English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ A ] / Almost three

Almost three Çeviri Türkçe

570 parallel translation
almost three years
Neredeyse 3 yıl oldu.
And here, ever since... it's been almost three days,
O zamandan beri neredeyse üç gün oldu.
- Almost three hours past, sir.
- Neredeyse 3 saat oldu efendim.
- Almost three months.
- Üç ay kadar oldu.
You know, I've been living here for almost three years.
Biliyor musun, neredeyse üç yıldır burada oturuyorum.
Nelson, we've been calling you for almost three days.
Nelson. Üç gündür sizi arıyoruz.
Some of those men have been on those tubs for almost three days.
Onların bazıları yaklaşık üç gündür teknelerde.
After almost three years since Caesar's death more than a year since Philippi?
Sezar'ın ölümünden neredeyse üç yıl Philippi'den bir yılı aşkın süre geçtikten sonra mı?
Almost three years.
Neredeyse üç yıl.
Almost three?
Neredeyse üç mü?
- Almost three.
- Neredeyse üç.
You forget, Antony, in these almost three years how full your own life has been.
Bu, neredeyse üç yılda kendi hayatın ne kadar dolu geçti, unutuyorsun Antony.
Honey, it's been almost three months.
Tatlım, neredeyse üç ay oldu.
If you can be up there with your equipment tomorrow, then we'll have almost three days to teach you. Who's "we"?
Hesapladım da eğer yarın tüm ekipmanlarınla orda olabilirsen sana öğretmek için üç günümüz kalır. "Biz" kim
They don't come. It's almost three months.
En az üç ay gelemezler zaten.
You've been asleep almost three weeks.
Üç haftadır uykudasın.
In the territory of New Mexico, toward the end of the Civil War... an Indian, Sierra Charriba, and his 47 Apache warriors... raided, sacked, and looted an area almost three times the size of Texas.
İç Savaş'ιn sonlarιna doğru, New Mexico topraklarιnda... Sierra Charriba adlι bir Kιzιlderili, 47 Apaçi savaşçιsιyla birlikte... Teksas'ιn üç katι büyüklüğündeki bir bölgeyi yağmalayιp talan etmekteydi.
- Almost three years now. Alone.
- Üç yıldır bulunmaktalar, yalnız.
He was my orderly at the prison for almost three years, a model prisoner.
Yönettiğim cezaevinde neredeyse 3 yıldır örnek mahkum.
– I drifted for almost three days.
- Üç gün denizde kaldım.
That's only natural, because it's almost three a.m. already.
Gayet normal. Neredeyse sabahın üçü oldu bile.
Almost three months.
Neredeyse üç ay.
At that proportion, bronze is almost three times as hard as copper.
Bu oranlarla bakırdan 3 kat daha sert bir bronz yapısı elde edilir.
Her vast, cathedral-like hull, almost three football fields long... is an intricate web spun from more than ten miles of duralumin girders.
Devasa, katedral büyüklüğündeki gövdesi neredeyse 3 futbol sahası kadardı ve karmaşık duralüminyum ağ kiriş yapısının toplam uzunluğu 15 km'den fazlaydı.
It's been almost three hours.
Neredeyse üç saat oldu.
It's almost three!
Saat neredeyse üç!
Its almost three quarters of a million yards of concrete. That's right.
Neredeyse 900,000 metre küp beton kullanılmış.
It takes almost three hours.
- Neredeyse üç saat sürüyor.
- Almost three years.
- Üç yıl olacak.
It's almost three.
Saat üçe geliyor.
On Mars, there is a volcano as wide as Arizona and almost three times the height of Mount Everest.
Mars üzerinde Arizona büyüklügünde bir volkan vardir, ve yüksekligi neredeyse Everest'in üç katidir.
- in almost three years.
-.. neredeyse 3 yıl oldu.
Almost three octaves without making an effort...
Güç harcamadan neredeyse üç oktav...
That was something that moved him, pushed him, compelled him throughout the years, almost three years of his life under the Germans.
Yazmaktan hiç usanmamış. Yıllar boyunca, hayatının üç yılını geçirdiği Alman komutası altında onu kamçılayan, harekete geçiren şeyler vardı.
They almost cost me my job three times.
Üç kere neredeyse işimden olacaktım.
This is almost the very spot where Lady Penrose was attacked, three deaths in three days.
Burası neredeyse Bayan Penrose'un saldırıya uğradığı yer, üç günde üç ölüm.
I was three weeks in Copenhagen, almost all of which I spent with Her Majesty.
Kopenhag'da üç hafta kaldım, hemen her gün majesteleri ile birlikteydim.
"Almost every day I find myself walking three or four miles... " through the dusty and dirty streets of Vientecito village ".
"Neredeyse her gün, Vientecito köyünün tozlu, kirli sokaklarında" 5-6 kilometre yürüyorum. "
Three, almost four weeks ago.
Üç, neredeyse dört hafta önce.
Made up for one lap... turning this track at almost record speed... to take over the lead with only three more laps to go.
Bitişe üç tur kala... en öne geçmek için... neredeyse rekor bir hıza ulaşarak açığı kapadı.
Almost three months without a drop.
Uç ay tek damla içmedi.
( Okada ) lt was almost impossible to take care of the wounded, and the wounded, knowing this, would ask their comrades to give them a grenade so they can commit suicide, and maybe three or four wounded who could not walk could commit suicide that way.
Yaralılara müdahale etmek neredeyse imkansızdı ve yaralılar da bunu biliyordu ve arkadaşlarından intihar edebilmek için el bombası istiyorlardı ve yürüyemeyecek derecede yaralı olanların dörtte üçü bu şekilde intihar edebilmişti.
I almost quit three times this week.
Bu hafta neredeyse üç kere istifa ediyordum.
I haven't unpacked, I almost greased three boy scouts and a pimp on the way over here, I haven't shown anyone my résumé, I could be a janitor.
Daha bavullarımı açmadım, buraya kadar üç izci çocuğa ve bir pezevenge rüşvet verdim, kimseye CV'mi göstermedim, hademelik bile yapabilirim.
As a result, no other creature can compare with these female kangaroos which throughout their maturity continuously, almost without break, have three young at different stages of development.
Bunun sonucunda, yetişkinlik döneminde neredeyse hiç ara vermeden farklı gelişim aşamalarındaki üç adet yavruya sahip olan bu dişi kanguruyla hiçbir canlıyı karşılaştırmak mümkün değildir.
Now, almost two years outward bound from home, one hundred and thirty-three days from her last landfall... ( THUNDER )
Şu an, neredeyse iki yıldır evinden uzakta, ve en son yüz otuz üç gün önce karaya yanaşmıştı...
You've been dead Christ, three years almost!
Yani ölmüş olmalıydın, neredeyse 3 yıldır!
In the first three hours Israeli planes knocked out almost the entire Egyptian air force.
İlk üç saat içerisinde İsrail uçakları Mısır'ın neredeyse tüm hava kuvvetlerini yok etti.
Almost one, two, three.
Neredeyse 1, 2, 3.
We almost got killed three times already!
Neredeyse üç kere ölüyorduk!
Three years ago, you almost put me away. Now I own you.
( Morales ) Üç yıl önce beni içeri atmıştın, Ama bak şimdi senin sahibinim!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]