English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ A ] / And even then

And even then Çeviri Türkçe

1,951 parallel translation
And even then I still tought we could win.
Ama yine de kazanacağımı düşündüm.
And even then, there are still no guarantees.
Ve buna rağmen, hâlâ hiç bir garantisi yok.
I'd have to have a date and an address, and even then, I can't promise you nothing.
Tarih ve adres lazım bana ama yine de bir söz veremem.
It took Constantine four guesses. And even then I had to tell him the answer.
Konstantine dört tahminde bulundu ama yine de doğru yanıtı ben söylemek zorunda kaldım.
And even then, the system remained standing.
Böyle olduğu halde, sistem hala yerinde duruyordu.
And even then, I knew it would be difficult, but I still think it's meant to be and nothing can talk me out of that.
O zaman bile bunun zor olacağını biliyordum fakat gene de birbirinize ait olduğunuza inandığım için sürekli bundan bahsedip durdum.
And even then, I would've married him.
O zaman bile, onunla evlenirdim.
And even then, I only do it when there's no other choice.
Kaldı ki ancak başka seçeneğim kalmadığında öldürdüm.
Destro is the City Councilman who's telling Trapjaw that he has to file it as an accessory structure, and even then it can only be built at the rear of the lot.
Belediye Başkanı Destro ise Trapjaw'a yeni inşaatı resmiyette dekoratif düzenleme olarak göstermesi gerektiğini, öyle yapsa bile inşaatı ancak arsanın arka tarafında yapmasını söylüyor.
We're talking about months of very hard work. And even then, the odds, they're not great.
Burada aylar sürecek olan sıkı bir çalışmadan söz ediyoruz ki bu sürecin sonunda bile düzelme ihtimali çok yüksek değil.
# Then some BOUM, or HUMF and even a SHEBAM
Harika! Acıma! Müthiş!
Sometimes these structures are stable for days or even weeks at a time, and then something will happen to trigger a release of the coronal mass ejection.
Bazen bu yapılar, günlerce hatta haftalarca dengeli bir şekilde kalırlar, Sonra bunları tetikleyen birşey olur ve yüzeysel devasa püskürme oluşur.
I sent out some résumés, took some meetings that my dad set up, and then, you know, the whole disaster happened, and I had to move back in with my parents, and, you know, at first it was hard for me to even leave my own room, and before I knew it, eight months had just flown on by.
Bazı yerlere özgeçmişimi gönderdim babamın ayarladığı bazı iş görüşmelerine gittim ve o felaket yaşandığında ailemin yanına geri taşınmak zorunda kaldım başlarda zor oldu odamdan ayrılmak bile koymuştu ama göz açıp kapayıncaya kadar sekiz ay geçti gitti bile.
.. and if you're thinking usability then this is so easy that even a child can use it.
Bu o kadar kolay ki, küçük çocuklar bile kullanabilirler.
And then he saw Morgan and forgot I was even there.
Sonra Morgan'ı gördü ve orada olduğumu bile unuttu.
And then land softly On giant tires That you couldn't Even conceive How they fucking Put air in them?
Ve sonra, içlerine nasıl hava basıldığını bile anlayamayacağın dev tekerleklerle iniş yaptın mı?
And even if, what then?
Hem bulsalar bile, ne zaman?
We thrashed him black and blue.. .. even then he didn't say anything.
Onu eşek sudan gelinceye kadar dövdük yine de hiçbir şey söylemedi.
And then you and I can hold hands in public. I love you so much. Sometimes I don't even know what day it is.
Seni o kadar çok seviyorum ki seninleyken bazen günleri karıştırıyorum.
One minute I think we're doing good then I think of'The Surge'and we don't even come close.
Bir anlık iyiyiz diyorum ama Surge'ü düşününce moralim bozuluyor.
I said I couldn't stop the ship then and there. And even though it nearly killed me, I managed to find a clue which may give us control of this ship once and for all.
Gemiyi hemen durduramayacağımı söyledim ve beni neredeyse öldürse de bize sonunda bu geminin kontrolünü verebilecek bir ipucu bulmayı başardım.
All of those upstairs and all of those in the hospitals. They're all going to catch it and then it's going to spread even further.
Üst kattakiler ve hastanedekilerin hepsi bu virüse yakalanacak ve daha da fazla kişiye bulaştıracaklar.
You have to wash, boil and scrub them well, even then they still smell of death.
Hâlâ ölüm kokuyor olsalar dahi yıkamak kaynatmak ve iyice fırçalamak zorundasın.
And then there's even a little heater, in case he gets cold.
Ayrıca su sıcaklığı için küçük bir derece var.
And even if we did, the evil it draws to us. Will destroy everything before we even reached Rome. Then leave it here.
ROma'ya götürmeye çalışsak bile biz oraya ulaşamadan kötülük herşeyi yokedecek.
And then, he even filed an affidavit in court..
Ve sonra, o mahkemede bir beyanname yayinladi.
Then the next thing, he gets involved and the stock doubles and - They haven't even put the product out yet.
Ayrıca, işe dahil olduğu an stoklar iki katına çıktı ki daha ürünü piyasaya sürmediler bile.
And even if you do, then what?
Devam ettirsen bile sonra ne olacak?
And then I got sick and I gave in to my desire to... Even though I knew you'd never, ever be able to forgive me
Ama sonra hastalandım ve beni asla affetmeyeceğini bile bile içimdeki arzuya teslim oldum.
Even though we live lives that everyone else thinks are fantastic doesn't mean we don't get to take a break from the real world every now and then.
Herkesin harika olduğunu düşündüğü bir hayatı yaşıyor olsak bile bu arada sırada gerçek dünyadan uzaklaşamayacağımız anlamına gelmez.
What if then he got really crabby and left... and didn't even take home the Care Bear I won him playing Skee Ball?
Peki, ya sonra suratsızlaşır ve Skee Ball oynarken onun için kazandığım ayıyı bile almadan giderse.
If you can assist man in trouble without becoming skeptical as to its quality, if you know to be beautiful without being boring, if you can be strong without being impatient experienced without taking age, friendly and smiling even with a wild if you know how to type, note, phone, if you can give birth at lunchtime then better architect, engineer or minister, forever protected from the peaks where it shines, thou shalt secretary my daughter.
Eğer zor durumda bir adamı destekleyip yine de kalitesinden şüphe duymuyorsan eğer can sıkıcı olmadan güzel olabiliyorsan eğer sabırsız olmadan canlı olabiliyorsan yaşlanmadan tecrübeli olabiliyorsan ve bir vahşiye bile gülümseyip kibar davranabiliyorsan eğer daktilo, not tutmayı ve telefon etmeyi biliyorsan eğer yemek aranda çocuğunu doğurabiliyorsan bir mimar, mühendis veya bakandan da iyisi ve parladığı zirvelerden sonsuza denk korunarak sekreter olacaksın kızım.
One minute, you're mad at Nicole for blowing it all, and then, the next, you're defending her against a football player we haven't even met.
Bir an her şeyi mahvetti diye Nicole'e kızıyorsun, sonra tanımadığın bir futbolcuya karşı onu savunuyorsun.
And then I called an anonymous tip into the police, But I couldn't even tell them where to look.
Sonra polise isimsiz bir ihbarda bulundum ama nereye bakacaklarını söylememiştim.
In the past 36 hours, mm-hmm. You have violently attacked me with the remote, okay, you have mocked my marriage proposal, and then you had a kid that you never even mentioned just turn up out of nowhere.
36 saat önce bana kumandayla saldırıp evlilik teklifimle dalga geçtin.
And not even then! When I think,... it takes a moment for the signal to travel between my senses.
O zaman bile, düşündüğümde, sinyallerin düşüncelerim arasında gitmesi bir zaman alır.
And you didn't even know me then.
Beni o zaman tanımıyordun bile.
And you don't even realise how funny you are, by accident and on purpose, and if the rest of the world can't see that then they're idiots.
Bilerek ya da bilmeyerek de olsa ne kadar komik olduğunu bilmiyorsun. Dünyanın geri kalanı bunu görmüyorsa, aptallar demektir.
And then, 16 years later, you try and take advantage of her again, and again, you want to act like it didn't even happen.
Ve 16 yıl sonra ondan yeniden faydalanmak istedin ve tekrardan hiçbir şey olmamış gibi davrandın.
I have the added work of enhancing the photo and then translating the image into a format that afis can understand before I can even begin to search for a hit.
Resim iyileştirdim ve sistemin anlayacağı bir formata dönüştürdüm. - Daha şimdi aratacağım.
And then I encountered another love, even greater.
Sonra çok daha büyük bir aşkın pençesine düştüm.
I didn't even know what I was doing until I was doing it, and then, well... the other night was a mistake, and I'm so sorry. Yowza.
Sarhoştum.
And then I got fired from my own movie, which sucked even more.
Daha berbat olanı kendi filmimden kovulmamdı.
We were on our way home and we bumped into that Gypsy guy who attacked me a few days before and I knocked him down and I started beating him up... and I'd never even been in a fight... ... and then I, I took a concrete block... and I smashed his head.
Eve dönüyorduk ve bana saldırdı onu yere düşürdüm ve dövmeye başladım... daha önce hiç kavga etmemiştim sonra birşeyle kafasına vurdum.
And then I'll go and get Nico, even if I have to kick in this old hags door!
Sonra gidip Nico'yu alacağım, yaşlı cadının kapısına tekme atmam gerekse bile.
Even if I were a seller on the streets and I was the best in that then I know that one day I'll be the Biggest Man.
Hatta sokaklarda satıcı bile olsam en iyisi olurdum çünkü biliyorum ki, bir gün çok büyük bir adam olacağım.
And even if you do want to be a star then do it with your own money, not ours!
ayrıca bir yıldız olmak istiyorsan kendi paranla ol, bizimkiyle değil!
That he had taken me and my sister with him, It got even worse... But then she found us in cabo,
Ama daha sonra bizi Cabo'da buldu ve bu olay ata binmeye karar verene kadar en iyi aile tatilimize dönüşmüştü.
And you can't even muster up the will to make it to the ceremony, then this is probably best for all of us.
Ve sen tören yapacak kadar bile istekli değilsin. O zaman bu muhtemelen hepimiz için en iyisidir.
And if you love me, like you claim to, and you want even the slimmest chance of us getting back together, then you won't go to the police.
Ve eğer beni iddia ettiğin gibi seviyorsan, Ve yeniden birlikte olmamız için, En ufak bir şans istiyorsan,
And then my son hating me even more.
Ve böylece oğlum benden daha çok nefret etsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]