Çok şey öğrendim перевод на португальский
405 параллельный перевод
Sayende kadınlar hakkında çok şey öğrendim.
Sem dúvida que aprendi contigo como são as mulheres.
İnanmazsın, ama yat bakımının kaça mal olduğuna dair çok şey öğrendim.
Acredita ou não, só consegui aprender quanto custa manter um iate.
Bir yerliye aşık olup çok şey öğrendim.
Apaixonei-me por uma nativa e aprendi muito.
Onun yanında adadaki hayatımı renklendirecek bir çok şey öğrendim.
Com as suas muitas habilidades ele enriqueceu a minha vida na ilha.
Çok şey öğrendim, baba.
"Aprendi tanto, pai."
- Çok şey öğrendim.
- Aprendi muito.
Çok şey öğrendim.
Descobri muitas coisas.
Mükemmel bir ameliyattı, çok şey öğrendim.
Foi uma operação magnífica. Aprendi muito com isso.
Çok şey öğrendim.
- Já tive a minha aventura.
Son zamanlarda çok şey öğrendim.
Ultimamente aprendi muito.
Ondan çok şey öğrendim.
Aprendi imenso com ele.
Çok şey öğrendim.
Eu aprendi muito.
Bundan çok şey öğrendim.
Aprendi muito.
Çok şey öğrendim, yaşlı adam.
Eu aprendi muitas coisas, velho.
Sakalımı kesince çok şey öğrendim bugün.
aprendi muito hoje quando decidi fazer a minha barba...
Çok şey öğrendim.
E aprendi muito.
Burada anatomiyle ilgili çok şey öğrendim.
Ando a aprender tudo sobre anatomia.
Hakkımda çok şey öğrendim.
E descobri muito a meu respeito.
Ancak... Ben de sizden çok şey öğrendim.
Bem... você fez muito por mim.
Avukat idi. Bürosunda çalıştım, çok şey öğrendim.
Era advogado e pôs-me a trabalhar com ele.
Son gördüğümden bu yana çok şey öğrendim.
Aprendi muita coisa desde a última vez que nos vimos.
Yerliler ile ilgili dersinizden çok şey öğrendim.
Aprendi muito com aquela dissertaçäo sobre os Índios.
- Gübre hakkında çok şey öğrendim.
Tenho aprendido muita coisa sobre estrume.
Oyunculuk derslerimden dramatik yapı hakkında pek çok şey öğrendim.
Aprendi imenso sobre estrutura dramática nas aulas de representação.
Kararıma asla pişman olmadım çünkü üstadımdan akıllıca, iyi ve gerçek olan çok şey öğrendim.
Nunca me arrependi da minha decisão pois aprendi com o meu mestre o que era sensato, bom e verdadeiro..
Çok şey öğrendim, komutanım.
Aprendi tanto, Sargento.
Şimdiden çok şey öğrendim.
Eu já aprendi tanta coisa.
Hastanede ticarete ilişkin çok şey öğrendim.
Portei-me bem no hospital e aprendi várias profissões.
14 yaşında evden kaçtım, acı tatlı pek çok şey öğrendim.
Fugi de casa com 14 anos e aprendi muitas coisas, boas e más.
Son birkaç haftada çok şey öğrendim.
Aprendi muito nas últimas semanas.
Hayır, hiç sanmıyorum. Bence yeterince çok şey öğrendim.
Acho que não, já devo ter aprendido que me chegue.
Ve ben de derdim ki,'Evet, David, çok şey öğrendim.
E eu diria, " Sim, David, aprendi muito.
- Kendim hakkında çok şey öğrendim.
- Aprendi muito sobre mim.
- Sizden daha çok şey öğrendim.
Aproveitei-a mais do que tu.
Senden çok şey öğrendim.
Aprendi um pouco contigo, sabes?
Hayat hakkında çok şey öğrendim.
Aprendi muito sobre a vida.
Kendim hakkında çok şey öğrendim. Ve insanın diğerlerine karşı bazı sorumlulukları olduğunu.
Aprendi muito sobre mim próprio e sobre as responsabilidades que um homem tem para com os outros.
İyi ve kötü hakkında çok şey öğrendim.
Aprendi sobre o bem e o mal.
Sizlerden çok şey öğrendim.
Eu aprendi tanto consigo.
Burada çok şey öğrendim.
Eu aprendi muito aqui.
Bana acımasız ve sert davrandı, ama ondan çok şey öğrendim.
Ele foi duro comigo e exigente, mas aprendi muito.
Çok şey öğrendim.
Aprendi muito.
Çok şey öğrendim.
- Já aprendi muito.
Evet, orada çok sey ögrendim, efendim.
Sim, também passei por isso.
Çok önemli bir şey öğrendim, size çok ucuza mal olacak.
Quando te contar isto, vais dizer que te saiu barato.
O an öğrendim ki, eğer dikkatle gözlemlerseniz eller, insanın yüzü kadar çok şey ifade edebilir. Hatta, kontrolden daha rahat çıktıkları için insanın yüzünden daha çok şey ifade eder.
Aprendi, então, que as mãos, se bem observadas, podem ser tão expressivas quanto o rosto, ou até mais que o rosto, dado que escapam mais ao controlo da vontade.
Senden çok fazla şey öğrendim de ne demek?
Como assim, aprendi muito?
Zamanla etraftan öğrendim. Diğer pek çok şey gibi.
Apanhei-lhe o jeito, ao longo dos anos, como com muitas coisas.
İşte o zaman çok önemli bir şey öğrendim : Nerede ve ne yapıyor olursanız olun, her zaman arkanıza bakmayı ihmal etmeyin.
aprendi algo muito importante : mantém sempre um olhar atento às tuas traseiras.
Bugün çok önemli bir şey öğrendim.
Hoje aprendi algo muito importante.
İlk önce "Bongiorno" demeyi öğrendim. Ama şimdi ağabeyiniz bana bir çok şey öğretmeye başladı.
A princípio tudo o que sabia era dizer'buon giorno', mas agora... o meu pobre irmão tem de saber todas as conjugações dos verbos.
çok şey 46
çok şey mi istiyorum 23
çok şey biliyorsun 17
öğrendim 28
çok şık 66
çok sık 16
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok şükür 211
çok sağol 164
çok şey mi istiyorum 23
çok şey biliyorsun 17
öğrendim 28
çok şık 66
çok sık 16
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok şükür 211
çok sağol 164
çok sevindim 231
çok seksi 64
çok şıksın 21
çok sağ ol 161
çok sıcak 332
çok sıkıldım 24
çok şekersin 24
çok şirin 126
çok sevimlisin 28
çok sevimli 135
çok seksi 64
çok şıksın 21
çok sağ ol 161
çok sıcak 332
çok sıkıldım 24
çok şekersin 24
çok şirin 126
çok sevimlisin 28
çok sevimli 135
çok şeker 64
çok sert 55
çok sıkıcı 86
çok severim 65
çok sevinirim 68
çok sakin 32
çok sağolun 79
çok şanslısın 138
çok sıkıcısın 19
çok şirinsin 33
çok sert 55
çok sıkıcı 86
çok severim 65
çok sevinirim 68
çok sakin 32
çok sağolun 79
çok şanslısın 138
çok sıkıcısın 19
çok şirinsin 33