As it happens Çeviri Türkçe
709 parallel translation
As it happens, you are hardly in a position to have anything to say about it.
Gördüğünüz üzere, bu konuda bir şey söyleyecek konumda değilsiniz.
As it happens, things didn't go as well as planned...
Aslında, işler planladığımız gibi gitmedi.
As it happens, I'm not interested in myself for the moment.
- Nedense şu an kendimle ilgilenmiyorum.
As it happens, he was lost by enemy action.
Onun durumunda düşman müdahalesiyle yok olan kendisiydi.
But as it happens, i, too, am interested in dimitrios.
Kötülüğünüzü de istemiyorum.
As it happens, these kids had exactly 100 clams to spend on their honeymoon.
O çocuklar balayına çıkmak için 100 dolar ödediler. - Bu yüzden ben...
As it happens, there are particular aspects of my life to which I would like to maintain sole and exclusive rights and privileges.
Hayatımla ilgili bazı konular var ki.. .. o konularda haklarım ve önceliklerim bana kalsın isterim.
As it happens, neither you nor I will determine the tactics in this operation.
Ama ne olursa olsun, bu operasyondaki taktiği ne sen ne de ben belirleyeceğiz.
Oh, as it happens, I'm the host.
Gördüğün gibi ben ev sahibiyim.
As it happens, I have his money with me as I found the banks closed... and was unable to deposit it.
Parası bendeydi, banka kapanmıştı ve bu yüzden de yatıramadım.
As it happens, he's taking me to the theater tonight.
Bu akşam beni tiyatroya götürecek.
Ah. As it happens, I find I am free on that evening.
Ah, şu işe bak, o akşam boşmuşum meğer.
I have rather a good record myself, as it happens.
Haliyle, oldukça iyi bir sicilim var.
I, too, as it happens, since you're so admirably qualifiied to give me... what up to now I've not been able to obtain :
Aslında ben de tebriği hak ediyorum, çünkü bugüne kadar elde edemediğim... bir şeyi bana verebilecek kişi sensin :
He plays the part of a little man who yearns for the serenity of a world without people, and as it happens, he gets his wish - to walk an uninhabited earth and face the consequences. Our story is called "the mind and the matter."
İnsansız bir dünyanın huzurunu hayal eden ufak bir adamın rolünü üstlenecek ve bu dileği gerçekleşecek ve bomboş bir dünyada yaşamanın sonuçlarıyla karşılaşacak hikayemizin adı "Zihin ve Madde"
As it happens, Motome, I came today to discuss a matter of some weight.
İşin doğrusu, Motome bugün ciddi bir meseleyi konuşmak üzere geldim.
And as it happens, a damned important one.
Ve çok önemli bir tanesi.
As it happens, he was a boy that we thought very highly of.
İşe bakın ki, hakkında çok olumlu düşündüğümüz biriydi.
As it happens, I'm a man.
Her nasılsa bir erkeğim.
Please forgive the lateness of the hour but, as it happens, I have the evidence I've been looking for.
Bu geç saatte rahatsız ediyorum özür dilerim. Aradığım kanıtı buldum.
As it happens, this is his favorite dance.
Bu dans en sevdiği danstır.
As it happens, I'm aware of that.
Bundan haberim var.
As it happens, he's left-handed.
Ve o, Solak biri...
A man either lives life as it happens, meets it head-on and licks it or he turns his back on it and starts to whither away.
Bir insan yaşamı olduğu gibi dolucasına yaşamalı ve tadına varmalı ya da bu yaşama sırtını döner ve sararıp solmaya başlar.
But I am, as it happens, free for dinner...
Ama yemek için kimseye sözüm yok...
For we must allow the reality of the now... to just happen... as it happens.
Zira anın gerçekliğinin her şeyi olması gerektiği gibi işletmesine izin vermeliyiz.
As it happens, there is something I want from Tomar too.
Bu gerçekleşirse, benim de Tomar'da istediğim bir şey var.
The good professor accepted a check from me... for $ 1 million, as it happens.
İyi profesör benden bir milyon dolarlık bir çeki kabul etti, nasıl olduysa.
As it happens these 4 people have not hurt a goddamn fly on the entire desert
As it happens these 4 people have not hurt a goddamn fly on the entire desert
As it happens, this morning I stopped to pick up a new transistor for my hearing aid.
Haliyle bu sabah işitme cihazım için yeni bir transistör almak için durdum.
And all of you across the nation are seeing it as it happens.
Bütün ülke olanları olduğu gibi görüyorsunuz.
As it happens, your Chaplain, Mr. Runt, introduced me to your Lady to advise me on a religious matter, of which she is an expert.
Aslında, papazınız Bay Runt beni Leydinizle tanıştırdı. Kendisine uzman olduğu dini bir meseleyi danışacaktım.
As it happens, I'm alone also and I'm very pleased to meet you.
Dediğiniz gibi ben de yalnızım ve sizinle tanıştığıma çok memnun oldum.
I know, life as it happens, hidden cameras...
Bilirim, yaşamı anında tespit etmek, gizli kameralar...
That scene was added, and I think that scene is so important to understand Allison's mind-set moving forward, because you see her as this, you know, this sort of sweet, naive girl, and then something massive happens. And then it's, you know...
Bu sahnenin önemli olacağını düşündüm çünkü çok büyük bir şey meydana geliyor ve bu da tatlı, saf bir kız olan Allison'ın düşüncelerinin değişmesine yol açıyor ve zaten sonrasında çok üzgün ve intikam almak istiyor.
When that happens, you just need to think of it as me taking a phone call.
Böyle olduğunda acil bir telefona cevap verdiğimi düşün.
So it happens with witchcraft as with the Devil ;
Şeytan'la olan cadılıkta da oldu.
Whatever happens, if anything happens, the reality can't be possibly be as bad as your imagination has painted it. Why not?
Ne olursa olsun, eğer bir şey olursa gerçek, senin hayalgücünün renklendirdiği kadar kötü olamaz.
- As it so happens, Mrs. Lord... my husband hasn't come home this evening.
- Durum şu ki Bayan Lord kocam bu akşam eve gelmedi.
Not half as bad as you figure it'll be before it happens.
Başına gelmeden önce kafanda daha kötüsünü kuruyorsun hep.
Thus, as it so often happens, a life is ruined.
Böylece, sıklıkla olduğu gibi, bir yaşam mahvoldu.
The story is, it only happens if you fall in love.
Dediklerine göre sadece aşık olunca olurmuş.
Because it happens I'm in love with you.
Görünüşe bakılırsa sana aşık oldum.
It can be overloaded... but by increasing the power output... and sliding through radar frequencies as fast as possible... what happens is the firing mechanism... reads the higher amperage as proximity to the target... and detonates the warhead.
Aşırı yüklenebilir... fakat çıkış gücündeki artış... ve radar frekansındaki yüksek değişim,... hedefe yaklaştıkça yükselen akımın... ateşleme mekanizmasını faaliyete geçirip... başlığı patlatmasından kaynaklanıyor.
In that case, as you think so little of him, as I gather from the way you treat him, it doesn't matter what happens to him.
Madem ona karşı bir hissin yok davranışlarından da anladığım kadarıyla, ona bir şey olmasının da bir önemi yok.
Does it tell anywhere in them books what happens when you make the big drop?
O kitaplarda bir yerde yazıyor mu, insan asılınca ne oluyormuş?
If it happens after you leave... you might as well start blasting.
Eğer uyanmazlarsa hepsini kurşuna dizebilirsiniz.
That happens to be my sample, and I'll do with it as I please.
Bu benim numunem. İstediğim gibi yaparım.
I know it scarcely ever happens that way, general, but it sure as hell happened here.
Bu durumun seyrek gelişebileceğini biliyorum, General. Ama burada oldu işte.
I would tell the truth the story of black people like it's never been told because you never tell it... I would say what happens to Chicanos because the fruit-growers ain't gonna tell it
Size ne yapacağımı söyleyeyim. Siyahi insanların başlarından geçenleri daha önce anlatılmadığı şekilde anlatacaktım... çünkü siz anlatmıyorsunuz. ... Meksika asıllıların bu ülkede nelere maruz kaldığını anlatacaktım çünkü meyve toplayıcıları bunu anlatmıyor.
What happens now is that the dross leaves the gold and is absorbed into the walls of the vessel, so that all at once there's a visible separation between, as it were, the dross of this world and the hidden purity of the gold in the flame.
Saflığı bozan maddeler, ayrılarak kabın iç kısımlarına akar böylece görünür bir ayrışma ile birlikte,... bütün posa ve alevin içinde saklı saf altın ortaya çıkar.
as it was 32
as it is 114
as it were 352
as it is in heaven 21
as it turns out 330
as it goes 32
as it stands 27
as it should be 53
as it turned out 75
as it so happens 16
as it is 114
as it were 352
as it is in heaven 21
as it turns out 330
as it goes 32
as it stands 27
as it should be 53
as it turned out 75
as it so happens 16