English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ D ] / Despite what you think

Despite what you think Çeviri Türkçe

106 parallel translation
Despite what you think, you will be caught.
Öyle sanıyorsun ama yakalanacaksınız.
And they're good, you know, despite what you think.
Senin düşüncenin aksine ben iyi yazdığını düşünüyorum.
Not to do dirty work, despite what you think.
Senin düşüncenin aksine, kirli bir iş değil.
Look, "Feelings", despite what you think of it, is always a bright moment and a crowd-pleaser.
Bak, "Feelings" bu düşüncene rağmen her zaman programın en parlak anlarından biri oldu ve dinleyiciyi daima mutlu etti.
He might have had a drink or two, despite what you think.
Bu dediğinize rağmen, belki de biraz sarhoştu.
Despite what you think, you are not God's gift to women.
Düşündüğün aksine sen Tanrı'nın kadınlara bir armağanı değilsin.
- l was a freaking mess. - Despite what you think the sweaty palms and such is actually pretty endearing. Harley!
- Biliyor musun, sana öğretilenlerin aksine, terli avuçlarda cazip ve sevimli bir yan vardır.
Despite what you think, I do need this job. I have no money.
Hiç param yok.
Despite what you think, Caesar was killed to preserve the rule of law.
Düşündüğünün aksine Sezar, kanun düzenini korumak için öldürüldü.
Despite what you think.
Düşündüklerine rağmen...
Well, I am trusting you with my life Mr. Griffith, despite what you think of me.
Benim hakkımda düşündüklerinize rağmen hayatım konusunda size güveniyorum Bay Griffith.
You're good with him, despite what you think.
Ne dersen de, onunla iyi bir ekip oldunuz.
Despite what you think, you actually don't have that kind of power over me.
Düşündüğünün aksine, üzerimde o türden bir yaptırımın yok.
And you saved Dr. Bishop's life. That's something too, because despite what you think, you made a rational choice, not an emotional one.
Ve sen Dr. Bishop'ın hayatını kurtardın bu da bir şeydir çünkü ne düşünürsen düşün sen akıllı seçimi yaptın, duygusal olanı değil.
You know, despite what she says, I think Lorna's really very glad she's going to San Francisco, don't you?
Biliyorsun, söylediklerine karşın, sanırım Lorna San Fransisko'ya çok memnun, değil mi?
You know, despite what happened I'm still convinced that you have very fine qualities, and I think you can still become a gentleman some day.
Biliyor musun, olanlara rağmen... hala pek çok meziyetin olduğunu düşünüyorum.
Despite what you may think, I'm perfectly capable of handling my responsibilities.
Sen ne düşünürsen düşün, ben sorumluluklarımı kusursuz bir biçimde yerine getirdiğime inanıyorum.
Despite what you and your cousin may think, you're still under my care.
Siz ve kuzeniniz ne düşünürseniz düşünün, siz hala bana emanetsiniz.
Despite what you might think, Mulder, designer mutations like these are virtually impossible on humans.
Senin düşünebileceklerine rağmen Mulder bunun gibi mutasyonların insanlarda olması fiilen imkânsız.
Despite what you may think this isn't my first choice for a Saturday afternoon either.
Sen ne düşünürsen düşün..... bu benimde cumartesi akşamı için ilk tercihim değildi.
I don't do it on purpose, despite what you may think.
Ne düşünürseniz düşünün bunu isteyerek yapmıyorum.
And despite what you may think about my past experiences, my kissing you tonight was not my desire for something more.
Geçmişteki deneyimlerim hakkında ne düşünürsen düşün, bu gece seni öperken daha fazlasını arzulamıyordum.
Despite what you may think, Xena...,... it's not the flesh that's appealing.
Böyle düşünüyor olabilirsin, Xena,.. ... Ama cezbeden, beden değildir aslında.
And despite what you may think...
Ve senin ne düşündüğüne gelince...
THEN YOU'VE TO HELP US MAKE SURE THAT DESPITE WHAT OTHER PEOPLE MIGHT THINK OF US, HE'S NOT THE ONE WHO SUFFERS.
O zaman, diğer insanların bizim hakkımızda düşündüklerinin, Gus'u... etkilemesi için bize yardım et.
Despite what you say, I don't think you'd be doing this if it wasn't worth doing.
Dediğinin aksine, eğer buna değecek olmasaydı, bunu yapacağını sanmıyorum.
Despite what you may wanna think, Adrian... having two fathers is pretty complicated.
Aklından geçenlere rağmen, Adrian iki baba sahibi olmak, işleri epey zorlaştırıyor.
Despite what you might think, the only reason I'm here is to get the truth.
Siz ne düşünürseniz düşünün, burada olmamın tek nedeni gerçeği öğrenmek.
I will try, but despite what you all may think, I am not Superman.
Deneyeceğim, ama düşüncenizin aksine ben Süpermen değilim.
So I just wanted to check on Maeby and tell you that I haven't landed a part yet... but despite what you may think, my talent shall win out.
Sadece Maeby'i kontrol etmek ve sana ona henüz ulaşamadığımı söylemek istedim fakat bilirsin ki, yeteneğim gâlip çıkacaktır.
I think you know exactly what's so special about you that the District Attorney keeps you around despite the fact that you have no law degree.
Savcının da sizin ne kadar özel olduğunuzu tam olarak bildiğini düşünüyorum hukuki bir ünvana sahip olmadığınız gerçeğine karşın sizi koruyor.
And despite what you might think it's not all for Meredith and Kelly.
Ve ne kadar da olsa.. Meredith and Kelly'ye yetecek kadar yok..
Despite what you might think about my intentions, Dr Weir.
Niyetimin ne olduğunu sanarsanız sanın Doktor Weir.
Despite what you might think, punishment is not one of my favourite things.
Düşündüğünün aksine ceza en sevdiğim şeylerden değildir.
Can I trust that you will keep what you've learnt here today confidential? Despite whatever you may think?
Kişisel düşüncen ne olursa olsun... bugün burada öğrendiklerini... kendine saklayacağına güvenebilir miyim?
Well, despite what you may think, I've always abhorred violence.
Şey, ne düşünürsen düşün şiddetten hep nefret ettim.
We don't know everything, despite what you may think.
Düşündüğünün aksine biz her şeyi bilmiyoruz.
Despite what you may think, I'm not heartless.
Ne düşünürsen düşün, ben kalpsiz değilim.
Sam, I know how to do my job despite what you might think.
Sam, işimi nasıl yapağımı sandığından daha iyi biliyorum.
Despite what you may think, I am not the enemy.
Aklından geçenlerin aksine, ben düşman değilim.
Despite what you may think, Will liked you.
Siz Will, sizden hoşlanıyor sanın.
- Despite what you might think, in between changing your diapers and reading
- Düşündüklerine rağmen... bezlerini değiştirme ve 13 bin kere...
Despite what you might think, sean, I don't need for you to fail in order for me to be happy.
Sandığının aksine, Sean mutlu olmam için başarısız olduğunu görmeme gerek yok.
You're just doing what you think is right, and despite how it may look, so am I.
Siz doğru olduğunu düşündüğünüz şeyi yapıyorsunuz, dışarıdan nasıl gözükürse gözüksün, bende öyle.
You know what? Despite what some people think, I actually don't like fighting.
Bazı insanların düşündüğünün aksine ben tartışmayı sevmiyorum.
Despite what you think, ms.
Ne düşünürsen düşün, Bayan Lyons, sana karşı kin beslemiyorum.
He's a decent boy, despite what you all think.
Başkalarının düşündüğünün aksine o iyi bir adam.
Despite what you may think, I have no allegiance to the prince.
İstediğini düşünebilirsin ama ben Prens'e bağIı değilim.
I gotta say, I think it kind of sucks that you've been avoiding me because I miss you, despite what you might think, and I hoped that maybe by now you'd understand that...
Söylemeliyim ki, benden kaçınman çok berbat bir şey. Çünkü seni özledim. Düşündüklerine rağmen umarım artık anlarsın.
You know, despite what most people think, I actually spend most of my time talking.
Çoğu insanın düşündüğünün aksine zamanımın çoğunu konuşarak geçiriyorum.
Despite what you might think,
Senin öyle düşünmene rağmen,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]