English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ H ] / How about lunch

How about lunch Çeviri Türkçe

209 parallel translation
How about lunch?
Öğlen yemeğine ne dersiniz?
How about lunch by my hotel tomorrow?
Yarın otelimde öğle yemeğine ne dersin?
- How about lunch at the Savoy?
- Savoy'da öğle yemeğine ne dersin?
Darling, how about lunch on Thursday?
Canım, Perşembe günü öğle yemeğine ne dersin?
How about lunch? - No.
Öğle yemeği?
How about lunch together.
Birlikte yemeye ne dersin?
How about lunch?
Yemeğe ne dersin?
How about lunch?
Öğle yemeği ne olacak?
How about lunch today?
Bugün öğle yemeğine ne derdin?
I can understand that. How about lunch?
Anlıyorum, öğle yemeğine ne dersiniz?
How about lunch tomorrow?
Yarın öğle yemeğine ne dersiniz?
They say, "Bob, how about lunch"?
"Bob, yemeğe ne dersin"? Diyorlar.
- How about lunch?
Sandviçler.
How about lunch? Yes, attractive woman.
Çekici bir kadın.
- But how about lunch Saturday?
- Cumartesi öğle yemeği?
HOW ABOUT LUNCH INSTEAD OF A DRINK?
Yemek yerine birşeyler içmeye ne dersiniz?
How about lunch tomorrow?
Yarın öğlen olur mu peki?
How about lunch at my place?
Benim evimde öğlen yemeğine ne dersin?
"How about lunch at Hou..." v ery impressive.
"Houlihan'da öglen yemegi'ne ne..." Etkileyici.
How about lunch?
Öğle yemeğine ne dersin?
- How about lunch?
- Yemeğe ne dersin?
How about lunch in the Replimat?
- Replimat'ta öğle yemeği yiyelim mi?
How about lunch? No. Look, no strings or nothing.
Öğle yemeğine ne dersin?
Gentlemen, how about a little lunch?
Beyler, öğle yemeğine ne dersiniz?
How about a game of checkers after lunch?
- Merhaba, Kris. Yemekten sonra bir dama oynamaya ne dersin?
How about having some lunch with me?
- Sana yemek ısmarlayayım mı?
- How about some lunch?
- Öğle yemeğine çıkalım mı?
How about some lunch?
Yemeğe ne dersin?
How about having lunch with me at the club?
Kulüpte benimle öğle yemeği yemeğe ne dersin?
How about that lunch?
- Şu yemeğe ne dersin?
We had lunch together, and he started asking questions about how we live and all.
Birlikte öğle yemeği yedik. Sonra nasıl yaşadığımız hakkında sorular sordu.
- How about joining us for lunch?
- Öğlen yemeğine ne dersin?
How about an interview over lunch at Dionisio's?
Dionisio'nun Yeri'nde bir röportaja ne dersin?
You've got your lunch. How about some milk?
Süt de almışsın.
How about that lunch?
Yemek nasıldı peki?
Hey, how about a new place for lunch today?
Yemeği yeni bir yerde yemeye ne dersin?
In fact, how about I take us all out to lunch tomorrow?
Aslında, sizi yarın yemeğe çıkarmama ne dersiniz?
- How about a little lunch?
- Küçük bir öğle yemeğine ne dersin?
- How about a big lunch?
- Büyük bir öğle yemeğine ne dersin?
- Dull. How about some lunch?
Yemek yiyor muyuz?
How about hangin'around while I go to lunch?
Ben yemekteyken buralara göz kulak olur musun?
How about if I bought you lunch?
Sana bir öğle yemeği ısmarlasam?
How about "la truffe" for lunch?
- Öğlen yer mantarı mı yesek?
How about some lunch?
Öğle yemeği?
- How about a lunch? You can chaperon.
- Yemeğe çıksınlar, sen de katılırsın.
Did you have a conversation after lunch about how seeing Meredith gave you a boner?
Yemekten sonra, Meredith'in... sizi taş gibi yaptığı hakkında... arkadaşlarınızla konuştunuz mu?
Hey, how about lunch?
Evet, öğle yemeğine ne dersin?
Well, when I came over to the table, she mentioned something about how she'd better hurry up and leave or you'd make her buy lunch to make up for the one you bought yesterday.
Masalarına uğradığımda, birşeylerden bahsetti ona dün aldığın şeyden dolayı yemek ısmarlatacağın için aceleyle kalkıp, gitti.
- Listen, how about I buy you lunch?
- Dinle, sana yemek ısmarlayayım mı?
Hey, Simon, how about some lunch?
Hey, Simon, ögle yemegine ne dersin?
How about we have lunch next- -
Mesela bir sonraki...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]