma boa refeição.
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakmadım 27
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakmadım 27