But we're fine Çeviri Türkçe
321 parallel translation
Well if you're all officers, we won't mention any names, but in comes your fine captain drink as a pig... and orders 3 bottles of champagne... then he lifts up one leg like this and brings it down on my piano and starts to play it with his boot.
Sizin kendi memurlarınızdan biri. Adının ne olduğunun önemi yok ama adamın biri geliyor, yüzbaşım. Üstelik domuz gibi sarhoş, ve üç şişe şampanya sipariş ediyor.
Fine. But there's no way we're doing a major patch-and-pump in the dark.
Karanlıkta asla büyük bir deliği onarıp suyu pompalayamayız.
It's a fine time to think of this, but we're making a big mistake.
Belki sırası değil ama bence büyük bir hata yapıyoruz.
Having fun is fine, we're not saints but marriage is something serious.
Aptalca bir şey yapma diye söylüyorum. Eğlenmene bak.
But now we're together and that's fine.
Bugün böyle denk geldi. Her şey güzel.
We're still terribly busy, but Doctor said to tell you... that Mrs. Zellaby's fine.
Daha işimiz bitmedi bay Zellaby, ama doktor... Bayan Zellaby'nin iyi olduğunu söylememi istedi.
But we're fine!
Biz iyiyiz!
But they're good people, and they're fine people... and together we were beginning to get over this bad patch.
Ama onlar iyi insanlar, hoş insanlar ve beraberce bu kötü durumu telafi edeceğiz.
Maybe, but we're fine here.
Belki, ama burada iyiyiz.
Yeah, well, you say you're fine, but me, I'd like another opinion because I'm not too anxious to move to Eastbridge and after four months there, be told by my sweet wife we got to move again
Tabi, sen iyi olduğunu iddia ediyorsun ama ben başka birinin de görüşünü almak istiyorum. Çünkü Eastbridge'e taşınıp, dört ay sonra da sevgili karım komşularının evlerinin temiz olmasından hoşlanmadığı için ondan tekrar taşınmamız gerektiğini duymaya çok hevesli değilim.
Yeah. So? You and I drank nothing but beer, and we're fine.
- Bira haricinde bir şey içmedik ve bize bir şey olmadı.
General, we know they're fine men, but in a nuclear war we can't afford to have missiles lying dormant in those silos because those men refuse to turn the keys when the computers tell'em to!
General, onların iyi adamlar olduğunu biliyoruz ama bir nükleer savaşta.... Bu siloların içinde uyuklayan füzeler olmasını karşılayabilecek durumda değiliz. Çünkü bu adamlar bilgisayar onlara anahtarı çevirmeyi söylediğinde reddederler.
We're fine, but look...
Sen bizi boş ver. Şuraya bak.
Fine, but when you come home, we're picking up where we left off.
Peki, fakat eve geldiğinde kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Fine. But we're looking for a business school.
Güzel ama biz işletme programlarına bakıyoruz.
Fine. You stay here alone, but we're going.
İyi, sen burada yalnız kal ama biz gidiyoruz
He's fine. But he just had his stitches out, so naturally, we're a bit apprehensive.
Ama, dikişleri yeni çıkarıldı, o yüzden, ona karşı biraz anlayışlı olalım.
All Otto is saying, if you're gonna get shacked up, fine. But we didn't know where you was so we couldn't reach you.
Otto'nun tek söylediği, haber versen olurdu, ama... sana ulaşamadık.
But I'm all right now, and we're gonna be fine.
Ama şimdi iyiyim, bundan sonra rahat edeceğiz.
We're fine but John had it bad.
Evet, ama John yaralandı.
- We're fine, sir. But Capt Picard, Cmdr La Forge and one of my men are still there.
- İyiyiz efendim ama Kaptan Picard, Kumandan La Forge ve bir adamım hala istasyondalar.
I was afraid we might have rain, but it looks like we're be just fine.
Yağmura yakalanacağız diye korkmuştum, fakat hava iyi olacak gibi.
But I'm here, and we're gonna be fine.
Ama ben buradayım, ve iyi olacağız.
Fine. I mean, sure, we're in a ratings slump right now... but we'll turn it around.
Yani, aslinda, su an izlenme oranimiz düsük... ama mutlaka basaracagiz.
- But we're fine.
- Ama iyi durumdayız.
There was some silithium leakage inside the Wormhole, but we're fine. I don't believe it.
Solucan deliği içinde biraz silityum kaçağı oldu ama biz iyiyiz.
But for now we're fine.
Ama iyi gidiyoruz.
We're gonna take a short break now, but we'll leave you with some fine tunes on the jukebox.
Şimdi kısa bir ara veriyoruz... ama sizleri müzik kutumuzdaki melodilerle baş başa bırakıyoruz.
Well, that's very kind of you, but really we're fine where we are.
Bu çok nazikçeydi, ama biz yerimizden memnunuz.
So the companies that I had known and had dealings with abroad, export companies and so on, they said, sorry we think you're a fine guy but we don't dare touch you.
Böylelikle tanıdığım ve yurtdışında anlaşmalarımız bulunan şirketler, ihracat şirketleri vb.nin söylediği, "Üzgünüz bizce sen düzgün bir adamsın ama sana yaklaşmaya cesaret edemiyoruz."
But we're just fine here.
Ama burada oturmak daha iyi
- But we were, and we did, and we're all fine.
- Buradaydık ve ettik. Hepimiz iyiyiz.
Sleeping in the same bed was fine when we were kids, but we're 1 5 now.
Aynı yatakta yatmak çocukken iyiydi ama artık 15 yaşındayız.
Some buckling in the starboard hull plating but otherwise, we're fine.
Sancak tarafı gövdesindeki bükülme dışında bir şey yok.
You had a lot of water in your lungs, but we're doing fine, Mr Cooper.
Akciğerlerinizde çok su vardı ama iyileşiyor Bay Cooper.
Fine, but y'all know the schedule we're on.
Tamam, ama herkes faaliyet programımızın farkında olsun.
But I'm fine, and we're both okay.
Ama iyiyim, ikimiz de iyiyiz.
No, no, we're fine, but... is Thing coming?
Hayır, o sorun değil.
We're still screwing down some of the nuts and bolts... but I think she'll be just fine.
Halal biraz somun ve civatalarla, sağlamlaştırmaya çalışıyoruz Sanırım kendini toparlayacak.
But we're glad everything's going to be fine.
Ama her şeyin yolunda gideceğine memnun olduk.
I mean, things have been fine so far, but at some point, you know, we're gonna want to have one of those, you know, little...
Şimdiye kadar her şey yolunda gitti ama bir noktada bilirsin ama bir gün şu şeylerden isteyeceğiz, bilirsin, şu küçük şeyler var ya.
Well, thanks, but we're fine.
Teşekkür ederim, ama böyle iyiyiz.
Damn it, when we're being friends, it's fine to treat me like crap, but I will not have you ruining this event and undermining my authority.
Lanet olsun, Will. Arkadaşken bana pislik gibi davranabilirsin ama bana karşı gelerek geceyi mahvedemezsin.
But, no, you said, "We're fine, Con."
Ama sen "Gerek yok, Con." dedin.
They can't reproduce, but there's more and more! - she's just fine, she's sorry, she would have liked to come but... training on weekends? and we're about to let them get married on top.. haha.
Çocukları olmuyor ama gün geçtikçe sayıları artıyor ve onlara evlenme hakkı vermek üzereyiz.
Okay, fine. We'll go down there, but they're not going to be open.
Tamam, gidelim ama açık değildir.
- We're fine, but he isn't.
- Biz iyiyiz ama o değil.
But everything's fine now, and we're very delighted... you guys are with HBO, very happy to have you.
Ama şimdi her şey düzeldi ve sizi HBO'da aramızda görmekten dolayı çok ta mutluyuz ayrıca.
I'm fine, but we're at the hospital.
Ama şimdi hastanedeyiz.
Look... I don't know what everyone thinks is going on... but Donna and I are not only fine... we're great.
Bakın herkes bizimle ilgili ne düşünüyor bilmiyorum ama Donna ve ben sadece iyi değiliz harikayız.
You guys wanna come tape it, that's fine, but we're going to get really drunk.
Gelip videoya çekmek isterseniz sorun yok çünkü gerçekten sarhoş olacağız.
but we're friends 22
but we're okay 18
but we're good 22
but we're running out of time 36
but we're not 95
but we're 61
but we're here 29
we're fine 994
we're fine here 20
fine 29309
but we're okay 18
but we're good 22
but we're running out of time 36
but we're not 95
but we're 61
but we're here 29
we're fine 994
we're fine here 20
fine 29309
finestra 16
fine thanks 17
fine by me 171
fine with me 135
fine then 58
fine work 18
but why 1666
but why not 79
but why me 74
but why are you here 25
fine thanks 17
fine by me 171
fine with me 135
fine then 58
fine work 18
but why 1666
but why not 79
but why me 74
but why are you here 25
but why now 44
but why you 19
but why here 30
but what 850
but we haven't 20
but what about 35
but whatever 187
but what can i do 75
but wait 362
but we can't 95
but why you 19
but why here 30
but what 850
but we haven't 20
but what about 35
but whatever 187
but what can i do 75
but wait 362
but we can't 95