As it is Çeviri Türkçe
19,852 parallel translation
To protect them, and it's gonna be hard enough as it is to explain where I've been.
Onları korumak içindi, ve nerede olduğumu açıklamam zaten yeterince zor olacak.
It is my belief, as it is many others who work for me, that the FBI treated you terribly.
Ben ve çalışanlarım FBI'ın sana zalimce davrandığına inanıyoruz
As lovely as it is to see you in my courtroom, where's Mr. Novak?
Mahkeme salonunda seni görmek ne kadar güzel olsa da, Bay Novak nerede?
The crowds are already out of control as it is.
Zaten şimdi bile kalabalık kontrolden çıktı.
She's occupying enough space and time as it is.
Bu haliyle bile yeteri kadar yer ve zaman işgal ediyor.
I can barely keep up supply as it is.
Mevcut durumda zaten zar zor ayakta duruyorum.
This is as hard for me as it is for you, Isabela.
Bu, senin için olduğu kadar benim için de zor, Isabela.
I'm just telling it as it is.
Sadece durumu olduğu gibi söylüyorum.
As tempting as it is to sleep in a real bed in a real bedroom, I think we're safer up here. Together.
Her ne kadar gerçek bir yatak odasında, gerçek bir yatakta olmak çekici gelse de bence burada, yukarıda daha güvendeyiz.
Just leave it as it is.
Bırak öyle.
So, you're going to clear me for immediate return to the park where I have a date with a homicidal bandit, and I'm late enough as it is.
Bu yüzden derhâl parka geri dönebilmem için beni temizleyeceksin. Cani bir haydutla, zaten fazlasıyla geç kaldığım bir randevum var.
Because it could cause premature labor, and the baby is barely viable as it is.
Çünkü erken doğuma neden olabilir. Bu kadar küçükken yaşama şansı çok az.
This place is complicated enough as it is.
Burası zaten yeterince karmaşık.
Cos the system as it is right now doesn't work, does it?
Çünkü sistem şu an çalışmıyor. Çalışıyor mu sence?
- That's the way it is, As long as it is still there.
- Bu doğru, yeter ki hala orada olduğu gibi.
I understand where one's suspicion may come from, but it is unfounded.
Bazılarınızın şüphelerinin nereden kaynaklandığını anlıyorum. Ama hepsi asılsız.
The question now is, what are we gonna do about it?
Asıl soru şu, bu konuda ne yapacağız?
Why is it... that when a woman wears revealing clothing, she's labeled a slut, yet if I were to wear her skin as a jacket, I'm a murderer?
Neden bir kadın açık saçık giyindiğinde kaltak diye yaftalanıyor da ben onun derisini yüzüp ceket olarak giyince katil oluyorum?
And then I'm supposed to get up here and say, "Follow your dreams," as if this is a meritocracy? It is not, okay?
Sanki bir meritokraside yaşıyormuşuz gibi "Hayallerinizin peşinden gidin" demem mi gerekiyor?
As warden, it is my job to ensure that this prison runs safely and effectively.
Müdür olarak, bu cezaevinin güvenle yönetilmesini sağlamak benim görevim.
20 weeks ago, your first assignment revolved around stopping a terrorist attack before it happens, but what happens after a terrorist attack is just as important.
20 hafta önce, ilk taliminiz terör saldırısını gerçekleşmeden önlemekti. Saldırı sonrası da en az o kadar önemlidir.
I came here as a favor to you and to Miranda, and now it just feels like this is where I'm gonna end up being stuck.
Sana ve Miranda'ya iyilik olsun diye geldim ama burada sıkışıp kalmışım gibi hissediyorum.
But the nightmare is seeing your husband plunging to his death and having people think that you did it for the life insurance payout.
Ama asıl kâbus, kocanın düşerek öldüğünü ve yanındaki insanların bunu sigorta parası için senin yaptığını düşünmesini görmek.
And I'm the freak who, six months ago, would have been too polite to mention that that big ole diamond on your finger, not only is it cubic zirconium, but it is ugly as shit!
Ve ben altı ay önce o parmağındaki büyük taşın sadece küp zirkonyum değil aynı zamanda da bir çirkinlik abidesi olduğunu söylemek için fazla kibar olan bir kaçığım!
It is best to think of what we do as a marathon, as opposed to a sprint.
Yaptığımız işi sona doğru hız kazanacak bir maraton gibi düşünmek en iyisi.
So long as it remains unfinished we're here.
Bu iş sona ermediği sürece buradayız.
And as for Tutankhamun himself it was Lord Carnarvon's wish - and it is mine also - that his body remain where it was laid to rest.
Tutankamon için Lord Carnarvon'ın ve benim de dileğim firavunun bulunduğu yerde gömülü kalmasıydı.
- The question is what does it do?
- Asıl soru ne yaptığı.
Is America as bad as everybody says it is?
Amerika herkesin söylediği kadar kötü bir yer mi?
Is America as bad as everybody says it is?
Amerika herkesin anlattığı kadar kötü mü?
The problem with this whole criminal thing is that it's kinda fun.
Asıl sorun, bütün bu suça ait şeylerin bir bakıma eğlenceli olması.
Is it any wonder the result was just as unspeakable as that thing?
Sonucun aynı bunun gibi rezalet olması şaşırtıcı mı?
Well, this is as good as it gets.
- Şartlar el verdiği kadarıyla.
As the fable teaches us, it may appear that he is losing in his race against his nemesis, the insolent and cocksure hare.
Fablın bize öğrettiği gibi rakibine karşı yarışı kaybediyor gibi gözükebilir. Küstah ve ukala tavşana karşı.
- Her parties are always deeply weird. I guess this is as good a time as any to say it, but... Hey...
Partiler hep gariptir, bilirim.
Face it, Jared, being too early is the same as being wrong.
Kabul et Jared. Erken davranmakla yanlış yapmak aynı şey.
But it is an open auction, and, you know, between the fraudulent numbers and the real numbers, you guys aren't exactly killing it out there.
Açık artırma olacak ama. Ayrıca sahte rakamlarla asıl rakamlar arasında uçurum olduğu da söylenemez.
But your heart is still warm, and you'll stay okay as long as we can keep it warm.
Ama kalbin hala sıcak ve öyle tuttuğumuz sürece hayatta kalacaksın.
This is it. Uh, when chlorine gas meets oxygen, you get corrosion.
Klorin gazı oksijenle karıştığında aşınma meydana gelir.
As do we. Now, is it possible that Grigory's father's consulate work put his son at risk?
Grigory'nin babası tehlikeli bir işte mi?
But, as someone who barely survived it, I can tell you the system is severely broken.
Fakat, zar zor hayatta kalabilen biri olarak sistemin ciddi bir şekilde bozuk olduğunu söyleyebilirim.
The pain that the world is not as you want it to be.
Öyle bir acı ki dünya olmasını istediğin gibi değil.
Question is, if he was here last night, why didn't he make it to Braeston?
Asıl soru şu, dün akşam buradaysa neden Braeston'a gitmedi?
The question is, what do you want it for?
Asıl soru, onu ne için istediğiniz?
This agency deals with the unknown and is often forced to make up the rules as it goes.
Bu kuruluş bilinmeyenlerle mücadele ediyor ve kuralları o anki duruma göre belirliyor.
Sir, if this creature really is as old as you say, imagine what it's seen, what it might know.
Efendim, eğer bu yaratık dediğiniz kadar yaşlıysa neler gördüğünü, neler bildiğini bir düşünün.
As it just so happens, catching criminals is both my night and day job.
Suçluları yakalamak hem gündelik, hem de gece yaptığım iştir.
But I can assure you that it is temporary and will be rectified as soon as possible.
Ama sizi temin ederim, bu geçici bir durum ve yakında düzeltilecek.
Is it to these men or to your family, as a Blackwood?
Bu adamlara mı yoksa bir Blackwood olarak ailene mi?
It is simply the same as the choice that caused all this offense in the first place.
O da en başta bu aşağılanmaya sebep olan seçenekle aynı şeydi.
Proving that character is, as it will remain, the essential strength of British Monarchy.
Bu kanıtlıyor ki karakter her zaman Britanya Monarşisi'nin temel gücü olacaktır.
as it is in heaven 21
as it was 32
as it happens 259
as it were 352
as it turns out 330
as it goes 32
as it stands 27
as it turned out 75
as it should be 53
as it so happens 16
as it was 32
as it happens 259
as it were 352
as it turns out 330
as it goes 32
as it stands 27
as it turned out 75
as it should be 53
as it so happens 16
it is 11007
it is good 116
it is done 137
it is me 119
it is mine 58
it is not okay 24
it is what it is 220
it isn't 1519
it isn't worth it 21
it isn't real 27
it is good 116
it is done 137
it is me 119
it is mine 58
it is not okay 24
it is what it is 220
it isn't 1519
it isn't worth it 21
it isn't real 27
it is beautiful 109
it is not possible 57
it isn't possible 18
it is okay 59
it isn't fair 52
it isn't working 26
it isn't much 21
it isn't easy 32
it is possible 151
it isn't mine 27
it is not possible 57
it isn't possible 18
it is okay 59
it isn't fair 52
it isn't working 26
it isn't much 21
it isn't easy 32
it is possible 151
it isn't mine 27