Tekrar bak перевод на португальский
834 параллельный перевод
Hayır, tekrar bak. Salak.
- Olha melhor, cretino.
Aynaya tekrar bak.
Olhe no espelho de novo.
- Tekrar bak, adamım.
- Olha de novo.
Sigorta poliçene tekrar bakıp bir silah edinsen çok iyi olur.
É melhor que verifique a sua apólice. E pegue numa arma.
Tekrar bak örümcek kafa.
Torna a lê-lo, cabeça de teia.
Tekrar bak.
Verifica de novo!
TEKRAR BAK.
Verifica de novo!
Tekrar bak bana.
Olha novamente.
- Tekrar bak.
Procura melhor.
Öyleyse tekrar bakın iki numaralı muz.
Olha outra vez, banana nº2.
Üçümüze bakın. İkinize tekrar bakalım.
Vamos olhar para vocês as duas outra vez.
- Bak tekrar kontrolü almanın başka yolunu bilmiyorum
Olha, eu não conheço outra maneira de recuperar o controle...
İştahınıza bakılırsa, tekrar iyileşmiş olmalısınız.
A julgar pelo seu apetite, deve estar recuperado.
Tekrar bakın.
Veja bem, Professor.
Bakın, saat 10 : 00'da, adam odaya girerse, ateş ederse..... ve isabet ettirirse bizi tekrar arayın.
Às 1O horas, se ele entrar lá, se ele atirar... e não errar, ligue novamente.
Kirmizi lekeler tekrar çikmaya basladi, Bak!
Olha, lá me voltaram as manchas!
Bak, şu öğretme işini tekrar gözden geçirmeni isterdim.
Pensa bem nesse lugar de professor.
Bak tekrar bu mucize kelime ortaya çıktı.
Outra vez a palavra mágica.
Bakın. Patlamadan hemen önce yıldız düzeninin tekrarı işte burada. - Yerlerinde değişiklik var.
A vossa Federação deve saber da nossa grande tradição de isolamento de qualquer contacto contaminador com a natureza violenta de planetas de outros sistemas solares.
Tekrar gündüzü görebileceğimi sanmıyordum, dünya ile yüzleşip ona'Günaydın, güneşe bak'diyene kadar.
"Nunca pensei ver o dia Que encararia o mundo e diria " Bom dia Olhem para o Sol
Tekrara bakın. Pansiyonu tekrar arayın.
Tente encontrar a Pensão.
Bak, niye yarın tekrar gelmiyorsun?
Olhe, por que não volta amanhã?
Bak, Jess, eger tekrar ararsa, onu mumkun oldugunca oyalaman lazim
OK Jess, se receberes outra chamada, tens que mantê-lo em linha mais tempo.
Bakın Bay Fawlty, tekrar söylemeyeceğim!
Não lhe volto a pedir para sair, Sr. Fawlty.
Bu aynaya bakın, ve eski görüntüleriniz tekrar canlansın.
Olhem para este espelho e vejam as vossas imagens antigas que renascerão.
Ayrıca, özel bir bakımla tekrar hamile kalabilir.
E, com tratamento adequado, ainda pode ter filhos.
Çocuk bakıcısı tekrar iş başında.
Aqui vai de novo a escuteira.
Bak, arkadaşlarım gelip hipersürücüyü tekrar devreye soktuklarında seni en yakın geçitte bırakacağım. Söz veriyorum.
Olhe, assim que meu pessoal chegar aqui e ativar o hiperdrive, a deixaremos no portal mais próximo.
Sonra tekrar gözlerimi açıyorum ve aynaya bakıyorum. Fiziksel olarak da.
Mesmo fisicamente.
Bak, tekrar yollara düşmek yok.
Não, não vais voltar à estrada nunca mais.
Sonra o bakışı tekrar yakalıyorum.
Depois vejo-o de novo num olhar.
Bak evlat, zaten tek bir ana bakar ve ben tekrar senin için endişenlenmek durumunda kalmak istemiyor, David.
Basta um segundo para não ter de voltar a preocupar-me contigo, David.
Bak, tekrar benimle birlikte olmak istemezsin.
Ouve, não ias gostar de voltar a viver comigo.
Bakımevinden çıkanların onda yedisi, ıslahevinden çıkanların da onda sekizi, iki yıl içinde tekrar suç işliyor.
CD - sete entre dez que saem dos Centros de Detenção e 8 entre 10 dos reformatórios cometem crimes de novo, isto é, dentro de 2 anos.
Bak tekrar söylüyorum, Bobby'yi gerçekten öldürmeden önce bu adamları yakalamamız gerek.
Mas temos de apanhar esses tipos antes que tentem outra vez
Bakın Dr. West, tekrar gelebilirim. Buna gerek..
Dr. West, eu volto mais tarde.
Bu savaşa tekrar bir bak.
Vê esta guerra.
Ara sıra geriye bak, belki tekrar görüşürüz.
Vai olhando para trás, assim talvez nos voltemos a ver.
Bakın, tekrar orada.
Olha!
- Bak tekrar.
- Olha outra vez.
Bak şu labirente merkezine varsan bile, asla dışarı çıkamazsın tekrar.
Entra no Labirinto mesmo que chegues ao centro, nunca conseguirás sair.
Spor salonuma tekrar dönersem... komik bakışlar almak istemem.
Não quero que me olhem esquisito se... se tiver que voltar para meu treinamento.
Bakın Bay Kruger'in evine tekrar gitmek zorunda kalıp kapıma gelen iki - -
É essa a lei. Não quero ter de me queixar ao Sr. Kruger de dois...
Gözlerine bak. Tekrar yapabilirim. Seyret!
Repare nos olhos dela!
Bakın, yakında onu tekrar göreceksiniz.
Vai voltar a vê-lo muito em breve.
Bak, bana zamanda yolculuk yaptıran Tanrı, zaman ya da her ne ise Frankie'nin ya da onun çevresindeki birinin'65'deki hayatını değiştirdiğim an bunu tekrar yapacak, değil mi?
Deus, ou o tempo, ou seja que diabos for que me faz saltar de uma época a outra vai fazer isso de novo assim que eu mudar o que quer que tenha dado errado na vida de Frankie em 65, ou de alguém próximo a ele, certo?
Tekrar arayın. - Hoşça kalın. Bak, bu iş bu kadar.
Telefonem quando quiserem!
Kusura bakmayın ama. Tekrar bakın isterseniz, çünkü...
- Não senhora.
- Bak bunu tekrar söylüyorum.
Volto a dizer.
Aksi takdirde renk tekrar eski haline..... döner. Bak sen.
Não me diga.
- Bak, daha önce de söylemiştim, tekrar söylüyorum.
Eu já disse e volto a repetir. - Peço imensas desculpas.
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakmadım 27
bakın kim gelmiş 88
bak ne buldum 97
bakalım ne olacak 31
bakayım 533
bak baba 73
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakın kim gelmiş 88
bak ne buldum 97
bakalım ne olacak 31
bakayım 533
bak baba 73
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50