English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ G ] / Got an address

Got an address Çeviri Türkçe

471 parallel translation
Have you got an address on that?
- Üstünde adres var mı?
You got an address on him?
Elinde adresi var mı?
We got an address.
- Bir adres bulduk.
It's got an address on the back.
Arkasında adres yazıyor.
- You got an address?
- Adresi var mı?
You got an address on this guy?
Bu herifin adresi var mı elimizde?
I don't got a phone number, but I got an address.
Telefonu yok, ama adresi var.
We got an address on Amanda Hunsaker's meal ticket.
Amanda Hunsaker'in yemek fişinde bir adres bulduk.
Got an address on Freddie, huh?
Freddie'nin adresini biliyor musun?
- Have you got an address?
- Sende bir adres var mı?
- You got an address?
- Adresi verdi mi?
- You've got an address?
Orada adres var mı?
- You got an address?
- Bir adres var mı?
We haven't got an address.
Adresimiz yok.
- We haven't got an address anymore.
- Artık bir adresimiz yok.
- I haven't got an address.
- Bir adresimde yok.
I didn't find anything much to go on, but we've got an address.
Elimizde çok bir şey yok ama bir adres var.
There was a call made..... from that booth two hours ago. I got an address and number for Dinwiddie County.
İki saat önce kulübeden arama yapılmış Dinwiddie County'den bir adres ve telefon numarası var.
Hey, you got an address on that whorehouse?
O genelevin adresi var mı sende?
- You got an address on that?
- Adresi var mı sende?
And you've got an address for him round here, have you?
Peki yanında adresi var mı?
I've got an address.
Adresi aldım.
- I got an address.
- Forma adresi var.
- Toby got an address on nelson.
- Toby, Nelson'ın adresini bulmuş.
You got an address?
Adresi aldın mı?
We got an address up in Bountiful for John, Jr.
John Jr. için Bountiful'da bir adres var.
I've got an address to give you.
Size bir adres vereceğim.
Got an address?
Adresi var mı?
- Have you got an address?
- Bu kızın adresi var mı?
- You got an address on this?
- Adresi var mı? - Tabii.
I got an address.
Adres aldım.
Got an address for a site they're working on downtown : 5th and Grand.
Kentte çalıştıkları bir sitenin adresini aldım. Fifth and Grand.
- Tell me you got an address.
- Bana bir adres bulduğunu söyle.
- I got that. You got an address?
- Bütün bunları sana faksladım.
You got an address?
Adresi var mı?
Have you got an address for him?
Adresi var mı? Bunu gönderebilmem için.
RUBY'S GOT AN ADDRESS BOOK.
Ruby'nin bir adres defteri var.
We got an address we want to hit?
Operasyonu yapacağımız adres belli mi?
Have you got an address I can send it to?
Gönderebilceğim bir adres biliyor musun?
You got an address?
Adresini biliyor musunuz?
You've got to teach her to walk, talk, address a duke, a lord a bishop, an ambassador. It's absolutely impossible.
Yürümeyi, konuşmayı, bir düke, lorda, piskoposa... sefire hitap etmeyi öğreteceksin.
For a minute out there I thought I'd got the wrong address.
Bir an yanlış adrese geldim diye düşünmüştüm.
The only thing we've got left in common is an address.
Kalan tek ortak noktamız aynı adrese sahip olmamız.
You got an address?
Amerikanın neresinde?
So maybe the caretaker's got their address on an invoice.
- Yani belki bekçide adreslerinin kaydı vardır.
All I got was an address, not a book of instructions.
Elimde sadece bir adres vardı, yol tarifi yoktu.
We got a number and an address.
Telefon numarası ve adres bulduk.
I got personal records, marriage certificates, and an address.
Sadece kişisel bilgiler, evlilik kayıtları ve bir adres bulabildim.
Once we've got the number match, we'll get an address.
Numarayı eşleştirince, adresi bulacağız.
We got an address? We do.
- Adresi var mı?
Got an address book.
Fihrist buldum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]