And everything Çeviri Türkçe
35,640 parallel translation
And everyone and everything in Roman society is aimed at expressing how great the Emperor is.
Ve Roma toplumundaki herkes ve her şey imparatorun yüceliğini ifade etmeyi hedefliyordu.
That, and everything else you said yesterday.
Bu, ve dün söylediğin diğer her şey.
Tell'em about this and everything you found out about Dr. Krieg.
DEA'ya ulaşacağım. Onlara bunu ve her şeyi anlat Dr. Krieg'i öğrendiniz.
I want to start out by saying that I have a tremendous deal of respect for you and everything that you've accomplished - as a librarian all these years.
Öncelikle sana ve yıllardır bir Kütüphaneci olarak imza attığın başarılara çok büyük bir saygım olduğunu söyleyerek konuşmama başlamak istiyorum.
The power plant exploded and everything is in chaos!
Nükleer santral patlamış, her yerde kaos var!
Listen and everything will be all right.
Beni dinlersen her şey yolunda olur.
And everything starts to unravel.
Her şey çözülmeye başlar.
- And I heard you talking about... how a grim reaper like him can foresee the future and everything.
- Ben oradayken ölüm meleği diyip duran da sendin üstelik.
I get that I need to act normal and everything, because, hey, now trolls exist, but I can't play Juliet without Romeo.
Normal davranmam falan gerektiğini anlıyorum çünkü Troller gerçekten varmış. Ama Romeo olmadan Juliet'i oynayamam.
Just hang in there and everything's gonna be okay, all right?
Sadece biraz dayan. Her şey yoluna girecek, tamam mı?
Hey, one wrong move and everything would've been busted.
Bir tane hatalı hamle yüzünden neredeyse hepimiz tutuklanacaktık.
You're so clueless, and everything you do is wrong.
Cidden garip davranışlarınızın her biri yanlış cevaplar veriyor.
You know, I'm up for good natured ribbing between partners and everything, but when you do it in front of someone, it makes the other person feel weird.
Bilirsin, ortaklar arasındaki ufak tefek şakalar bana uyar ama bunu başka birinin önünde yaptığında diğer kişiye tuhaf hissettiriyor.
Maybe a flock of birds could cause a rainstorm and everything done could be undone.
Belki de bir kuş sürüsü bir fırtınaya sebep oldu ve vuku bulan hiçbir şey geri döndürülemez.
And everything changed.
Ve hayatım değişti.
And so, you betrayed him, you betrayed everything that you once believed in.
Ve sonra, ona ihanet ettin, eskiden inandığın her şeye ihanet ettin.
It's everything you need to know about Glint Enterprises and our cover-ups... who's involved, where the money went.
Glint Girişimcilik, gizli işlerimiz işin içindekiler ve paranın nereye gittiği hakkında bilmen gereken her şey.
Only contempt for everything the Rome you and I know stands for.
Sadece size ve bana göre Roma'nın temsil ettiği her şeyden iğreniyor.
And the clueless master that believes he has everything tucked away and nobody knows what's going on, when, of course, the slaves know everything.
Ve her şeyden bihaber sahip de sırlarının gizli olduğunu kimsenin bir şey bilmediğini sanırdı. Ama köleler her şeyi bilirdi.
Cleander pushed me to find out more and I told him. I told him everything, but he didn't just know.
Cleander bilgi edinmem için beni zorladı ve ona anlattım.
You owe everything to me and all the gays that came before you.
Sen her şeyi bana ve senden önceki eşcinsellere borçlusun.
- Sorry. It's just... I give everything to these boys, and all they think of me is that I'm a pushover not even worthy of a lousy prank.
Bu çocuklara her şeyi verdim ama onlar dandik bir eşek şakasına bile değmeyecek bir saftirik olarak görüyorlar beni sadece.
Go and make everything perfect.
Gidin ve her şeyin mükemmel olmasını sağlayın.
And you have free admission to everything at the carnival.
Evet! Evet! Ayrıca karnavaldki her şeye ücretsiz girişin var.
Before everything and everyone in this carnival disappears forever.
Karnavaldaki her şey ve herkes ebediyen ortadan kaybolmadan önce!
and I offer all of myself to God, because I know he will guide me in everything I do.
Kendimi tamamen Tanrı'ya adıyorum, çünkü bilirim ki yaptığım her şeyde bana rehberlik edecektir.
I'm not saying I do, but if I did, it would behoove you to tell us everything that you know about Ricky and his friends.
Yaptığımı söylemiyorum, ama eğer yapsaydım, Bildiğiniz her şeyi bize söylemeniz gerekecek Ricky ve arkadaşları hakkında.
Explain that and my partner and I will do everything we can to see that you're offered a deal that keeps you out of gen pop when you go to prison.
Bunu ve eşim ile ben Bir anlaşma teklif ettiğinizi görmek için elimizden geleni yapacağız Hapishaneye gittiğinizde sizi populer bir yerden uzak tutuyor.
Your words and actions... everything is strange.
Konuşmanızın da davranışlarınızın da hepsi bir tuhaf.
You get to come and go as you please, show up whenever you want, and expect us to stop everything and follow your every command?
Canın ne zaman isterse gelip gidiyorsun, birden ortaya çıkıyorsun ve her şeyi bırakıp emirlerine uymamızı mı bekliyorsun?
And yeah, maybe it was a small, one-time thing, but, uh, I believe everything we do brings us either closer or further away from a drink.
Ve evet belki küçük, bir kerelik bir şeydi, ama bizi bir araya getiren ya da uzaklaştıran şey bir içkiydi.
Put everything down and get out!
Her şeyi bırakıp dışarı çıkın!
When I thought I was gonna die, I wrote Claire a letter, too, and told her everything.
Öleceğimi sandığımda, ona da bir mektup yazdım ve her şeyi söyledim.
And you're this cool, smart girl, who's great at everything and is really pretty, and now you have this super rad shadow staff, and what do I have?
Ve sen havalı, akıllı, her şeyde iyi olan ve gerçekten güzel bir kızsın. Şimdi de harika bir Gölge Asa'n var, peki bende ne var?
We were gonna tell you, but with everything and your mom...
Sana söyleyecektik ama annenle olan şeylerden dolayı...
You kept your word. And after everything I've done.
Sana yaptıklarıma rağmen yine de sözünü tuttun.
I'll listen to everything and forget it all.
Hepsini dinleyip sonrasında da unuturum.
I'll think about it all night. And I'll talk to you after I sort everything out, tomorrow.
Gece boyunca düşünüp yarın ölçüp biçtikten sonra sorularımı soracağım sana.
So that everything will be inherited by Chi Hyeon and me.
Bu sayede her şey bana ve Chi Hyeon'a kalacak.
Your eyes are really big and clear, so everything gets reflected! Really!
Gözlerin o kadar büyük ve berrak ki her şeyi görebiliyorum cidden!
I'll go and tell your mom everything. I won't leave anything out.
Gitmeli ve annene en ufak detayına kadar her şeyi anlatmalıyım.
Simply return everything you stole from Ms. Ji Eun Tak and get out of here.
Bir : Bütün tutarı Bayan Eun Tak'a verip buradan çıkmanızı sağlayacak basit ve etkili bir yol.
I gave him a desk and a chair, so that he can learn everything from the bottom up, as a salesperson.
Bir masa ve bir sandalye ile en temelden bir satış elemanı olarak her şeyi öğrenebilir.
And you're willing to risk angel's life, yourself, everything, just because it's the right thing to do?
Ve, melek hayatını riske istekli Kendinizi, her şey Sırf bunu yapmak için doğru şey değil mi?
You never really rescued us, and this is all part of some master plan, the experiments, everything.
Eğer gerçekten bizi kurtardı asla ve bu bazı master planın bir parçasıdır, Deneyler, her şeyi. It sendin.
And here comes Brazil now giving it everything they've got.
Brezilya'nın bu maçı kazanması lazım. Bütün güçleriyle oynuyorlar.
And if we all just do our jobs, then everything will be perfectly fine.
Hepimiz işimizi yaparsak her şey mükemmel gidecektir.
Yes, we got another one and now everything is gone to shit!
Evet, bir tane daha aldık ve şimdi her şey boka sardı!
I did everything right. And nothing changed.
Her şeyi doğru yaptım ve hiçbir şey değişmedi.
Good thing Roxy and I already had everything we needed.
Neyse ki Roxy'le ihtiyacımız olan tek şeye sahiptik :
He took everything from me. And filled me with.. rage.
Her şeyimi elimden alıp beni öfkeyle doldurdu.
and everything will be fine 34
and everything changed 17
and everything else 36
everything is fine 327
everything 4202
everything will be fine 299
everything is awesome 16
everything's gonna be okay 291
everything is good 35
everything will be alright 53
and everything changed 17
and everything else 36
everything is fine 327
everything 4202
everything will be fine 299
everything is awesome 16
everything's gonna be okay 291
everything is good 35
everything will be alright 53
everything is possible 23
everything okay 1482
everything is perfect 26
everything is wrong 17
everything is ok 38
everything is great 31
everything is okay 87
everything is alright 24
everything is gonna be okay 39
everything ok 306
everything okay 1482
everything is perfect 26
everything is wrong 17
everything is ok 38
everything is great 31
everything is okay 87
everything is alright 24
everything is gonna be okay 39
everything ok 306