I remember her Çeviri Türkçe
3,794 parallel translation
I remember her voice.
Onun sesini hatırlıyorum...
I remember her pretty hair.
Güzel saçlarını hatırlıyorum.
But when the midwife brought me a cup of tea a few minutes later, I remember her hands shaking.
Ama ebe birkaç dakika sonra bana bir fincan çay getirdiğinde ellerinin titrediğini hatırlıyorum.
Yes, I remember her.
Evet, onu hatırlıyorum.
- Yes, I remember her.
Biliyorum.
I remember everything I ever read.
Okuduğum her şeyi hatırlarım.
You need to tell her what you remember about the blonde in the red coat. And give her a riddle, she needs to use that part of her brain again. Yeah, and tell her I think I saw her too.
Kırmızı ceketli sarışın hakkında ne hatırladığını söylemelisin ve bir bilmece götür, aklının o kısmını tekrar kullanması gerekiyor ve onu sanırım benim de gördüğümü söyle.
I remember spilling soda on a complete stranger in a movie theater, and a year later, asking her to marry me.
Sinemada tanımadığım birinin üstüne soda döktüğümü bir yıl sonra ise ona evlenme teklifi ettiğimi hatırlıyorum.
I remember and notice everything about you.
Seninle ilgili her şeyi hatırlıyorum.
Remember when I told you that we had a long way to go before seeing her again?
Kızımızı görmeden önce gitmemiz gereken uzun bir yol olduğunu söylemiştim ya?
So, I want you to scatter me all over the city so you remember me wherever you might go.
Savurun küllerimi şehrin dört bir tarafına. Böylece gittiğiniz her yerde beni hatırlarsınız.
As long as I can remember, they always did this horrible secret.
Hatırlayabildiğim kadarıyla, bunu her zaman korkunç bir sır olarak sakladılar
I told them all I could remember.
Hatırlayabildiğim her şeyi anlattım onlara.
I don't remember every detail of a five-year-old case.
Beş senelik bir davanın her ayrıntısını hatırlayamam.
Yes, and I also remember him describing her as'Divorce Bait.'
Hayır unutmadım, ama "boşanma tuzağı" lafını da unutmadım.
I remember everything, Tommy.
Her şeyi hatırlıyorum, Tommy.
Remember, I can do anything.
Unutma, her şeyi yapabilirim.
I look at it every day and remember What a bitch I am.
Her gün bakıp ne kadar şirret biri olduğumu aklımdan çıkarmıyorum.
I don't know if you remember, but I have her ring.
Hatırlıyor musun bilmem, annenin yüzüğünü vermiştin bana.
I know maybe it's not all Wendy, but... I just needed a place to visit a place where I can remember her.
Hepsi Wendy'ye ait değil, biliyorum ama yine de ziyaret edebileceğim, onu anabileceğim bir yere ihtiyacım vardı.
You can't expect me to remember anything about patients I wasn't responsible for.
Benim mesuliyetimde olmayan hastalarla ilgili her şeyi hatırlamamı bekleyemezsiniz.
Well, I hope I can remember where everything is.
Umarım her şeyin yerini hatırlayabilirim.
I just want to remember her, you know?
Sadece onu hatırlamak istiyorum.
You know, I can't remember a time when she didn't have a hammer or a drill or something strapped on her.
Biliyor musun, elinde bir çekiç ya da matkap veya üzerinde bir şeyler bağlı olarak onu görmediğim bir zaman dilimi hatırlamıyorum.
Remember my son, everything you know I've shown you.
Unutma oğlum, bildiğin her şeyi sana ben öğrettim.
At least I'll have these to remember her by.
Hiç değilse onu hatırlatacak bir çift ayakkabım var.
But I remember everything.
Ama ben her şeyi hatırlıyorum.
I remember everything!
Her şeyi hatırlıyorum!
I remember she would record every show that she did and she would watch it and critique herself.
Yaptığı her gösteriyi kaydettiğini hatırlıyorum. Sonra izler ve kendini eleştirirdi.
I forgot. The whole point of hiring a hooker is so you don't have to remember her name.
İsmini hatırlamak gerekmesin diye fahişe tutuyorsunuz zaten.
I saw her at 5 : 00, but I don't remember seeing her leave.
Saat beşte burada gördüm ama gittiğini görmedim.
I don't remember inviting her to move in.
Onu davet ettiğimi hatırlamıyorum.
Even bring her flowers from the store when I got a mind to remember.
Hatta aklıma gelirse, marketten çiçek bile alıyorum.
Yeah, I don't remember her at all.
Evet, onu hiç anımsamıyorum.
I can't remember her name.
Adını hatırlayamıyorum.
Hmm? I bought you all kind of silk undies, and you just left'em in the box, remember?
Sana her çeşit ipekli iç çamaşırından alıyordum ama sen onları çekmecede bırakıyordun hatırlıyor musun?
I want you to have it to remember her by.
Onu hatırlamak için bunu senin almanı istiyorum.
I want you to remember that every single day until I see you again.
Tekrar görüşene kadar bunu her gün hatırlamanı istiyorum.
And I remember the night... Conrad parading you around that party at the governor's mansion like he owned you.
Vali konağındaki partide Conrad'ın seni her yerde sergilediği ve onunmuşsun gibi bahsettiği geceyi hatırlıyorum.
And, yes, I remember every single one.
Evet, her biri aklımda.
I remember every single one of them.
Her biri aklımda.
I don't remember ever placing a call to Zoe, but her message said she was calling back.
Zoe'i aradığımı hatırlamıyorum ama mesajında aramana geri döndüğünü söylüyordu.
Well, I don't remember if I actually told you or not, but Jenna gave me her number.
Sana söyledim mi hatırlamıyorum ama Jenna bana numarasını verdi.
My daughter, Masal. And this lovely lady with the short hair is Burcu. Remember I told you about her?
Kızım Masal bu kısa saçlı güzel abla da Burcu abla hani sana bahsetmiştim ya?
I remember when I was a kid, me, my mom, and her mom, and well, her mom, and then her mom, and then of course her mom, and then my little cousin, Peanut,
Hatırlıyorum da ben çocukken ; ben, annem onun annesi, bir de onun annesi sonra onun annesi, sonra bir de onun annesi bir de küçük kuzenim Peanut.
And I would pack everything in paper and then you'd remember and get the bags out of your purse and make me re-pack everything.
Her şeyi kağıda koyardım. Sonra hatırlar ve çantandan poşetleri çıkartıp her şeyi yeniden paket ettirirdin.
I remember every word you said that night.
O gece söylediğin her sözü hatırlıyorum.
Do me a favor... when she comes in, introduce yourself,'cause I can't remember her name.
Bana bir iyilik yap... kız içeri girdiğinde kendini tanıt, çünkü kızın ismini hatırlayamıyorum.
I can't remember her name.
Kadının adını hatırlamıyorum.
He kills her and I can't remember her name.
Adam kadını öldürüyor ve ben adını hatırlayamıyorum.
If you hurt her, I'll have nothing to lose, you remember that!
Ona zarar verirseniz, kaybedecek hiçbir şeyim kalmaz, bunu bilmiş ol!
i remember one time 19
i remember everything 155
i remember nothing 21
i remember that night 20
i remember very well 18
i remember 2232
i remember it well 51
i remember you now 18
i remember something 18
i remember that day 26
i remember everything 155
i remember nothing 21
i remember that night 20
i remember very well 18
i remember 2232
i remember it well 51
i remember you now 18
i remember something 18
i remember that day 26
i remember thinking 64
i remember that 284
i remember you 386
i remember it 74
i remembered 63
i remember them 29
i remember this one time 20
i remember now 177
i remembered something 28
i remember this 88
i remember that 284
i remember you 386
i remember it 74
i remembered 63
i remember them 29
i remember this one time 20
i remember now 177
i remembered something 28
i remember this 88
i remember him 118
remember her 66
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
hermano 85
here you go 5858
heroes 83
hero 275
remember her 66
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
hermano 85
here you go 5858
heroes 83
hero 275
hercules 220
hertz 45
herring 17
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
hertz 45
herring 17
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78