Go with the flow Çeviri Türkçe
193 parallel translation
- Just go with the flow, Shel.
- Olayları akışına bırak.
You have no idea that after one has become famous, he's like a boat, you will always go with the flow.
Bir fikrin yok hala ama ünlü olduktan sonra, nehirde sürüklenen bir sandal gibi her zaman akıntıyı izlersin.
You gotta go with the flow, baby.
Akışına bırakmalısın bebek.
I cover the tailback or go with the flow.
Takipçileri koruyacağım, ya da ileriye çıkacağım.
We must put an end to world hunger, we must buckle up for safety, but when it comes to Peg Bundy getting it regularly, we must go with the flow.
Dünyadaki açlık sona ermeli emniyetimiz için kemer takmalıyız. Fakat, Peg Bundy'nin düzenli olarak aşk yaşamasına geldiğinde olayı akışına bırakmalıyız.
Remember, go with the flow.
Unutma, kendini akıntıya bırak.
Oh, I know. You just go with the flow.
Kendini akıntıya bırakıyorsun.
Go with the flow.
Kendini akıntıya bırak.
Come on, Bart. Go with the flow.
Hadi ama, Bart. Kendini akıntıya bırak.
From that moment on, I decided to shut my mouth and go with the flow.
O andan itibaren çenemi kapatıp her şeyi oluruna bırakmaya karar verdim.
When you grow up looking like I do, you gotta learn to go with the flow.
Eğer benim gibi büyüdüysen, akışına bırakmayı bilmelisin.
I go with the flow.
Olayı akışına bırakırım.
I just like to go with the flow.
Olacakları zorlamamalı.
I like to go with the flow, see what happens.
Olacakları zorlamamalı.
Now, what Plato was saying... is that if we just stop... and go with the flow... and follow our destiny... it'll lead us back to each other
Eflatun der ki kendimizi yaşamın akışına bırakıp kaderimizi izlersek tekrar birbirimizi buluruz.
Go with the flow.
Bir kere daha uç bakalım.
Come on. Go with the flow.
Yürü benimle.
d There's plenty to do and lots of time too d d Messing about on the river d d Wherever you go you go with the flow d d When you're messing about on the river d d Whether you get there or whether you don't d
Yapacak çok şey var Ve zamanımız da çok Nehirde gezinti için Nereye gidersen git Akıntıya kapılırsın
- Alright, man? Get some rest. Go with the flow.
O zavallının teki.
A good fighter needs to know how to improvise, go with the flow...
İyi savaşçı nasıI doğaçlama yapacağını bilmelidir.
Go with the flow, will you, Joey? I got a plan.
Devam et olur mu.Bir planım var
And you guys just go with the flow.
Ve siz arkadaşlar... devam edin işte.
I used to give women lots of opinions, but now I go with the flow. - You don't seem to care.
Sen böyle bir şey sormamıştın.
Hey, great. Go with the flow.
Harika.
You have to go with the flow, without overflowing.
Fazla üstelemeden herşeyi akışına bırakmalısın.
Go with the flow without overflowing...
Üsteleme akışına bırak...
- Just go with the flow.
- Her şeyi oluruna bırak.
Take a deep breath and just go with the flow.
Derin bir nefes alın ve dalgalarla birlikte hareket edin.
If the town thinks your girlfriend's a witch maybe it's just easier to go with the flow.
Eğer bütün kasaba, kız arkadaşının bir cadı olduğunu düşünüyorsa belki de akıntıya katılmak daha kolaydır.
Just go with the flow.
Sadece onun akışına bırak.
Go with the flow.
Kolay yoldan git.
Go with the flow.
Akışına bırak.
Now, just follow my lead, and go with the flow.
Bugünlük sen benim yeğenim Edward'sın. Şimdi dediklerimi yap, rahat ol. Tamam.
- Can't you relax and go with the flow.
Rahatlayıp olayları akışına bırakamaz mısın?
You want to go with the flow.
Akıntıya karışmak istersin.
Just go with the flow.
- Keşke yapabilsem.
Kinda go with the flow.
Biraz akıntıya kapılmak gibi.
Now, just follow my lead, and go with the flow.
Şimdi dediklerimi yap, rahat ol. Tamam.
Just go with the flow.
Kendini akışa bırak.
I decided to go with the flow.
Ben de akışa uymaya karar verdim.
- You just go with the flow, don't you?
- Her şeyi oluruna bırakıyorsun. - Çalışıyorum.
You're snotty Little Miss Cranky Pants and I go with the flow.
Sen bayan küçük "huysuz" sun ben rüzgarla gezerim.
Go with the flow.
Akış yönünde devam et.
- I just try to go with the flow.
- Biliyor musun ben sadece kendimi suyun akışına kaptırdım o kadar.
- Go with the flow. - Yeah.
- İyi, suyun akışına kaptır.
- Go with the flow.
- Evet. - Suyun akışına kaptır.
Just go with the flow.
Sen kendini akışına bırak yeter.
They'll go with the flow.
Akıntıda kaybolup gidecekler.
Do whatever it tells you... and go with the godly flow.
Sana söylediğini yap. Tanrısal akışa bırak kendini.
Go with the flow?
Akışına mı bırakayım?
I get too structured and too serious, and I just have to adjust, you know... because we're in college, and college is about change... and you have my study tree, so I have to be okay with that... and just learn to kind of go with the flow.
Çok katı ve ciddi biri oluyorum. Ama kendimi değiştirmem gerek. Çünkü üniversitedeyiz ve üniversite değişim demektir.
go with your gut 22
go with god 59
go with me 33
go with it 52
go without me 23
go with her 52
go with him 159
go with that 17
go with them 70
the flowers 83
go with god 59
go with me 33
go with it 52
go without me 23
go with her 52
go with him 159
go with that 17
go with them 70
the flowers 83