At any point Çeviri Türkçe
528 parallel translation
However, the study of history can be suspended and resumed at any point.
Bununla beraber, tarih dersleri başka bir noktada devam edebilir.
We do not touch at any point.
Hiçbir ortak noktamız yok.
You can believe me... the bank at Daugherty never had that much cash in its safe at any point.
İnan bana Daugherty bankasında hiç bu kadar nakit para olmamıştı.
But, the victim may phone me at any point and stop the film.
Ama kurban her an beni arayıp filmi durdurabilir.
Like 5 lucky bolts of lightning ready to strike at any point on the map.
5 şans yıldırımı haritada biryerleri vurmaya hazır.
Feel free to interrupt me at any point.
İstediğin yerde beni durdurmakta özgürsün.
And do we have any obligation to stop at any point?
Hiçbir zorunluluğumuz var mı?
Well, if at any point you want to talk more...
Benimle biraz daha konuşmak isterseniz...
If at any point Beckett becomes a liability... or he endangers this mission's covert status... you're gonna have to take him out.
Eğer Beckett görevi yerine getiremez veya görevin gizliliğini tehlikeye atacak olursa. O'nu öldürmek zorundasın.
Well, did I leave you alone in the kitchen at any point?
Seni mutfakta hiç yalnız bırakmış mıydım?
We tell women they can stop at any point.
Kadınlara, istedikleri anda durabileceklerini söylüyoruz.
If you see this ammeter rise over 20 at any point, power-up is no good.
Bu ampermetre 20'yi geçerse güç yetmez.
At any point in your life did you ever think, like, "Maybe I'd like to have a child"?
Hayatının her hangi bir döneminde "bebek sahibi olsam mı" diye düşündüğün oldu mu hiç?
Vine's idea was that if the Earth's field would make compasses point north, then any molten rock erupting at the ridge at that time would be magnetised in that direction.
Vine'ın fikri, eğer Dünya'nın alanı pusulalara kuzeyi göstertiyorsa o zaman dağ sırasında o an patlayan tüm erimiş kayalar o yöne doğru manyetikleşecekti.
Mr. Dawker's here... now, this may come into court, you know, so if there's a weak point in any way, better administer it at once.
Bay Dawker burada. Bu iş mahkemeye gidebilir. Ve eğer zayıf bir nokta varsa onu hemen saptamak en iyisi.
And if you can find any friends to act as your seconds, I'll be happy... to discuss that point with them at the hotel, tomorrow morning.
Düello tanığın olacak dostlarınla yarın sabah otelde bu konuyu konuşmaktan mutluluk duyarım.
You stay here... If we have any luck we'll stop the train at the point...
Sen burada kal eğer şansımız yaver giderse treni doğru yerde durdururuz...
At any one point around the track. Except for money to make change with and the mutuel clerks'payoff money...
Değişim yapılacak para ve kazananlara ödenmek üzere vezneye... verilen haricindeki bütün para doğrudan büroya gidiyor.
Any idea how long it takes an el train at medium speed to pass a given point?
Bir tramvayın ortalama hızla verilen bir noktadan geçmesinin ne kadar süreceği hakkında bir fikri olan?
My dear young friend, what can it matter whether I die 10 or 20 minutes beyond that point when I shall die at any rate?
Genç dostum, zaten öleceksem öleceğim andan on ya da yirmi dakika önce ya da sonra ölmemin ne önemi var ki?
First, the theory of warfare tries to discover how we make any preponderance of physical forces and material advantages at a decisive point.
" Savaş kuramı, kritik bir anda fiziksel güçlerin ve maddi olanakların üstünlüğünün nasıl sağlanacağı sorusuna yanıt arar.
We'll transport you back at a point before any of this.
Sizleri bunların oluşmadığı zamanın öncesine göndereceğiz.
But at this point, I don't care about making any more enemies.
Ama artık, daha fazla düşman edinmekten çekinmiyorum.
oh, one other thing- - in the sherlock holmes last week tommy cooper told a joke about a charter flight omitting to point out that one must be a member of any organization that charters a plane for at least six months beforehand
Bir şey daha var : Geçen hafta Sherlock Holmes'ta Tommy Cooper bir çarter uçak esprisi yaptı. Ancak atladığı husus, çarter uçaktan yararlanmadan önce bir kişinin bir çarter uçak kuruluşunun en az altı ay üyesi olması gerekir.
Um, look, there's not really a... a great deal of point In your sort of hanging on at your end Because I'm afraid there aren't any more jokes or anything.
Bakın, izlemeye devam etmenizin pek anlamı yok çünkü korkarım artık komiklik filan olmayacak.
Finding Jean's killer is all that interests any of us at this point.
Jean'in katilini bulmak bu noktada hepimizi ilgilendiren tek şey.
This is... the aspect of professionalism : Do scientists tell of that... which they are authorized to, but in any case at least... from a moral point of view which is a more general attitude... than a simply technological or tactical point of view, or economical, or political, in other words from that point of view...
Bu profesyonel açıdan bakılırsa bilim adamlarına verilen yetki olduğunu söylese de en azından olaya ahlaki açıdan bakmak teknolojik, taktiksel, ekonomik ya da politik açıdan bakmaktan daha genel bir tutumdur.
At this point, I don't think we can go any further.
Bu noktada, daha ileri gidebileceğimizi sanmıyorum.
Finding Jean's killer is all that interests any of us at this point.
Jean'nin katilini bulmak için her bilgi önemli.
We don't want any accidents at this point, right?
Bu noktada bir kaza olmasını istemeyiz, değil mi?
The point it, if you see anybody doing anything compulsive, you know, any kind of bizarre sexual things, well... once we can get at them, there are a lot of things we can use.
Demek istediğim, zorlamayla, tuhaf cinsel şeyler yapan birilerini gördün mü bilemiyorum... Aslında onlara bir ulaşabilsek, birçok konuda yararlanabiliriz.
I don't think there's any question that martial law is needed in the city of Montreal at this point in time.
Şu an için Montreal'de sıkı yönetim ilan edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
But days and years passed by, he gave up Government service, the soft down on his chin turned into stiff bristles, his waist broadened, his hair had begun to come out, he turned thirty, and he had not advanced a step in any direction, and was still standing at the same point as ten years before.
Fakat günler ve yıllar geçti, devlet işinden ayrıldı,... yüzündeki kıllar sertleşti, beli kalınlaştı, saçları dökülmeye başladı,... otuzuna ulaştı,... hiçbir yönde faydalı bir adım atmamıştı,... ve hala on yıl öncesiyle aynı noktada duruyordu.
At which point, dear Gregory said that the world could wait for any play I might turn out but the summer sun waits for no man.
Sevgili Gregory dedi ki dünya yazacağım oyunu bekleyebilirmiş ama yaz güneşi kimseyi beklemezmiş.
We can't point any fingers, not even at Mrs. Deagle.
Kimseyi suçlayamayız, Bn. Deagle'ı bile.
If the point is of any interest, my mother should be reaching Aden at noon today.
Eğer ilgilenirseniz, annem, bugün öğlene doğru Aden'e varmış olacak.
I didn't see any Negroes at the Point.
Point'te hiç zenci görmedim.
At this point, I don't see any alternative.
Yapabileceğimiz fazla bir şey yok.
My point was to find Miao Yin at any cost!
Amacım ne pahasına olursa olsun Miao Yin'i bulmaktı.
Gentlemen the brothers and I can't make any promises at this point.
Beyler kardeşlerim ve ben bu noktada bir söz veremiyoruz.
Just from a sales point of view, I mean, your book is just coming out, you're not gonna see any paperback sales for at least a year.
Yani... Satış açısından, en az bir yıl kitabının ikinci baskısını göremiyeceksin.
- At this point, we don't have any choice.
o halde, iş başa düştü. Ha?
That being first at any cost is not always the point.
Ne pahasına olursa olsun ilk olmanın her zaman asıl önemli şey olmadığını.
At that moment, that point of sale... I cannot get any closer to another human being... without protection.
O anda, tam o satış anında... bir insanoğluna başka türlü mümkün olmayacak şekilde... yakınlaşıyorum.
Others are too deep-seated, or you don't see them, or whatever, so at any particular point you try to detect those forms of authority and domination
Sessiz kaldıkları için ABD basınından bir şey yok. Sayın başkan, bu, entellektüel göz dağı verme çabasıdır.
Look, at this point I'm willing to give any theory a shot!
Bak, bu noktada herhangi bir teoriye şans tanımaya hazırım!
Look, at this point I'm willing to give any theory a shot... any sane theory.
Bak, bu noktada herhangi bir teoriye şans tanımaya hazırım!
As I've said before, any speculation at this point would be a little premature.
Daha önce söylediğim gibi, şu noktada tahminler biraz vakitsiz olur.
I fail to see any point in your story at all except to illustrate the foolish humanoid preoccupation with romantic coupling.
Açıkçası Yüzbaşı, anlattıklarınızın herhangi bir yerinde, romantik birliktelikler hakkında, aptalca insani kaygılar sergilenmesi dışında bir şey göremedim.
At this point, we don't have any leads but we've had similar problems in the past.
Elimizde herhangi bir ipucu yok. Geçmişte de benzer sorunlar yaşamıştık.
You may pursue your line of defense concerning the penitentiary at Alcatraz and I will rule on any objections on a point-by-point basis.
Alkatraz Hapisanesi hakkındaki savunma konuşmanıza devam edebilirsiniz ve bütün detaylarıyla temel prensiplere yapılacak herhangi bir itirazı kabul edeceğim.
at any rate 221
at any time 58
at any cost 36
at any moment 23
at any price 17
point 398
points 477
pointer 34
pointy 21
pointing 28
at any time 58
at any cost 36
at any moment 23
at any price 17
point 398
points 477
pointer 34
pointy 21
pointing 28
pointless 39
point taken 185
point and shoot 18
point is 259
point made 26
point one 17
point blank 21
point of order 34
point being 36
point taken 185
point and shoot 18
point is 259
point made 26
point one 17
point blank 21
point of order 34
point being 36