Bir buçuk перевод на русский
1,422 параллельный перевод
Benzin doldurmak için bir buçuk saat mi?
Полтора часа, чтобы заправиться?
Aslında tüm hikayeyi anlatmam yaklaşık bir buçuk saati alacaktır.
Не один час. Киньте мне, мне, мне...
Bunu konuşmuştuk, neredeyse bir buçuk saaat boyunca.
Мы это уже проходили, больше получаса назад.
Yalnız arabama çarptığın için değil, son bir buçuk yıldır hayatımı cehenneme çevirdiğin için de.
Не только за то, что врезалась в мою машину, но и за то, что превращала мою жизнь в ад последние полтора года.
Söylediklerinize bakarsak Ray Penbar, otobüse binmesi ve ölmesi arasında Yamanote yolunda bir buçuk saat kalmış.
Основываясь на том, что вы только что сказали, в промежутке между тем, как Рей Пенбер вошел в поезд, и тем, как он умер, он остовался на линии Яманоте в течение полутора часов.
Ama odamdan çıktığım zaman her zaman kapının bunu yapmasını bekleyip sonra bir buçuk santimetre aşağı çekiyorum.
Я всегда полностью поднимаю ручку, а затем опускаю приблизительно на 5 миллиметров.
Bir buçuk masa mı hazırlayayım?
Столик, ээ, на 1,5 персоны?
Bunun gibi bir yerde bir buçuk saat önerebilirim.
- В таком месте я могу позволить себе номер, от силы на пол часа.
Bir buçuk haftasını aldı.
Это заняло полторы недели.
bir buçuk saat.
Я могу убить ещё 80 минут.
O kötü çocuğu bir buçuk saat önce yedim ve hâlâ parçaları dişlerimin arasında.
Вроде бы я ее уже давно съел, А на зубах все еще остались налипшие вкусняшки.
Livia'yı sadece bir buçuk yıl önce kaybetti ve sonra sen ve ben varız.
Прошло всего полтора года, как он потерял Ливию, а тут ты и я...
- İki, tamam bir buçuk olsun.
- Заткнись! Хэнк, а теперь, я жалею.
Bir buçuk sene fıçının içinde bekler ve tüm kokuyu özümser. Biz de hâliyle şarabı açınca çiçek kokusundan, üzüm kokusuna orman kokusundan, çiçek kokusuna hatta ve hatta hayvan kokularını bile alırız.
Оно бродит в бочках полтора года, сохраняя аромат, и когда мьi открьiваем бутьiлку, то чувствуем запах цветов, виноградников, леса, дерева и дажеживотньiх...
Bir buçuk sene beni görmeye gelmemiştin.
Ты не навещал меня полтора года.
Tam bir buçuk saat boyunca şimdiye kadar dinlediğiniz...
У нас было полтора часа импровизационного пения под караоке...
Dolayısıyla her ay bir tutulma yerine, yaklaşık her bir buçuk yılda bir Dünya'da bir yerlerde bir tutulma oluyor.
Поэтому мы наблюдаем затмение не один раз в месяц, а примерно один раз в полтора года.
Doğuya doğru muazzam bir madde akımı var. Bu da demek oluyor ki madde her saniye bir buçuk futbol sahasından fazla yol kat ediyor.
Существует огромный поток в восточном направлении, движущийся с огромной скоростью - за секунду пересекается расстояние, равное полутора футбольным полям.
Beni bir buçuk saat hatta beklettiler.
Они продержали меня на линии четыре с половиной часа.
Bir buçuk yıl mı oldu?
Это случилось полтора года назад?
Evet, bunu bunu basarmak için olan cilalama, parlatma ve yaglama kismi da bir buçuk saat sürdü.
Ага, для которого требуется час и пол банки геля, и оттягивать и начесывать, чтобы получить.
- Yaklaşık bir buçuk kilometre uzakta.
КИЛОМЕТРА ПОЛТОРА ОТ ГОРОДА. НА ТОЙ ЖЕ ДОРОГЕ.
Yani en ez bir buçuk dakika ilerisini görebiliyor.
Самая длинная - 89 секунд. Стало быть, он видит где-то на полторы минуты вперед.
Bir buçuk yıl oldu. Adamı yakalayacak mısın yakalamayacak mısın?
Прошло полтора года, ты поймаешь этого сраного парня?
Burada çalışmaya bir buçuk yıl önce başlamış.
Роджерс Джейк. Принят на работу полтора года назад.
Kafadan bir buçuk saat, belki daha da fazla.
До Курского часа полтора, не меньше, а то и час сорок.
- Saniyede bir buçuk metre filan.
- Кто-нибудь знает? - Полтора метра - одна секунда, считай.
- Bir buçuk metre.
- Полтора метра - одна секунда, значит...
"Sınır bir buçuk kilometre uzaktaydı."
Граница была в километре отсюда.
Bir buçuk yıl, babamın "geçici ölüm hali" adıyla tanımladığı bir şekilde geçti. "
Прошло полтора года, которые папа назвал "анабиоз".
- Bir buçuk tane daha lâzım.
Мне нужнo пoлтopa.
- Bir buçuk.
Пoлтopa...
Bir buçuk yıl oldukça uzun bir süre.
Полтора года это действительно долгое время.
Vargas'ın test sonuçlarını alıp beni davaya koymasından önce bir, bilemedin bir buçuk günüm var.
Вперёд, Рози! - У меня - день, может полтора! Варгас получит результаты анализов, и меня вычислят!
- On bir buçuk. - O kadar olmuş mu?
Время половина двенадцатого.
- Yaklaşık bir buçuk yıl oldu.
Около полутора лет назад.
- Bir buçuk yıl mı?
Полтора года?
Tabi ve gelecekte, size havaalanına uçuştan bir buçuk saat önce varmanızı tavsiye ediyoruz, bir dakika sonra değil.
Конечно, и на будущее, мы рекомендуем вам приезжать в аэропорт за час с половиной до вашего рейса, а не, ну знаете, минутой позже.
Bir buçuk saatten beri orada oturuyorum.
Я сижу здесь уже полтора часа.
Bir buçuk saattir epi veriyoruz.
у неё была попытка сердцебиения полтора часа назад. посмотри другие показания
Bir buçuk günü boş yere harcadık.
Мы уже потеряли полтора дня.
Kesinlikle.Ölümden bir buçuk gün sonra herşey yok olur.
- Точно. Все растворяется через полтора дня, даже после смерти.
Harika bir "iki buçuk" buluşmaydı.
Что ж то были замечательные два с половиной свидания.
Yirmi buçuk sene sonra, sen yirmi bir yaşında olacaksın.
Через двадцать с половиной лет, тебе будет 21, а мне будет...
Andromeda'nın büyük bir galaksi olduğununun bilinmesine imkan yoktu. iki buçuk milyon ışık yılı uzakta.
Но в то время не могли знать что Андромеда - совсем отдельная галактика в 2,5 млн световых лет от нас.
Ve gezegendeki bir gün yaklaşık Altı buçuk dünya gününe eşittir.
День на этой планете соответствует 6,5 дня на Земле.
Dünyada da böyle bir kaya arayabiliriz çünkü dünya da aynı süre önce oluştu dört, dört buçuk milyar yıl önce. Ama dünyada o kadar eski bir kaya arayacak olursanız, Bulamazsınız.
На земном шаре, которому примерно 4,5 млрд лет, и вы будете искать скалу такого же возраста, вы ее не найдете,
Hapishaneden yeni çıktım ve yasalar, üç buçuk metre çapındaki alanda yaşayan herkese sabıkalı bir seks suçlusu olduğumu söylememi gerektiriyor.
Меня недавно освободили из тюрьмы и по закону мне следует рассказать всем в радиусе двух миль, что я совершал сексуальные домогательства.
Lost'u kaydettim. Bir günde Rome'un tüm sezonlarını izledim. Ayrıca iki buçuk dakikada Two And A Half Men'e ulaştım.
Сохранила "Остаться в живых", записала все серии своего сериала и посмотрела "Два с половиной человека"
Umuyorum ki bir sonraki iki buçuk * * * * inin yılı ortasında tekrar yasaklanmayız!
И еще, мы надеемся, что нас не закроют, опять, на два с * * * * года прямо в середине сезона!
Aramızdakiler sadece üç buçuk yıl önce bir kütüphanede geçirdiğimiz birkaç saniyeden ibaretse, o zaman acaba,..
- Если все что нас связывает - несколько мгновений в библиотеке, три с половиной года назад, то как я могу быть уверен...
bir bira 56
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bardak su 34
bir bardak su alabilir miyim 42
bir bakıma 183
bir bebek 44
bir bardak 18
bir bakar mısın 19
bir bakabilir miyim 22
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bardak su 34
bir bardak su alabilir miyim 42
bir bakıma 183
bir bebek 44
bir bardak 18
bir bakar mısın 19
bir bakabilir miyim 22
bir baksana 40
bir beyefendi 18
bir baba 17
bir bu eksikti 116
bir bayan 21
bir bakalım 968
bir bakacağım 28
bir bakıma evet 17
bir bakarım 16
bir b 23
bir beyefendi 18
bir baba 17
bir bu eksikti 116
bir bayan 21
bir bakalım 968
bir bakacağım 28
bir bakıma evet 17
bir bakarım 16
bir b 23