And besides Çeviri Türkçe
3,821 parallel translation
And besides, it'll give that wallpaper you love a stay of execution.
Ve ayrıca, sevdiğin duvar kâğıdı bir kaç saat daha yerinde kalacak.
And besides, this guy matches the description of the evidence van hijacker, okay?
Ayrıca eşgali soygunculardan birine uyuyordu.
And besides I didn't actually buy either one.
Ayrıca... ikisini de satın almadım aslında.
And besides, who stays mad at a castaway?
Ayrıca, kim bir kazazedeye kızgın olur ki?
And besides, if you don't do it, my neighbor will drop a dime on you, remember?
Ve ayrıca, bunu yapmazsanız komşum sizi ele verecek, hatırladınız mı?
And besides, I've got a little bit of time now.
Ek olarak, şu an ufak bir zamanım var.
And besides, I like this'mosphere'a lot.
Ve bunun yanı sıra, buranın "mosferinden" hoşlandım.
And besides, we already got this golf trip planned with jack.
Hem ayrıca, biz Jack'le çoktan golf planını yaptık.
And besides, I can out-party, out-drink, and out-fuck, each of you.
Bunun yanı sıra, partiler, içki alemleri yapabilir ve her birinizle sikişebilirim.
"And besides, she'll be dead in six months, and he'll be single again."
Ayrıca altı ay sonra ölecek ve Jimmy yeniden bekar kalacak " dedim.
And besides, she left the children's hospital before I did.
Hem hastaneden benden önce ayrıldı.
I thought you were behind me, and besides, we couldn't both get caught.
Arkamda olduğunu sanıyordum. Hem birlikte yakalanamazdık.
And besides...
Ve ayrıca...
And besides, every kingdom needs a hero, don't you think?
Üstelik, her krallıkta bir kahramana ihtiyaç vardır değil mi ama?
And besides, I got to learn sometime.
Bunun dışında, bir ara öğrenmem gerek zaten.
And besides,
Ayrıca,
You got me into this mess, and besides, you're so creative.
Beni bu işe sen bulaştırdın, ayrıca, sen çok daha yaratıcısın.
And besides, this is a small town, okay?
Ayrıca, küçük bir kasaba, tamam mı?
I can't reach them and besides, I should really stay here.
Onlara ulaşamıyorum, üstelik gerçekten burada kalmalıyım.
And besides, I didn't think it was pertinent.
Zaten alakası olduğunu da düşünmemiştim.
And besides, you can't really believe gossip.
Ve ayrıca, dedikodulara gerçekten inanamazsın.
And besides, how much damage could mud do anyway?
Ayrıca çamur ne kadar hasar verebilirdi?
And besides, people don't just up and move like that.
Ayrıca insanlar öyle birden bire taşınmazlar.
And besides, Sybil...
- Ayrıca Sybil...
Hold on, the guy's got two feet on me, and besides, he didn't fight fair.
Dur bir dakika, adam sırık gibi hem ayrıca, adil dövüşmemişti.
And besides, no one knows Atlantic City better than I do.
Hem Atlantic City'yi benden iyi bilen mi var?
And besides, who ever heard of predicting the weather with a bucket?
Ve ayrıca, kovayla hava tahmini yapıldığı nerede görülmüş?
And besides... you're not a killer, Susan.
Üstelik sen bir katil değilsin, Susan.
And besides, Cuckoo would never do anything.
Hem ayrıca Cuckoo hiçbir şey yapmaz.
Besides, Junior and Holly, that's a lot of work.
Hem Junior ve Holly'ye bakmak zahmetli.
Besides, I need to look you in the eye and make sure you hear me.
Ayrıca gözlerinin içine bakmalı ve beni duyduğuna emin olmalıyım.
I mean, besides your obvious choice of bad fabric and color.
Kötü kumaş ve renk seçimini saymazsak.
We are getting married in a few months, and I'd like to know that these breasts are gonna bring happiness to someone besides you.
Birkaç ay içinde evleniyoruz ve ben bu göğüslerin senden başka birini mutlu edip etmeyeceğini bilmek istiyorum.
These men have to have other connections besides firing ranges and online games.
Bu adamların başka bağlantıları da olmalı. Poligonlar ve internet oyunlarından başka.
Besides, I think this will be a great opportunity for you and Mel to get to know each other.
Diğer yandan bu Mel'le birbirinizi tanımak için muhteşem bir fırsat.
Besides, that designer is pretty talented and well-known in his field...
Ayrıca bu tasarımcı kendi alanında adını duyurmuş biri.
Besides you sleeping with her sister and her sister dying and her father hating your guts and you being a jerk to everybody since you've been back.
Onun kız kardeşiyle yatman ve kız kardeşinin de ölmüş olması babasının da senden inanılmaz nefret ediyor olması ve buraya geldiğinden beridir herkese bok gibi davranman dışında.
And, besides, we're cousins.
Ve ayrıca, biz kuzeniz.
Besides, I am so late on my sorority dues, and I've got a trip planned to Amsterdam with the girls this summer.
Ayrıca yurt aidatını geciktirdim ve bu yaz kızlarla Amsterdam'a gidiyoruz.
I mean, besides one conversation where he said he wanted to be cremated, we never talked about death, and we should've talked about it.
Yani, bir keresinde konuşmuştuk bedeninin yakılmasını istediğini söylemişti ama ölümden hiç konuşmadık. - Oysa konuşmamız gerekiyordu.
You were soaking wet and cold besides.
Soğuktan titriyordun, kıyafetlerin sırılsıklamdı.
Besides, someone has to make sure that he doesn't double back and give the 2nd Mass any more grief, right?
Ayrıca birinin, geri dönüp 2. Bölüğe daha fazla üzüntü yaşatmayacağından emin olması lazım, değil mi?
Besides Thanksgiving, I also missed Halloween last year because I was getting that tattoo removed from my upper left drumstick, and then on Christmas, I passed out on the booze cruise that turned out to be a cruise cruise,
Ayrıca Şükran günü yanı sıra, geçen sene cadılar bayramını da kaçırmıştım çünkü o zaman sol kalçamdaki dövmemi sildiriyordum, sonra yılbaşında da parti teknesi diye katıldığım gezi normal tur teknesi çıktı ve Belize'de uyanmıştım.
Besides gravity, they've discovered that women are not uniquely adapted to order supplies, make coffee, and answer phones.
Yer çekiminin yanı sıra, kadınların herhangi bir siparişte bulunmaya, kahve yapmaya ve telefonlara cevap vermeye göre uyarlanmadıkları keşfedildi.
Yo, do we have any spices around here besides salt and pepper?
Tuz ve biberden başka baharat yok mu burada?
What else do you need besides salt and pepper?
Tuz ve biberden başkasıyla ne yapacaksın ki?
Besides, it's good practice for when Dale and I have a brood of our own.
Ayrıca, alıştırma yapıyorum. Dale ve ben kendi ufaklığımızı yaparsak diye.
Even when we're off duty, there's nowhere else we can go besides the CID floor and our quarters.
İşimiz bitse bile Cinayet Masası katı ve kendi bölgemiz dışında gidebileceğimiz bir yer yok.
Besides his name and that accent I can't find out more.
İsmi ve aksanı dışında mı? Hastanede sıkışıp kaldığım sürece başka bir şey öğrenemem.
( Groans ) There are nine other bedrooms in this place besides our room and this nursery.
Burada bizim odamızla bebek odası hariç dokuz yatak odası daha var.
Besides, you and I, Moray, we're as good as partners now.
Ayrıca artık seninle iyi ortak olduk, Moray.
and besides that 26
besides 7168
besides that 114
besides which 35
besides me 29
besides you 55
and by 340
and by the way 907
and beyond 30
and breathe 35
besides 7168
besides that 114
besides which 35
besides me 29
besides you 55
and by 340
and by the way 907
and beyond 30
and breathe 35
and before i forget 16
and before you know it 100
and by that 52
and by god 23
and back 42
and ben 22
and behold 28
and blue 32
and beyond that 27
and before you ask 32
and before you know it 100
and by that 52
and by god 23
and back 42
and ben 22
and behold 28
and blue 32
and beyond that 27
and before you ask 32