English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ D ] / Does that hurt

Does that hurt Çeviri Türkçe

352 parallel translation
Does that hurt?
Acıtıyor mu?
- Does that hurt?
- Acıyor mu?
Does that hurt?
Acıyor mu?
Does that hurt'?
Ya böyle?
- Does that hurt, Reverend?
- Acıttı mı Peder?
- Does that hurt you?
- Canınız yanıyor mu?
Does that hurt
Canın yanıyor mu?
Does that hurt?
Bu acıtıyor mu?
Does that hurt?
Böyle ağrıyor mu?
- Does that hurt?
- Acıtıyor mu?
Does that hurt?
Acıdı mı?
Does that hurt?
Acıdı.
Uncle, does that hurt?
Amca, acıyor mu?
- Does that hurt?
- Canın acıyor mu?
- Does that hurt, or is that ethnic?
- Acıtıyor mu, yoksa etnik bir şey mi?
Does that hurt?
Ayağın acıyor mu?
Does that hurt?
Acıttı mı?
Does that hurt?
Canın acıdı mı?
Why does that hurt so much?
Niye bu kadar acıyor?
Does that hurt?
Böyle yapınca acıyor mu?
- Does that hurt?
- Acıdı mı?
Does that hurt, Mr. Tomás?
Acıdı mı bay Tomás?
Does that hurt?
Acıtır mı?
Does that hurt?
- Acıyor mu?
If I move your arm like this, does that hurt?
Kolunu böyle kaldırdığımda ağrıyor mu?
-... how does that hurt me?
-... bana ne zararı olabilir ki?
- Does that hurt?
- Acıttı mı?
Does that hurt?
- Bu zararlı mı?
Does that hurt?
Canın yanıyor mu?
- Does that hurt?
Böyle acıyor mu?
- Does that hurt?
Ağrıdı mı? Hem de çok.
Does that hurt?
Ağrıyor mu?
Does that hurt when you swallow?
Yutkununca acıyor mu?
Does that hurt?
Canını yakmıyor mu?
The fact that somebody else might get hurt doesn't worry you, does it?
Çimlerini sürekli sulardı.
But say, that don't hurt the running of it none, does it?
Ama sürüşü etkilemez, değil mi?
One must speak in a way that is right, doesn`t hurt says what has to be said, does what has to be done without hurting or bruising
Kişi, kendini doğru bir şekilde ifade edebilmelidir. söylenmesi gerekeni söylemeli, yapılması gerekeni yapmalıdır ; incitmeden, zarar vermeden.
Does it hurt much, Frank, now that the stuff's worn off?
Çok acıyor mu, Frank, şu şeyi kapatmayacak mısın?
Who does it hurt, that you are enjoying it?
Sen zevk alırken, kimin canı acıyabilir?
Now, who does it hurt, that you are having a good time?
Şimdi, sen güzel vakit geçirerken kimin canının yanabileceğini söyle bana?
- That's a nasty cut, Jim. Does it hurt?
- Kötü kesilmiş.
Does love hurt, or is it something that makes you feel happy?
Aşk acıtır mı yoksa insanı mutlu eden bir şey midir?
I think there are times when Walter cares more about the law than he does about me, and that can hurt.
Sanırım Walter'ın işlerini benden daha çok önemsediği zamanlar oluyor,... ve bu can yakabiliyor.
Does he really think that he can't get hurt?
Burada yaralanabileceğini biliyor mu?
Sure I'm hurt, but what the hell does that matter?
Gerçekten kırıldım, ama bunun sebebi ne?
But I'm tellin'ya, if that low-rent hound does anything to hurt you or humiliate you, I'll- -
Ama eğer o ucuz mahalle iti seni incitir ya da küçük düşürürse...
One, that I don't mess up as a manager. And B, that Tommy does as good as I think he can do : great. And don't get hurt none.
Bir, menajer olarak başarılı olayım ve ikincisi, Tommy düşündüğüm gibi başarılı olsun ve yaralanmasın.
There is a strong element in Ireland that does not care that Germany re-arms, so long as it causes hurt for England.
İrlanda'da, İngiltere acı çektiği sürece Almanya'nın silahlanmasını umursamayacak kişiler var.
That does not hurt anyone.
Bir sevgili herkese iyi gelir.
That doesn't hurt, does it?
Bu canını acıtmaz, değil mi?
Notice that after he leaves, the room goes back to its normal state, though it does you no good if you're hurt while it's happening.
O gittikten sonra, oda, baslangiçtaki haline dönüyor,... ama bu sirada yaralandiysan, eski saglikli haline dönemiyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]