But in any case Çeviri Türkçe
155 parallel translation
But in any case, with discretion.
Ancak... ne olursa olsun, gizlilik içinde.
Who knows? But in any case it's an interesting phenomenon wouldn't you say?
Ama ne olursa olsun ilginç bir durum söz konusu, katılmaz mısınız?
But in any case she couldn't tell the story about this alarming winter night.
Ancak her durumda o, bu endişe verici kış gecesi hikayesini anlayamadı.
I don't know who drew his sword first, but in any case, my father was killed.
İlk kılıcı kim çekti bilemiyorum..... fakat ne olmuş olursa olsun, babam öldürüldü.
I'm ready, but in any case it's difficult on account of her sex. Maybe Amalia Ivanovna...
Ben hazırım da, cinsiyet farkından dolayı bunu yapmam uygun olmaz.
But in any case, we'll ask them.
Mutlaka onlara bunları soruyoruz
This is... the aspect of professionalism : Do scientists tell of that... which they are authorized to, but in any case at least... from a moral point of view which is a more general attitude... than a simply technological or tactical point of view, or economical, or political, in other words from that point of view...
Bu profesyonel açıdan bakılırsa bilim adamlarına verilen yetki olduğunu söylese de en azından olaya ahlaki açıdan bakmak teknolojik, taktiksel, ekonomik ya da politik açıdan bakmaktan daha genel bir tutumdur.
A lot of vodka. But in any case, with all those SS we don't have a chance.
Her halükarda, bütün bu SS'lerle bizim hiç şansımız yok.
Possibly you mean well though I learn you are a paid agent but in any case I love Baron Gruner and he loves me.
Öğrendiğim kadarıyla belki çok iyi bir özel dedektif olabilirsiniz ama ben Baron Gruner'i seviyorum ve o da beni seviyor.
But in any case, I shouldn't attempt to persuade him.
Yine de onu ikna etmeye çalışmayacağım.
I don't think that's necessarily true, but in any case, I'm buying my own peanut butter.
Ama zaten ben kendi fıstık ezmemi alıyorum.
But in any case, Worf is about to present us with something we never could have won in battle.
Fakat her iki durumda da Worf bize savaşla asla kazanamayacağımız bazı şeyleri kazandıracak.
I don't know, but in any case... and I know this is gonna sound like a load of crap... but I don't really want to talk about it right now.
Bilmiyorum, bildiğim tek şey bunun her durumda can sıkıcı geleceği ama şu anda bunun hakkında konuşmayı gerçekten hiç istemiyorum.
But in any case he's my friend and a good companion.
Ama o benim için iyi bir dost.
They took into consideration what happened... But in any case, it's over.
Neler olduğunu da göz önünde bulunduracaklardır ; ama her durumda artık bitti.
But in any case she'll never call you...
Fakat her halukarda o seni asla aramayacak...
It looks like there's a lot to this. B-but in any case, I guess we'll go see this Mugwar person.
Görünüşe göre burada işler karışık, ama sanırım önce Magwar ile karşılıklı görüşeceğim.
But it's not always magical, is it, Lagertha? In any case,
Neyse zaten Ragnar öldü.
" In any case go there with La Carozza, but behave as innocuously as possible so that she doesn't become suspicious.
"Her halükarda, oraya La Carozza ile git, " ama olabildiğince incitmeden davran ki, " kadından şüphelenilmesin.
But it will instead bind us together and, furthermore... no longer will it be the case in Germany... that physical labor will be seen as anything less... than any other work.
Ama bunun yerine bizi birbirimize bağlayacak ve hatta... artık Almanya'nın bir davası olmayacak şey de... fiziksel çalışma diğer işlerden daha az görünen... bir şey olacaktır.
He would win in any case, but I have warned you.
Her halükarda o kazanır, uyarmış olayım.
But, in case you get any righteous ideas, you're a criminal accessory to anything that happens.
Olur her şeye bir suç unsuru sensin.
It's my principle as an attorney to be willing to take on any kind of case, but I won't engage in a foolhardy contest.
Avukat olarak prensibim her türlü davayı almaya gönüllü olmaktır. Ama sorumsuzca davrananların mücadelesinde taraf olmam.
But just in case any of you are still at all anxious, let it be known that Mr. Chelm has taken charge in the engine room.
Her gün olur. Fakat içinizde hâlâ kaygı duyan varsa Bay Chelm'in makine dairesinde idareyi ele aldığını bildirmeme izin verin.
But don't you think it'd be better in any case to wait until we're less upset emotionally... and then try to find a way out calmly?
En iyisi duygularımızın sakinleşmesini beklemeliyiz. daha sonra sakince düşünemez miyiz?
I don't know, but to the Chinese, in any case.
Orasını bilmem ama Çin'e verecekleri kesin.
But I thought I'd ask you in any case.
O yüzden aslında sormam yersiz ama yine de sorayım dedim.
It works but there's a strike and in any case...
Çalışıyor ama grev var, hem zaten...
But it's already late, and in any case,
Ama çok geç oldu.
But presentable in any case.
Gene de çok kötü bir görüntü olmayacak.
But he wants to wait a couple of days in case I have any small suggestions.
Gene de, bazı ufak tefek isteklerim olabilir diye bir süre beklemek istiyor.
It's not a lie, but something made up, which is never exactly the truth, nor is it the opposite, but which, in any case, is separated from the real world by profoundly calculated approximations
Hayal değil ama biraz uydurmaca da var, Ki kesin gerçeklik demek değil, Ya da tersi de değil,
But you might have, and I was here in any case.
Ama vurulabilirdin de ve ben yine yanında olurdum.
Partial protection seems to result in a slowing of the overall effect. But progression is steady in any case.
Kısmi koruma genel etkinin yavaşlamasını sağlıyor ama ilerleyişini durdurmuyor.
In my case, God. In your case, God knows, but I'd be surprised if he's won any design awards.
Benim durumuma göre Tanrı, senin durumuna göre ise Tanrı bilir, ama tasarım ödülü kazanmışsa hiç şaşırmazdım.
However if you should find any evidence proving that Lassard and his men are hurting the investigation in any way I would have no choice but to go right to the governor and have them removed from the case.
Yine de Lassard ve adamlarının soruşturmayı çıkmaza soktuklarını gösteren bir kanıt bulursanız valiye gidip görevden alınmalarını istemekten başka çarem kalmaz.
In any case, I got the money but we gotta go on a little vacation.
Yine de parayı aldım ama küçük bir tatile çıkmamız gerekiyor.
Usually I hate doing things more than once... but in this case, I don't see any other option.
Genelde bir şeyi iki kez yapmaktan hoşlanmam... ama bu durumda, başka bir seçenek göremiyorum.
I know crew discipline's my responsibility, but, in this case, I thought I should let you get involved before I took any action.
Mürettebatın disiplin konusunun benim görevim olduğunu biliyorum, ama bu konuda, ben bir şeyler yapmadan önce, siz bu konuya el atarsanız daha iyi olacak.
I don't know if I think so, at that... but I have to say so, in any case, don't I?
Bilmiyorum ama öyle diyorum, değil mi?
Normally, I consider a good night's sleep an important part of any health regimen, but in this case, I can't recommend it.
Doğal olarak, iyi bir gece uykusu diliyorum. sağlıklı bir perhizin önemli parçasıdır. Fakat bu durumda, onu öneremem.
What? Millberg wants my report on the Boston bank case in an hour, but I can't find any of the depositions.
Millberg, bir saat içinde Boston Bankası davası hakkında yazdığım raporu istiyor.
So, in any case, Kyle's not somebody... that I'm gonna marry or anything, but it's...
Yani, bu durumda, Kyle, evlenebileceğim veya... Başka birşey yapabileceğim biri değil.. ama...
I - in any case, they challenged us to a game and we accepted, but I guess we weren't quite aware of all the rules.
Herneyse, onlar bize meydan okudu ve biz kabul ettik., ama zannedersem tüm kurallardan haberdar değildik.
Alone in my hermetically sealed condo watching Discovery on the big screen working genius-level crossword puzzles, but no relationships. No chance any will slop over into a case.
Evimde tek başıma kapı pencere sımsıkı kapalı oturup dev ekranda Discovery izlemeli, dâhi seviyesinde bulmaca çözmeliyim ama ilişkim olmamalı.
With any luck, we'll be back with Ortiz before you get this, but in case you're looking for us, we're headed for Benisara to look for her there.
Şansımız yaver giderse siz bunu almadan önce Ortiz'i bulmuş oluruz. Bizi ararsanız haberiniz olsun. Benisara'ya onu aramaya gidiyoruz.
I don't know anything about it, but, in any case, refuse to go with him.
Bu konuda birşey bilmiyorum ama, neyse, onunla gitmesine izin ver.
All right, but Leo is going with you, in case of any trouble.
Pekala, ama herhangi bir soruna karşı Leo da seninle gelecek.
But... in case you have any ideas of ripping this up in the middle of the night... I win either way.
Evet, uyuyabilirsin ama eğer gecenin bir yarısı kalkıp bunu yırtmak gibi bir niyetin varsa her durumda ben kazanırım.
But just in case they did, the Austrian Ambassador in Belgrade was ordered to reject any reply as unacceptable.
Ama kabul edilme ihtimaline karşı da Belgrad'taki Avusturya elçisine alınacak cevabı reddetmesi emredildi.
But in this case I don't think it's gonna do any good.
Ama bu durumda işe yarayacağını sanmam.
but in the end 317
but in order to do that 29
but in my defense 43
but instead 336
but in a good way 48
but in the meantime 283
but in time 33
but in 118
but in my experience 31
but interesting 19
but in order to do that 29
but in my defense 43
but instead 336
but in a good way 48
but in the meantime 283
but in time 33
but in 118
but in my experience 31
but interesting 19