Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → русский / [ F ] / Fakat ne

Fakat ne перевод на русский

1,420 параллельный перевод
Dönmeyi isterdim, fakat ne kadar uzağa itebilirim ki?
Я бы и повернул, но далеко я один уеду?
Fakat ne zaman en mutlu olduğunu biliyor musun?
Но знаете когда он счастливее всего?
Yani buraya girerlerse olmayacak. Fakat ne zaman.
Также я знаю, что если они ещё не здесь, то очень скоро будут.
Hayır, fakat ne kastettiğinizi bilmek isterim.
Нет. Но мне бы хотелось.
Fakat ne acıktım ne de susadım.
Но я и не была голодна, и мне не хотелось пить.
Fakat ne yazık ki hala burada değil.
Но, к сожалению, сам он еще жив.
Fakat ne yazık ki yanlış anlaşıldı.
Но, к сожалению, недооцененным.
Şu anda seninle çıktığımı bilse, terapistim beni öldürür. Fakat ne olacak, değil mi?
Мой психотерапевт убил бы меня, узнай она, что я сейчас с тобой встречаюсь.
Fakat ne diyebilirim ki?
Но что я могу сказать?
Bir şeyler buldum fakat ne anlama geldiğinden emin değilim.
Ну, я кое-что нашел. Но я не уверен, какого черта это значит.
Fakat ne istediğime daha fazla dikkat etmeliymişim, çünkü sen çoktan "Eski Sam'e" geri dönmüşsün.
Но лучше, быть осторожной в желаниях, Поскольку ты - определенно вернулась.
fakat ne yapmamı istiyorsun? Stonehouse'un bebeği 1 kg filan..
ребенок весит как, 2 фунта.
Fakat almanız gereken yol virajlarla doludur. Olmak istediğiniz kişi hakkında ne kadar yol almış olursanız olun ;
Но на этом пути есть кривые дороги, и неважно как далеко ты зайдешь, чтобы стать тем, кем хочешь быть..
Evet, ne demek istediğini anlıyorum... Fakat! Usta kardeşim, senin en yakınında çalışabilmek için hayatımı veririm.
я понимаю что вы хотите сказать... лишь бы войти в круг посвящённых.
Ne yapman gerekiyorsa yap, tamam. Fakat her şey için beni suçlama.
Но не вини во всём меня.
Fakat "Ne kadar çekiciyim." der gibi değil de daha çok "Kimim ben?" der gibi bakıyorsun.
Но не с видом осознания собственной привлекательности. Ты как бы спрашиваешь : "Кто я на самом деле?"
Fakat bugünün ne olduğunu hatırlıyor musun?
А сегодня ты помнишь какой у нас день?
Ne yapmak üzere olduğumu biliyorum bu muhtemelen hayatıma mal olacak, fakat umurumda değil..
Я понимаю то, что я собираюсь сделать, скорей всего будет стоить мне жизни, но мне уже все равно.
Gerçekten. Fakat burası ne yeri ne de zamanı.
Я хочу тебе помочь, но сейчас не время и не место.
Kendini ne kadar kötü hissettiğini anlıyoruz, fakat...
Мы понимаем, как вы расстроены, но...
Fakat dahası, ne kadar zor olsa da, başka bir seçeneğimiz olmadığını hissediyorum.
И более того, как бы трудно это ни было, Я чувствую, что у нас нет других вариантов.
O güne kadar kanser Edward'ın vücudunu öylesine sarmıştı ki doktorlar yüzde 5 yaşama şansı tanıyorlardı. Fakat bunun onu ne kadar kızdıracağını hesaba katmamışlardı.
На утро операции рак так расширился по организму Эдуарда что врачи давали 5 процентов шанса, что он не выживет но они забыли учесть то, что хорошенько его разозлили.
İyi, güzel... Fakat yararlılar hakkında ne yapacaksın?
Нормально, это клёво... но что вы собираетесь делать с раненым?
Fakat söyleyin bayım, Bayan Morland'ın elbisesi için ne düşünüyorsunuz?
Скажите, сэр, что вы думаете о платье мисс Морлэнд?
Çok kötü ruhlu olduğunu duymuştum. Fakat tam olarak ne yaptığını bilmiyorum.
Я слышала только, что он - дурной человек, но не знаю, что он сделал.
Fakat onun için ne kadar yanlış olduğunu ve ağabeyime ne kadar acı verebileceğini fark etmiyor mu?
Неужели он не понимает, что это нехорошо? Какую боль это доставит моему брату?
Bunu daha önce düşünmüş olmanız beklenemez Bayan Crawford, fakat bir düşünürseniz, hasatın ne kadar önemli olduğunu görürüsünüz.
¬ ы не могли думать об этом прежде, мисс рофорд, но однажды ¬ ы увидете важность сбора урожа €.
Fakat gerçekte ne olduğunu göreceğime seni bin kere kaybetmeyi tercih ederdim.
Ќо € потер € л бы ¬ ас тыс € чу раз вместо того, чтобы видеть кто ¬ ы на самом деле.
Bak, ben henüz ne olduğunu bilmiyorum, fakat biz Jumperdan ayrı düştük.
Слушайте, не знаю, что это было, но мы отрезаны от джампера.
Onlara ne söylemen gerektiğini bilmiyorum, fakat adamlarının gitmesine ihtiyacım var.
Говорите им что хотите, но ваши люди должны уйти.
bu kayıtta ne olduğundan tam olarak emin değilim. Fakat beni ilgilendirdiğinden oldukça kuşkuluyum.
Я не совсем уверена, что в этой записи, и сомневаюсь, что она может меня заинтересовать.
- Bilmiyorum, Fakat onu yakaladığımızda ardında ne bıraktığını çok merak ettim.
Не знаю, но я часто спрашивала себя, что он потерял, когда мы его схватили.
Bırak bir partiye katılmayı bir doğum günü partin dahi olmadığını biliyorum fakat genellikle insanlar doğum günleri için hediye alırlar bu yüzden ne istediğini söyler misin?
У тебя никогда не было вечеринок, пусть она будет но людям дарят подарки на день рождения. Скажи пожалуйста, что ты хочешь?
Lanet olası probleminin ne olduğunu bilmiyorum fakat... Sana aptal bir sürtük olma hakkını verdiğinden şüpheliyim.
Не знаю, в чём твоя чертова проблема, но я, кажется, не давал тебя права быть такой тупой сукой!
Kendimiz için sürekli farklı gerçeklikler hayal ediyoruz, fakat... Gerçeklik her şeyden çok bir hayal gibi göründüğünde ne olur?
Мы постоянно придумываем для себя разные реальности, но что происходит, если реальность больше похожа на сон?
Fakat soru : Norland tren yolu ne zaman yapıldı ve Trondheim ve Bodø arasında kaç tane köprü vardır?
Но вопрос то : когда Nordland Линию закончили, и сколько мостов между Trondheim and Bodш?
Fakat sen, sen ne istiyorsan senin için ne iyiyse onu yaptın.
Но все, о чем ты думаешь, так это о том, что хочешь ты, что лучше для тебя.
Bana ne yapmak istiyorsan yap fakat bunu ona söyleme lütfen.
Можешь пристрелить меня, делай что хочешь, только пожалуйста, не говори ему.
Bayım, şimdiye kadar bir dum dum, bir mantar kafa, bir bu da ne, bir köpek çocuk, ve Kevin adını verdiğimiz insan kafalı ve balık vücutlu bir şeye babalık ettim, fakat çocuklarım ahlaksız oyuncular değildir.
Сэр, среди наших детей есть тупица, мальчик-собака и нечто с лицом человека и телом рыбы, мы называем его Кевин. но моя малышка не ведёт грязную игру!
Fakat ben elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışırken kimse bana ne yapacağımı öğretmedi. Ve hala da aynı.
Но никто не научил меня, что делать, когда я старалась изо всех сил... и все равно потерпела неудачу.
Onu bir hafta önce öldürdüm. Fakat üzerinde ne renk kıyafet olduğunu hatırlayamıyorum.
Неделю назад я убил её, а теперь не помню, какого цвета была её одежда.
Kulağa cinsiyet ayrımcılığı gibi geldiğini biliyorum fakat bilim zayıf ve yumuşak olduğunuzu söylüyor, elimden ne gelir?
Знаю, звучит сексистски, но наука говорит, что вы мягкие и слабые.
Ne olursa olsun... Umarım bu söylemekle kalmaz, fakat... ne olursa olsun...
Чтобы не случилось... но...
Ne zaman olduğunu bilemiyoruz, fakat zorla girilmeye dair hiçbir iz bulunamadı.
ћы не смогли установить дату и врем €, но нет признаков взлома и проникновени €.
Ne yapabileceğime bir bakacağım, Fakat fazla birşey beklemeyin.
Я посмотрю, что могу сделать, но на многое не рассчитывайте.
olabilir, fakat sonra ne yapacaksınız?
Может быть, но что делать потом?
Fakat, ondan ne istiyorsun, bunun yanlış olduğunu anlamalısın.
Но что ты хочешь от неё... ты должна знать, что это неправильно.
Notta tam olarak ne yazıyor bilmiyorum fakat sana şunu söyleyeyim, o kız benim için hiçbir şey ifade etmiyor.
Я не знаю что было в той записке, но могу тебе сказать, что та девушка ничего для меня не значила.
Fakat ejderhalarla savaşmayacağım ne krallığa ne de onları yönetenlere yardım etmeyeceğim.
Но я не борюсь с драконами, или пользу королевств, или мужчины, который правил им.
Bazi düzenlemeler yaptim, fakat içindeyken ne kadar rahat oldugumdan emin degilim.
Я сделала небольшую перестановку, но я не уверена насколько мне в этом комфортно.
Bize, sürekli hastalarina ne anlattigini söylüyorsun, fakat kendi yasindan, öfkenden ve kaybindan bahsediyorsun.
Ты продолжаешь говорить нам то, что ты говоришь своим пациентам, но ты говоришь о своей скорби. своем гневе, своей потере.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]