English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ F ] / From what i remember

From what i remember Çeviri Türkçe

164 parallel translation
And from what I remember of'im... they'll be enjoying his company.
ve benim hatırladıklarım.. Şirketinden, parasından hoşlandıkları..
But from what I remember, back then, nobody was nobly charging anything, even when they wanted to.
Ama ben ne hatırlıyorum, ne de kimsenin mertçe savaştığını biliyorum.
From what I remember reading, This is the party's annual fertlidade.
Okuduklarımdan hatırladığım kadarıyla bu her yıl yapılan döllenme ayini.
From what I remember, we were doing the running!
Hatırladığım kadarıyla, kaçan taraf bizdik.
I tried to reconstruct the intermix chamber from what I remember in school.
Bu karıştırıcı yatağını okuldan hatırladığım kadarıyla yapmaya çalıştım.
- Not from what I remember.
- Hatırladığım kadarıyla değil.
From what I remember, it was your rat-fuck brother that decided to play chop suey with the hooker's fucking head.
Hatırladığım kadarıyla orospunun kafasıyla "Chop Suey" oynamaya karar veren senin salak kardeşindi.
From what I remember, it's handed out by a specific upper-level demon to those who work for him.
Hatırladığım kadarıyla, bu silah, üst düzey bir iblis tarafından kendisi için çalışanlara veriliyordu.
- from what I remember.
Öyle hatırlıyorum.
And from what I remember of it it might have come from this shirt.
Hatırladığım kadarıyla bu gömlekten yırtılmış olabilir.
From what I remember, he's, like, a Kelso.
Ne de olsa o bir, Kelso.
- They aren't. - From what I remember of your politics, I don't think they'd go over in a mainstream paper.
- Politikalarından hatırladığım kadarıyla orta sayfaya koymak isteyeceklerini sanmıyorum.
From what I remember, it was the position you most favored.
En sevdiğin pozisyon buydu halbuki.
And from what I remember it ends badly.
Hatırladığım kadarıyla sonu kötü bitiyordu.
From now on, if I ever get to buy another newspaper... I'll remember what a few cents can buy.
Şu andan itibaren, bir daha gazete alacak olursam... paramın neyi alabileceğini hatırlayacağım.
At the time, I was running from a chemistry professor. I remember thinking, "What a pretty girl."
Ben de kimya profesöründen kaçıyordum ve koşarken içimden "Ne kadar hoş bir kız" dediğimi hatırlıyorum.
And remember what I told you - if any of you is unfortunte enough to put one foot on land, you'll be hearing from me.
Dediğim gibi. İçinizden kim karaya ayak basarsa, bana haber verecek.
What I remember from my life is my love for you.
Bana "Yaşam nedir?" diye sorsan, "Sana olan aşkımdır" derim.
If what you remember is different from the facts I'll assume the doctors are right, that there's something wrong with you.
Eğer hatırladıkların gerçeklerden farklı çıkarsa doktorların haklı olabileceğini bir sorunun olduğunu düşüneceğim.
And you remember Karen what's-her-name from the bar?
Karen'i hatırlıyor musun Bar daki ismi neydi?
After all, last year I remember... you can tell from looking at his house what a filthy old man he is.
Her şeyden sonra, geçen sene hatırlıyorum da... Evine bakarak, ne kadar sağlıklı yaşlı bir adam olduğunu söyleyebilirsin.
What I did not remember myself I have copied from the books.
Kitaplardan ne kopyaladığımı kendi kendime hatırlayamıyorum.
But from what I knew of possession, she probably didn't even remember it.
Ama vücuda girme konusunda bildiklerim doğruysa, muhtemelen hatırlamıyordur bile.
And from here on in, whether we win or lose, what's really important to remember- - and I'm saying this in the spirit of true sportsmen everywhere- - is Gary won't win!
Şu andan sonra kazansak da kaybetsek de unutulmaması gereken bir şey var ki bunu tüm gerçek sportmenler adına söylüyorum :
But what happened to the others or what we were escaping from, I cannot remember.
Ama diğerlerine ne olduğunu, ya da neden kaçtığımızı hatırlayamıyorum.
Why is it that I can recognise certain smells, that I know my right hand from my left, but I can't remember what my favourite colour is or my favourite flower or what kind of wine I like.
Neden belirli kokuları hatırlıyorum ve sağ elimi, sol elimden ayırt edebiliyorum da, en sevdiğim rengi, en sevdiğim çiçeği ya da sevdiğim şarabı hatırlayamıyorum?
What I need from you is the whole story, your whole story... in as much detail as you can remember.
Senden Bütün hikayeni anlatmani istiyorum, hepsini, hatirlayaBildigin Bütün ayrintilariyla,
From what I can remember, nobody touched me yesterday.
Hatırladığım kadarıyla dün bana kimse dokunmadı.
Let's see, I'll just have to remember what I ordered from the catalogue and look for that.
Katalogdan ne sipariş ettiğimi hatırlayayım da onu arayalım.
What I remember most clearly from that chilly October night... was that it was my 14th birthday... and the end of my childhood.
O buz gibi ekim gecesine dair hatırladığım tek şey... 14. yaş günüm olduğu... ve çocukluğumun sona erdiğiydi.
From as long as I can remember, I've been searching for something some reason why we're here. What are we doing here? Who are we?
Kendimi bildim bileli bir şey arıyorum niçin burada olduğumuzu.
Herve, I remember you from juvi. How you doing? What you doing?
- Seni ıslahhaneden hatırlıyorum.
And he was the only one i could remember from before what happened.
Ve olanlardan önce hatırladığım tek kişi oydu.
Either it's my head or i'm a long way from med school, But i can't remember what you're injecting me with.
Kafam mı yoksa ben mi tıp okulundan uzağım bilmiyorum bana ne enjekte ettiğini hatırlayamıyorum.
Do any of you remember what it was like to have one? Because from what I'm hearing...
Bundan bir taneye sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hatırlayan var mı aranızda?
what do I have to do? Do you remember any of your military training from when you became soldier guy?
Asker olduğun dönemdeki askeri eğitimi hatırlıyor musun?
Years from now, I'm not gonna remember what I got for Christmas, but I'll remember what it felt like to see my parents so happy.
Yıllardır, Noel'de ne bulduğumu unutmuştum ama şimdi ailemi böyle mutlu görmenin nasıl hissettirdiğini hatırlayacağım.
On the contrary, my feelings of remorse help me remember what I did and prevent me from taking similar actions in the future.
Aksine, pişmanlık hissi gelecekte aynı hataları yapmamı önlemede bana yardım etti.
So from what I remember, you can hold your breath for a long time.
Bu sabah Normal nasıl?
MMM, YOU KNOW WHAT I REMEMBER FROM HIGH SCHOOL?
Liseden ne hatırlıyorum biliyormusun?
Just like I don't need this "remember me always" bracelet I got from... what's-her-name.
Aynı bu "Beni hep hatırla" bileziğine de olmadığı gibi ihtiyacım yok. Bunu veren kızın adı neydi?
Remember what I told you about running away from your troubles?
Sıkıntılarından kaçmak hakkında söylediklerimi hatırlıyor musun?
What I remember most from before was people's voices.
- Hatırladıklarım daha çok bir serap gibi...
Michael, I don't know what you saw in your machine, but I remember, a few weeks ago, you came back from your lab, pale. You asked me the strangest question.
Michael, makinede ne gördüğünü bilemiyorum fakat birkaç hafta önce laboratuvardan geldin ve bana çok saçma bir soru sordun.
from what I can remember... Human looking...
hatırlayabildiğim kadarıyla insan görünüşlü.
When I remember about Lisa, I don't think about our clothes or her work, or where she was from or even what she said.
Lisa'yı düşündüğümde, giydiği elbiselerini hatırlamam. Ne yaptığı işi, ne de nereli olduğunu söylemedi bana.
What I do remember... Home... Oceans of grass from horizon to horizon, further than you can ride.
Evimden hatırladığım tek şey ufuktan ufka uzanan bir çim okyanusu.
I can't remember what I'm doing from one moment to the next.
Bir an yaptığımı, sonra unutuyorum. Bu iş asla bitmeyecek.
What I remember from those tapes, he was close to his foster brothers, right?
Kasetlerden hatırladığım kadarıyla, üvey kardeşleriyle yakınlardı, değil mi?
And I remember getting heckled from the skiers, and that look, like, what are they riding on?
Hiç unutmuyorum, kayakçılar bizimle dalga geçmişlerdi. Ve yüzlerinde, "Bu bindikleri şey de ne?" dermiş gibi bir bakış vardı.
It's just that I would like you to try to remember what you can from the room.
Sadece o odadan neler hatırlıyorsunuz onu bilmek istedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]