Bir şeyler yapmalısınız перевод на русский
48 параллельный перевод
Çok meşgul biri olduğunuzu biliyorum, ama bir şeyler yapmalısınız.
Я знаю, что вы очень занятой человек но вы должны что-то сделать.
- Bir şeyler yapmalısınız.
- Вам надo будет принять меры.
Bir iblis. - Bir şeyler yapmalısınız!
Вы должны что-нибудь сделать!
- Bir şeyler yapmalısınız!
- Вы должны что-то сделать!
- Bir şeyler yapmalısınız.
- Вы должны что-нибудь предпринять.
Bir şeyler yapmalısınız.
Сделайте что-нибудь!
Bayan Sarah'ın gramofonuyla ilgili bir şeyler yapmalısınız.
Сделайте что-нибудь с этим граммофоном.
Doktor, bir şeyler yapmalısınız yoksa onu kaybedeceğiz!
Доктор, сделайте что-нибудь. Или мы потеряем его.
Eğer Tim'den daha iyi bir şey bekliyorsanız, daha iyi bir şeyler yapmalısınız.
Вам нужно придумать что-то получше, если хотите одурачить Тима.
İş, toplumun vekillerini ve Kongre'yi arayıp : "Bir şeyler yapmalısınız ve alacağınız tüm kararlarda biz sizin arkanızdayız." demesine bağlıdır.
Это только тогда когда народ звонит своим представителям и Конгрессу и говорят : "Вы должны сделать что-то, и мы готовы поддержать вас во всех ваших действиях".
Bu konuda bir şeyler yapmalısınız.
Но Вы что-то должны сделать.
Bir şeyler yapmalısınız!
Вы должны что-то сделать.
- Hayır, siz bir şeyler yapmalısınız.
- Нет, это вы должны что-то сделать.
Hayır, bir şeyler yapmalısınız Dr. Brown.
Но вы должны что-то сделать, доктор Браун.
" Bir şeyler yapmalısınız, doktor.
Мы сделали все, что могли ". " Вы должны сделать что-нибудь, док.
Derhal bir şeyler yapmalısınız!
Вы должны что-нибудь сделать!
Gösteri bir saat içinde başlayacak. Bir şeyler yapmalısınız.
Утренник уже через час, сделайте же что-нибудь.
Kötü, tehlikeli ve sonuçta kamuya ait. Bu konu hakkında bir şeyler yapmalısınız.
Это некрасиво, это опасно и это собственность правительства, так что вы должны с этим что-нибудь сделать.
Şef Johnson, bir şeyler yapmalısınız.
Шеф Джонсон, сделайте что-нибудь.
NSS kapının önüne konmak istemiyorsa başkanın güvenini kazanmak için bir şeyler yapmalısınız.
И чтобы в этот раз NSS не осталась в стороне, должно произойти нечто, после чего президент резко изменит своё отношение.
Lütfen, bir şeyler yapmalısınız.
Пожалуйста, сделайте чтонибудь
Bu konu hakkında bir şeyler yapmalısınız.
Ты должен сделать что то с ней.
Ateşini düşürmek için bir şeyler yapmalısınız.
Надо как-то сбить ему температуру.
Bir şeyler yapmalısınız.
Сделайте. Вы должны что-то сделать.
Eğer onu oradan çıkarabilirsek, siz ikiniz "Birde kim var?" ın o zavallıca katliamından daha iyi bir şeyler yapmalısınız.
Если мы сможем вытащить его оттуда, то вы должны сделать что-то получше, чем жалко исковеркать шутку "кто на первой?".
Bir şeyler yapmalısınız.
Вы должны сделать что-то.
Lütfen, Doktor, bu kesiğe bir şeyler yapmalısınız.
Пожалуйста, Док, помогите мне с этой неприятной дырой.
Tanrım, bir şeyler yapmalısınız!
О Боже, вы должны что-то сделать!
Gerçekten özel bir şeyler yapmalısınız romantik bir şeyler.
Как-нибудь романтично.
Korkmuş ve masum bir adam kovalanıyor. Bu konuda bir şeyler yapmalısınız.
Невинного человека травят, и вы должны что-то сделать с этим.
Bu kızların da sonunun Megan gibi olmaması için bir şeyler yapmalısınız.
Вы должны что-то сделать, чтобы эти девушки не закончили как Меган.
Makyaj gibi bir şeyler yapmalısınız.
Вам бы подкраситься.
- Belki gidip bir şeyler yapmalısınız?
Вам стоит чем-нибудь заняться.
Bir şeyler yapmalısınız.
Вы должны что-нибудь предпринять.
Bir şeyler yapmalısınız çünkü bu çok pis bir görüntü!
Сделайте что-нибудь, потому что это ужасно противно!
Bir şeyler yapmalısınız.
Вы должны что-нибудь сделать!
Bir şeyler yapmalısınız.
Ты должен чем-то заниматься.
- Bir şeyler yapmalısınız.
Вы должны что-то сделать.
- Bir şeyler yapmalısınız tamam mı?
Вы же собираетесь что-то с этим делать?
Biliyorum, o sizin kızınız ama bir şeyler yapmalısınız. Çünkü siz yapmazsanız biz yapacağız.
Она же твоя дочь, и тебе придется что-нибудь сделать, потому как если ты ничего не сделаешь, это сделаем мы.
Bir şeyler yapmalıyız. Bir şeyler yapmalısın Adam!
Давай встретимся в офисе, нужно что-то делать.
Bu Gant olayını Bird'ün üstüne yıkıp o küçük kız hakkında da bir şeyler yapmalısın.
Тебе нужно пришить дело Гэнта этому Берду... и тебе нужно разобраться с другим делом... девушка.
Ona bir şeyler daha yapmalısınız, Sayın Hakim.
Он нуждается в новой оплеухе, Ваша Честь.
Bize uygun bir şeyler yapmalısın, Samson, yoksa yollarımızı ayırmak zorunda kalacağız.
- Ты должен подумать о нас, Самсон, или нам придется расстаться.
Ciddiyim Hank, bir şeyler yapmalısın. Bak, yeni bir sıcak su deposuna ihtiyacımız var.
Серьезно, Хэнк, ты должен что-нибудь сделать.
Bir şeyler yapmalısın, Latif. Kızım daha 3 yaşında.
Сделай что-нибудь, Латиф, ей всего три года...
Dışarıda beyaz bir tavşan var ve çok garip kızın tekini yakalamış, kız kendinde değil ve ben de düşündüm ki... -... onun için bir şeyler yapmalıyız.
Там, блядь, белый кроль и он пиздец какой странный и... он забрал эту девушку, и она без сознания, и я чувствую, что, может быть, мы должны что-то сделать.
Gözünü bu hâle getiren kız hakkında bir şeyler yapmalısın.
Вы должны сделать что-то девушка, что оторвал вас.
bir şeyler içelim mi 27
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92
bir şeyler yap 245
bir şeyler yapalım 16
bir şeyler dönüyor 27
bir şeyler içmek ister misin 26
bir şeyler söylesene 16
bir şeyler iç 32
bir şeyler yemelisin 30
bir şeyler 51
bir şeyler oldu 26
bir şeyler yapsana 20
bir şeyler yapalım 16
bir şeyler dönüyor 27
bir şeyler içmek ister misin 26
bir şeyler söylesene 16
bir şeyler iç 32
bir şeyler yemelisin 30
bir şeyler 51
bir şeyler oldu 26
bir şeyler yapsana 20
bir şeyler düşüneceğim 19
bir şeyler yapmalıyız 131
bir şeyler yapmamız lazım 17
bir şeyler ye 49
bir şeyler yapmalıyım 35
bir şeyler olmalı 28
bir şeyler yapmalısın 55
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler yapmalıyız 131
bir şeyler yapmamız lazım 17
bir şeyler ye 49
bir şeyler yapmalıyım 35
bir şeyler olmalı 28
bir şeyler yapmalısın 55
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir saniye 1866
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir saniye 1866