At that moment Çeviri Türkçe
2,644 parallel translation
If the Warehouse is to survive, then a new caretaker must be in place before I die, and a new connection must be made at that moment.
Ölmeden önce yeni bağlantı yani yeni bir bekçi tayin etmeliyiz bunun zamanlamasıda ben ölürken olmak zorunda
And at that moment, Barney suddenly saw his childhood more clearly than he ever had before.
O an Barney'nin çocukluğu gözlerinin önünden daha net olarak geçti.
And at that moment I was ready to walk away.
O dakikada gitmeye hazırdım.
At that moment, I was actually happy.
O anda gerçekten mutlu oldum.
It was at that moment she realized the romance was already gone.
İşte tam bu anda, kadın romantizmin sona erdiğini anladı.
And at that moment, it was easier to kiss her than to not kiss her.
O an için, onu öpmek, öpmemekten daha kolaydı.
But at that moment...
Ama o anda...
At that moment Servet called me for getting me started.
Mualla derken, Servet aradı beni, işlemi yap dedi.
That's what I was thinking about at that moment.
O anda düşündüklerim bunlardı.
I don't know how many people was in and I never said a prayer or anything, but something at that moment said, " Don't worry, you're going to be all right
Orada kaç kişi vardı bilmiyorum, hiç bir dua etmedim, ama birisi o an dedi ki, " Endişelenme iyileşeceksin'
Well, you wanna know the very first thing that entered my mind at that moment? Right before I blacked out?
Vurulduktan sonra, bayılmak üzereyken zihnimde o anda neyin canlandığını bilmek ister misin?
And, like that parent, I find myself at that moment when I have to decide do I hold on or do I trust you to yourselves?
Ve o baba gibi ben de kendimi şuna karar vermeye çalışırken buluyorum aynen devam mı edeceğim yoksa sizi size mi emanet edeceğim?
At that moment we were alone, remember?
O zaman yalnızdık. Hatırladın mı?
But at that moment I was not sure.
Ama şu an emin değilim
This young brother that we just finished doing some mediating with, his close friend just got killed. The possibility of retaliation at that moment was very, very likely.
Bu genç eleman daha yeni topluma kazandirmisken... en yakin dostu öldürüldü intikam alma ihtimali..
And I hold my babies and when you want to tell your kids, when you want to protect your kids and you can't at that moment.
Bende onlari tutmaya onlari korumaya çalistim taa ki.. bunu yapmak istersin fakat elinden o an hiç birsey gelmez..
It was handed to me by this Slavic goddess, and at that moment, I knew.
Bu Slav tanrıçanın elleri verdi bana siparişimi, ve o an anladım, biliyordum.
At that exact moment there were only 32 other cellular calls in progress.
O dakikada 32 telefonla görüşme yapılıyormuş.
But at that very moment...
Ta ki o ana kadar...
You know, I still can't believe you thought for a moment that you could teach at midwood college.
O değil de, bir an için bile Midwood Üniversitesi'nde öğretmen olabileceğini düşündüğüne inanamıyorum.
I don't think she has sufficient control of her emotions at the moment to make that kind of decision.
Şu anda duyguları üstünde böyle bir kararı verebilecek kadar kontrolü olduğunu sanmıyorum.
What matters is what you can prove. And right now at this moment, that's nothing.
Önemli olan neyi kanıt olarak sunabileceğiniz ve bu hiçbir şey ifade etmiyor.
I realised, over the Iast few days, seeing the original cast here, the two wonderful London companies at the moment, and our extraordinary cast tonight, that I've not only shared Les Miserables with them,
Orijinal kadroyu, şu anda Londra'daki en iyi iki kumpanyayı, bizim bu gece sahne alan inanılmaz kadromuzu burada görünce anladım ki, onlarla sadece
I mean, if you believe in reincarnation, imagine if hewent at the exact same moment that my friend's baby was born.
Reenkarnasyona inanıyorsan, arkadaşımın bebeğinin doğduğu anda, onun öldüğünü düşün.
And I felt... at that moment, I felt it was the end.
Düştüm. O anda bunun son olduğunu hissettim.
I Won't think about that at this moment
Bu durumda böyle şeyler düşünemem.
What was that like, in that moment? Clean. At the girl? I did not even know I could run this fast.
Ve sokağın aşağısındaki adam arabasını çalıştırıyor motoru ses çıkarıyor ve acı bir sesle gidiyor.
Can you say that you love me right now at this moment?
Bir gün bana o kelimeyi söyleyip, seni seviyorum diyebilir misin?
You know that I'm keeping an eye on you at any moment.
Unutma! Seni her yerden izliyor olacağım.
That's how I feel at this moment.
Ben zamanında öyle hissetmiştim.
What's important is that my oppa is in front of me at this very moment.
Ama önemli olan şey, o Oppa'nın şu an benimle burada olması.
Can I guess that person who's sitting here at this moment?
Şimdi, burada oturan kişilerden kim olduğunu tahmin edebilir miyim?
Nothing prepares you for the moment that they say "action," and the jungle at night lights up.
Gece karanlığında aydınlanan ormanda hiçbir şey seni "motor" dedikleri âna hazırlayamaz.
You see, there's a moment that exists at the edge of sexual success for which there is no equal... the addictive seconds just after uncertainty and immediately preceding touching the gold.
Cinsel başarının hemen kıyısında öyle bir an vardır ki eşi benzeri yoktur... Belirsizlikten hemen sonra adamı bağımlı eden o anlar ve hemen ardından o hazineye dokunuş Noel gelmiş gibi oluyor yahu!
I'm angry because you're not Hong Tae Seong, and I'm angry because I'm embarrassed that a total jerk like you opened up my heart, and I'm going crazy with anger at myself for almost ending up liking you at one moment.
Kızgınım çünkü sen Hong Tae Seong değilsin senin gibi bir öküze kalbimi açtığım için ve bir anda seni sevecek hale geldiğim için kendime kızgınım.
I'm embarrassed that I exposed my true feelings to an asshole like you, and I'm angry at myself for almost liking you at one moment.
Senin gibi aşağılık birine gerçek duygularımı gösterdiğim için utanıyorum. Bir anda neredeyse senden hoşlandığım için kendime de kızgınım.
let them know of what consequences they brought upon themselves... with that horribly cruel decision they made in one moment, during a part of the past they don't even remember. Nice shot!
İyi atış!
At least for that moment...
En azından o an için...
At least for that moment from that time...
En azından o zaman, o an için...
We had that moment at the oyster place.
Hani şu istiridye lokantasında tanışmıştık.
It was very strange for it to happen at that precise moment.
Çok büyük parça kopmuştu. İnsanlar ona "Beşinci Beatle" diyordu.
" everything and everyone at the moment, causing them to feel that it's mysticism or black magic.
"Böylece herkes bu öğretiye katılacak. Ve yeni nesiller... " baştan bu şekilde yetişip,...
You've kept him alive so that he can die at the proper moment.
Yani en uygun anda ölsün diye bunca yıl onu hayatta tuttun.
Why is it that the moment your life exceeds your wildest dreams... The access code you have entered the knife appears at your back?
Neden hayatta en muhteşem hayalleriniz gerçek olduğu anda sırtınızda bir bıçak belirir?
.. I said in a speech. Jesus.. please help me Show me a sign, and at that very moment.
Kavşakta durdum. "Yüce İsa, bana yardım et, bana bir işaret göster" dedim.
So if you get them to laugh at themselves, give them a moment to pause, and think about really how crazy and funny that it was, find that soft spot in that person.
Yani eger onlarin kendilerine gülmelerini saglayip, biraz zaman verirseniz ve bunun ne kadar delice ve komik oldugunu düsündürürseniz.. o insandaki yumusak noktayi bulursunuz
And my doctor, he says that I can't handle any kind of responsibility, or else I could just snap at any moment.
Doktorum, her an birini ısırabileceğimi ve sorumluluğu kendim almamamı söyledi.
Mr. Redvale is on a call at thye moment, but and has asked that youyou be seated in the conference room. It's right this way.
Kendisi az önce aradı konferans odasına geçerseniz az sonra kendisi eşlik edicek.
Well, it's been a... little trouble earlier, but if you could just be patient for a moment, I'll see that you're served at once.
Birkaç sorun çıktı ancak birazcık sabredebilirseniz, hemen ilgileneceğim.
That is all we have to give at the moment.
Şu anda elimizden ancak bu kadarı gelir.
'And at that very moment...''... the members of Patiala House who had only one thing in common.'
Ve o anda Patiala Evinde herkesin ortak bir konusu vardı.
at that point 168
at that time 260
at that 82
at that age 33
that moment 19
moment 126
momento 18
moments 28
moments later 23
moment of truth 61
at that time 260
at that 82
at that age 33
that moment 19
moment 126
momento 18
moments 28
moments later 23
moment of truth 61
moments ago 30
at the movies 19
at the age of 82
at the end of the day 343
at the end 233
at the very least 397
at the same time 408
at the moment 453
at the airport 47
at the party 41
at the movies 19
at the age of 82
at the end of the day 343
at the end 233
at the very least 397
at the same time 408
at the moment 453
at the airport 47
at the party 41
at the 118
at this stage 63
at the time 529
at the latest 43
at the end of the world 18
at the hospital 120
at the bar 60
at the house 47
at the time of the murder 22
at this point 786
at this stage 63
at the time 529
at the latest 43
at the end of the world 18
at the hospital 120
at the bar 60
at the house 47
at the time of the murder 22
at this point 786