How about the Çeviri Türkçe
13,702 parallel translation
How about the crowd?
Kalabalık ne dersin?
How about the plan to get out?
Buradan çıkmak için bir planın var mı?
Hey, Tommy, how about these kids today with the video games and the electronic devices?
Tommy, bu gençlerin hali ne olacak? Bütün bu bilgisayar oyunları, elektronik aletler...
- How about the ice?
- Buz nerede kaldı?
The news guy said "I like it. How about you?"
Sunucu dedi ki "Bence çok güzel olmuş bu."
How about I shoot him in the head, and then we fight a fair one?
Seni kafandan vurmama ne dersin ve sonra adilce dövüşürüz?
How about I put my cards on the table?
Çok dürüst konuşayım mı?
The truth is, I've been so scared about how to make this work by myself.
Doğrusu şu ki ; bu işi kendi başıma nasıl halledeceğim konusunda korkuyorum.
How about why you were there the night Arthur died?
Arthur'un öldüğü gece neden orada olduğunu söylesen?
I love how you worry about every single detail right up until the last minute.
En son ana kadar her detay için endişelenen o hâline bayılıyorum.
Well, "How about we go to dinner" is better than, "Go fuck yourself, Jack, I'm calling the cops."
"Akşam yemeğine gidelim." cümlesi "Siktir git Jack, polisi arıyorum." cümlesinden çok daha iyidir.
How about you be the God of Shut the Fuck Up and you keep that shit away from the tree line, you understand?
O zaman neden o siktiğimin çeneni kapatıp o lanet şeyi şu ağaçların oraya götürmüyorsun? Anladın mı?
Now how about we get them boys on the phone?
Şimdi onlara telefon açsak nasıl olur?
What Richie said about our music, how it's a mirror to our lives or whatever the fuck it was.
Richie'nin müziğimiz hakkında söyledikleri hayatımızın bir aynası oluşu ya da her neyse.
It doesn't matter how many feel-good stories you tell about what nice folk the Hairies are.
Tüylülerin ne kadar iyi bir topluluk olduğunu anlatmanın hiçbir faydası yok.
How about I make the pain go away?
Acını dindirmeme ne dersin?
How about we focus on the fact I'm here?
Geldiğime odaklanalım o zaman?
And then we sing this stupid song to Dad about how much we love him and he doesn't even notice the hole.
Sonra babamıza onu ne kadar sevdiğimizi anlatan şarkı söyledik. Deliği fark etmemişti bile.
How about a tattoo, like the Chinese symbol for love?
Bir dövmeye ne dersiniz, aşkı simgeleyen bir Çin sembolü gibi?
Oh! In the meantime, how about we have a piece of birthday ice cream cake?
Bu arada, dondurmalı doğum günü pastasını kesmeye ne dersiniz?
In fact, I just had a nice chat with Jackson about how the older sister, I mean brother, shouldn't take advantage of the younger sister, I mean brother.
Aslında az önce Jackson'la bir konuşma yaptım. Abla, yani ağabeyin kız yani erkek kardeşinden faydalanmaması gerektiği konusunda.
How about we just lock the door and drink and screw for like two months?
- Ya kapıyı kilitleyip iki ay boyunca içip sevişmek nasıl olur?
Yes, sir. You know, one of the - - one of the things we... We talk about a lot is how you represent, you know, on the court, off the court.
Biliyorsunuz, çok konuştuğumuz şeylerden biri saha içinde, saha dışında kendinizi nasıl temsil ettiğiniz.
How about an escalator to the Catacombs?
Yeraltı mezarlığına giden yürüyen merdivene ne dersin?
How about we go and arrest the captain?
Ne dersin, gidip kaptanı tutuklayalım mı?
We should be really careful about how we use the open system.
Açık sistemi nasıl kullanacağımız konusunda çok dikkatli olmalıyız.
Our job is to find out how the Taliban knew about it.
Görevimiz Taliban'ın bu sevkiyattan nasıl haberinin olduğunu öğrenmek.
How about over by the fireplace?
Şöminenin yanına ne dersiniz?
I may have an idea about how to locate The Voice.
Ses'in yerini nasıl tespit edeceğimizle ilgili bir fikrim olabilir.
Now that it's just the two of us, how about you tell me what you really know about my organization?
Artık baş başa kaldığımıza göre örgütümle ilgili neler bildiğini anlatsan diyorum.
How about we stop at bj's on the way home?
Eve dönmeden önce, BJ'e uğramaya ne dersin?
Ever since I left Russia, the only thing I've thought about every day is how to find my father.
Rusya'dan ayrıldığımdan beri her gün babamı nasıl bulacağımı düşünüyorum.
About how, at first, he felt like the father figure you were looking for.
Onun başta nasıl aradığın baba figürü olduğunu.
It's like how for Dad, you act all excited about the Mets.
Bu, babam için Mets hakkında heyecanlanmış gibi rol yapman gibi.
The worst thing about Fran is that he has this prescribed idea about how I should act in any given situation.
Fran hakkında en kötü şey ise verilen bir durumda nasıl davranmam gerektiğine dair belirli bir fikri var.
The point is I do wanna be sensitive about this because you know how Grandma and Grandpa are.
Ben bu konuda biraz hassas olmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü anneannenizle dedenizi biliyorsunuz.
I always thought that's how it celebrates the Chilean left. When he is not Complaining about something.
Şili solunun, bir şeylerden şikayet etmedikleri zamanlar hep böyle kutlamalar yaptığını düşünmüşümdür.
Just thought about what I would do if I were a trader in his position, how I would hide some of the money.
Onun durumunda bir borsacı olsam ne yapardım parayı nasıl saklardım diye düşündüm.
But that is the last thing you need to know about how this all works.
Zaten işlerin nasıl yürüdüğüne dair bilmeniz gereken son şey de bu.
How did you know about the fucking money?
Nasıl şu parayı nereden bildin?
Bathroom salts more paranoid So how about you sit down and leave the conversation to the adults?
Banyo tuzları paranoyak yani ne sen otur ve onu yetişkin konuşmasına izin olur?
How about I fuck this shit off the face of the earth now?
Bu bok şimdi yeryüzünden ne yok olur?
How about you get the fuck away from me?
Siktir olup gitmeye ne dersin?
We have no real understanding about how the rift works.
Yarığın nasıl işlediğini tam olarak bilmiyoruz.
How about collecting the dinner orders?
Yemek siparişlerimizi almaya ne dersin?
Adam, how about I hold your penis while you hold the baby?
Adam, sen bebeği tutarken ben penisini tutsam nasıl olur?
How about if you help us clean up the political landscape, you know, in secret?
hatta bu politik bozulmayı, düzeltmemize sen de yardımcı olsan?
How about you cut the crap?
- Saçmalığı kessen nasıl olur?
How about that time my father took us on the drive-along in his cop car.
Babamın bizi polis arabasıyla dolaştırdığı günü hatırlıyor musun?
Yeah, but we skipped the part when we talk about when and how we're using it.
Evet ama sanırım onu ne zaman ve nasıl kullanacağımızı atladık.
Those of you in this room will be telling the story years from now about how we got up off the canvas and knocked the rest of'em out.
Bu odadaki sizler yıllar sonra bu kefenden nasıl çıktığımızı ve diğerlerini nasıl yere serdiğimizi anlatacaksınız.
how about these 21
how about the truth 16
how about you 1902
how about that 1165
how about 1055
how about this 1088
how about yours 27
how about yourself 26
how about lunch 22
how about tomorrow 70
how about the truth 16
how about you 1902
how about that 1165
how about 1055
how about this 1088
how about yours 27
how about yourself 26
how about lunch 22
how about tomorrow 70
how about now 231
how about some coffee 28
how about a drink 98
how about here 31
how about right now 32
how about a cup of coffee 26
how about a hug 17
how about you guys 33
how about tomorrow night 39
how about a beer 31
how about some coffee 28
how about a drink 98
how about here 31
how about right now 32
how about a cup of coffee 26
how about a hug 17
how about you guys 33
how about tomorrow night 39
how about a beer 31