Do you know them Çeviri Türkçe
1,490 parallel translation
Then how do you know them?
Onları nereden tanıyorsun?
Do you know them?
Bu rapçileri tanıyor musun?
Do you know them?
Biliyor musun?
How do you know them?
Onları nereden tanıyorsun?
Do you know them?
Onları tanıyor musun?
What do you know. In the entire internet universe, there's only one document that pairs them.
Koskoca internet aleminde, sadece bir sayfada her ikisinin adı geçiyor.
How do you know she takes them?
- Hap aldığını nereden biliyorsun?
You know, sometimes people do things that come back to haunt them.
Bazen insanlar yaptıklarının cezasını çeker.
You know, sometimes people do things that come back to haunt them.
Bazen insanlar yaptıklarının bedelini öder.
I'm a biologist and I try to be as dispassionate as I can but the fact is you do get to know them very intimately.
Ben bir biyologum ve elimden geldiğince tarafsız olmaya çalışırım ama gerçek şu ki, onları çok yakından tanıyorsunuz.
What do you know of them?
Onlar hakkında ne biliyorsun?
Do you know the old Celtic legend about them?
Bunlar hakkındaki efsaneyi biliyor musun? Bunlar mı?
Do you know the old Celtic legend about them?
Hakkındaki eski efsaneyi biliyor musun?
I do not understand, as you know it are ready to read them without leave?
Anlamıyorum. Kimseye okutmazsan hazır olduklarını nereden bileceksin?
You vouched for us? Yes, but you don't know them the way I do. If they think for one second you're not legit, they will turn on you.
Evet, ama bir an için bile gerçek olmadığını düşünürlerse, sana karşı çıkarlar.
You could do better than them, you know.
Onlardan daha iyilerine layıksın, biliyorsun.
- How do I know you won't kill them?
- Onları öldürmeyeceğini nereden bileyim?
Well, when you do have them you will know how painful it is to see them sad.
Çocuğunuz olduğunda onları üzgün görmenin acısını anlayacaksınız.
What do you mean you know them?
- Tanımak da ne demek oluyor?
And there are some holes in the schedule because I didn't know if you could do them.
Çizelgede bazı boşluklar var. Çünkü siz nöbete dahil olmak ister misiniz bilemedim.
We boast that we make good weavers or switchboard operators out of them, but you know what we really do?
Ne kadar, iyi dokumacı ve telefon operatörleri yetiştirdiğimizle böbürleniyoruz ; ama gerçekte ne yapıyoruz, biliyor musun?
And do you know what really just kills me about this whole thing? Is the clothes that you're gonna get, I mean, you don't deserve them.
Ve beni asıl öldüren bu yolculukta elde edeceğin bütün o kıyafetler.
that's it you believe her it doesn't make any sense, it is not possible Varek it makes perfect sense... they can't tell us what they don't know... no matter what we do to them
Bu kadar mı? Ona inandın mı? Bilmemeleri mümkün olabilir mi?
- Do you know where I can find them?
- Onları nerede bulabilirim?
- Do you know where I can reach them?
- Onlara nasıl ulaşabilirim?
How do you know he didn't just pick them off the side of the road?
Peki yolun kıyısından toplayıp vermediği ne belli? Hayır, bunlar iyi mantar.
Do you know that monarch butterflies have a compass in their head that uses the sun to tell them where they are going?
Kral kelebekler kafalarındaki antenle diğerlerine nereye gittiğini söylemek için güneşi kullanıyorlarmış.
- So, do you know who bought them?
- Eee, onları kimin satın aldığını biliyor musun?
How do I know you're not one of them?
Onlardan biri olmadığını nereden bileyim?
Do you remember in kindergarten how you'd meet a kid and know nothing about them, then 10 seconds later you're playing like you're best friends because you didn't have to be anything but yourself?
Hani anaokulunda biriyle tanışırsın... onun hakkında hiçbir şey bilmezsin... ama on saniye sonra eski arkadaşlar gibi oynamaya başlarsınız. Çünkü başka biri gibi görünmen gerekmez.
Do you know anything about them?
Çiftlikler hakkında bilginiz var mı?
- Do you know how to use them?
- Nasıl kullanılacağını biliyor musun?
And you feed that baby during long time and it is growing in your life until you see yourself in hardships and you do not know how arreglartelas and what it seemed to them very innocent now it controls its lives.
Bu bebeği yeterince büyütürseniz hayatınızda giderek daha büyük bir yer kaplar. Sonunda kuyruğundan tuttuğunuz bir kaplanınız olur. Ne olduğunun farkında değilsinizdir.
And do you know how they realized they could catch them?
Onları yakalayabileceklerini nasıl fark ettiklerini biliyor musunuz?
And what I do, I'll give them a ring, let them know you're on your way.
Ben de bu arada onu arayıp yolda olduğunuzu söylerim.
I do think you know that, which is why I know deep down you wanna do the right thing and let them take him to a hospital.
Seni tanıyorum düşünüyorum, ben biliyorum bu yüzden derinlerde istiyorsun doğru olanı yapmak ve onları hastaneye onu atalım.
Libby, do you know where either of them are?
Libby, herhangi birisinin nerede olduğunu biliyor musun?
You never know how people are gonna react when you tell them what you do.
Onlara gerçeği söylediğinde insanların ne tepki vereceklerini hiç bir zaman bilemezsin.
Do you know where either one of them went?
Herhangi birisinin nereye gittiğini biliyor musunuz?
What you gotta do is, you gotta prove to them that you're just, you know, average Mike.
Yapman gereken şey, senin kendi halinde eski Mike olduğunu kanıtlaman.
Do you guys know how many intel bolos I get in one week? How many of them turn out to be false alarms?
Bir haftada kaç "aranıyor" emri geliyor ve kaçı yanlış çıkıyor biliyor musunuz?
Do you know for where they ran with them?
- Nerede koştuğunu biliyor muyuz?
You know, I never thought I'd agree with my father but now I'm starting to remember about how he use to go on about how you nurture them, and then you raise them and you teach them the best that you can and all they do is break your hearts.
Biliyorsun, babamla aynı fikirde olacağım hiç aklıma gelmezdi ama hep söylendiği hatırlıyorum, onları beslersin, sonra büyütürsün, sonra da onlara öğretebileceğinin en iyisini öğretirsin ve yaptıkları tek şey seni üzmek olur.
You know, if you want to impress them, do a good job.
Biliyor musun, onları gerçekten etkilemek istiyorsan, işini iyi yap.
I don't know what you could possibly do to improve them.
Öyle son dakika gelip her şeyi eleştirmiyorum.
You know what they do with those who fight them?
Roma, kendisiyle savaşanlara ne yapıyor, biliyor musun?
- Do you know where she hid them?
- Nereye sakladığını biliyor musun?
But they know there's absolutely nothing you wouldn't do for them.
Ama onlar için yapamayacağın bir şey olmadığını da biliyorlar.
You don't know how to use them, do you?
Nasıl kullanacağını bilmiyorsun değil mi?
Do you know about the president's decision to pull them off the acquisition of Bauer?
Başkan'ın, Bauer'ın yakalanması işinden onları çektiğini biliyor muydun?
And how do I know you're not one of them?
Peki onlardan biri olmadığını nereden bileceğim? Çünkü seni onlardan kurtardım.
do you 11143
do you understand me 803
do you understand english 18
do you understand 3234
do you love me 464
do you know me 118
do you speak english 171
do you remember me 298
do you like music 40
do you want to marry me 20
do you understand me 803
do you understand english 18
do you understand 3234
do you love me 464
do you know me 118
do you speak english 171
do you remember me 298
do you like music 40
do you want to marry me 20
do you hear me 1638
do you know 1210
do you really love me 16
do you know what that's like 19
do you remember 811
do you mind 1332
do you play 74
do you copy 753
do you know who i am 370
do you see 360
do you know 1210
do you really love me 16
do you know what that's like 19
do you remember 811
do you mind 1332
do you play 74
do you copy 753
do you know who i am 370
do you see 360