English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I'm all right

I'm all right Çeviri Türkçe

31,660 parallel translation
All right, well, now, that I got.
Pekala. Sanırım bunu anladım.
- Yes, I'm all right.
- Evet, iyiyim.
I'm all right.
Bir şeyim yok.
All right, my love, go to your room so I can talk with your dad, all right?
Pekala aşkım, şimdi odana git ki babanla konuşabileyim, oldu mu?
I'll ask him, all right?
Soracağım, oldu mu?
I told you I'll ask him, my love, all right?
Sana soracağım dedim ya, hayatım, oldu mu?
I'll take care of him, all right?
Ona ben bakarım, tamam mı?
All right, technically, I'd still be on the ship.
Tamam, teknik olarak, hala bu gemide olacağım.
Oh, I'll find her, all right. Sooner or later.
Onu bulacağım zaten eninde sonunda.
Mom, no! - It's all right. I'm not going to murder you.
Korkma, seni öldürmeyeceğim.
- No, I'm all right.
- Hayır, bir şeyim yok.
All right, then, I guess I'll just take the check, Tiresias.
O zaman hesabı alayım Tiresias.
Actually, I'm always early. - That's all right.
- Hep erken gelirim aslında.
- I'm sure she's all right.
- Onun iyi olduğuna eminim.
Aside from the damage to the cruiser, I couldn't figure out what he was digging into. All right.
Arabayı bozmaktan başka neyin peşinde olduğunu anlayamadım.
All right, I'm gonna hit the head and split. Which way is it?
Pekâlâ, ben ayrılmadan önce tuvalete gideyim.
I just want to talk, all right?
Sadece konuşalım, tamam mı?
All right, I'm getting tired of your little self-pity party.
Şu kendine acıma konusundan sıkıldım artık.
All right, I'm coming in.
Tamam, geliyorum.
All right, I've got to get all the way back into the elevator, jam the key, and then get back out before it cuts me in half.
Asansöre girip bunu sıkıştırıp beni ikiye bölmeden geri dönmek zorundayım.
All right, I'm not gonna lie, buddy.
Yalan söylemeyeceğim dostum.
All right, I got one for you.
Peki, bende sorayım bir tane.
All right, look, I know this is hard to believe, but I'm gonna tell you the truth.
Pekala bak, inanması zor biliyorum... ama sana gerçeği söyleyeceğim.
I got find this lady. All right.
- Aradığım kadını bulmam gerek.
She wants to burn all of her clothes. And frankly, I'm afraid of my own wife right now.
Svetlana'nin bütün kiyafetlerini yakmak istiyor ve açikçasi su an kendi karimdan korkuyorum.
All right, well, uh, I'll see you later tonight then?
Anladım, akşam görüşür müyüz?
Look, uh, I'm not doing any steps, all right?
Adımları falan uygulamayacağım, anladın mı?
All right, look, you cover rent-a-cop. I'll go get the money.
Sen güvenlikçiyi oyala ben parayı alayım.
- Uh, no. I'm all right.
- Hayır, iyiyim.
All right, I'll get approval.
Peki, onay alacağım.
- I'm all right.
- Ben iyiyim.
I can't keep doing this. I can't keep walking on egg shells in my own house, all right? All right?
Buna daha fazla dayanamayacağım.
All right, I'll figure out how to get Donna on board with Alvarez.
Tamam, Donna ile ALvarez'in nasıl aynıgemiye sokacağımınbir yolunu bulacağım...
But I didn't realize he had this many issues. All right?
Ama ben bu kadar sorunlu oldğunu bilemezdim.Tamam mı?
Okay, I'll... I'll be home here, all right?
Tamam, ben... ben yanında olacağım, tamam mı?
Honey, please, I'm gonna stop you, all right?
Tatlım, lütfen... ... Buna müsade etmeyeceğim, tamam mı?
I'm sorry, all right?
Üzgünüm, tamam mı?
I got to figure this out, all right?
Bunu çözmem lazım.
All right, I'm gonna need you to shut up with that shit right now.
Şu saçmalığa hemen bir son ver!
The moment I saw you, I knew everything was gonna be all right.
Seni gördüğüm an, her şeyin yoluna gireceğini anladım.
All right, I was halfway through programming that... you showed up.
Onu programlamayı yarılamıştım ve sen çıkageldin.
I was thinking about how if I die right now, I'll never have the chance to make up for all the stuff I've done to her.
Eğer şu an ölürsem ona yaptığım şeyleri asla telafi edemeyeceğimi düşündüm.
I mean, if you follow it all the way through, you gotta tell me, you gotta help me, and you gotta confirm or deny whether it's accurate,'cause... right now I feel like I'm losing my mind a little.
Doğruluğunu teyit veya inkâr et çünkü deliriyor gibi hissediyorum. Sanki...
All right, okay, I'll buy that.
Pekala, buna inanırım.
And in my head I'm like, " All right. So there's like, ten stages, right?
Ben de düşünüyorum "Kanserin on evresi var, değil mi?"
All right. Well, I hope you know what you're getting into,
Umarım neye bulaştığının farkındasındır...
I was right all along.
Başından beri haklıydım.
I don't want any argument out of you, all right, kid?
Seninle tartışmak istemiyorum, tamam mı, çocuk?
All right, I suppose I could get a job.
Pekala, sanırım bir iş bulabilirim.
All right, Brian, I've written a few songs, all about stuff babies actually care about.
Tamamdır, Brian, Birkaç şarkı yazdım bile. hepsi de gerçekten bebekleri ilgilendiren sorunlarla ilgili.
All right, I guess it'll be a light day today, but tomorrow you should come wearing those.
Evet, sanırım bugün güneşli bir gün olacak. ama yarın onları giymek zorunda kalacaksın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]