English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ R ] / Right this way

Right this way Çeviri Türkçe

3,379 parallel translation
Right this way, Miss Brewster.
Buradan Bayan Brewster.
Right this way.
Bu taraftan.
Right this way, everyone.
Herkes burada
- Right this way, ma'am.
- Bu taraftan bayan.
Right this way. [Laughter]
Buradan devam edelim.
- Right this way.
- Bu taraftan.
Right this way.
- Bu taraftan.
- Right this way.
- Bu tarafta.
Right this way!
Bu taraftan.
Okay, Mom, right this way.
Pekâlâ, anne, bu taraftan.
Right this way.
Bu tarafa.
Right this way. I'll catch up.
Bu taraftan.
Right this way, ma'am.
Bu taraftan hanımefendi.
Oh, right this way.
Hemen buradan.
Yes, Mr. McCall, your party is waiting for you. Right this way.
Evet, Bay McCall, parti sizi bekliyor, bu taraftan.
Shit, he's coming right this way.
Hasiktir, bu tarafa geliyor.
All right, let's go this way. I don't know. - Kennedy :
Şuraya bakın Bilmiyorum burayı
He went this way, right?
Bu taraftan gitmişti, değil mi?
He must've walked up this way, got attacked right here, dragged over here, and finished off.
Bu taraftan yürürken burada saldırıya uğramış, bu tarafa sürüklenmiş... -... ve işi bitmiş.
And the way you talk about a woman's right to choose... if I hadn't taken away her mother's right, she wouldn't be sitting with us while we sip amaretto around this table at the penis palace.
Ve kadınların seçme hakkıyla ilgili söylediklerin... Eğer annesinin hakkını elinden almasaydım Goldie bizimle birlikte bu erkek palasında bu masada oturup İtalyan likörü içemeyecekti.
All right, then... this way.
Pekala, o halde... Bu taraftan.
I hope we can find a way to make this right without being too harsh on Hannigan.
Umarım Hannigan'ın üzerine çok gitmeden bunu düzeltmenin bir yolunu bulabiliriz.
The fastest way to find this Shishio guy, is to tag along with you. Isn't it right, Shinsengumi Third Squad Leader?
Shishio denen herifi bulmanın kestirme yolu, senle takılmak değil mi, Shinsengumi 3. takım kaptanı?
- I, uh, you look at me right now- - you have this way of looking at me.
Şu an bana bakıyorsun ya- - Böyle bakıyorsun.
Evan, okay, come on, let's do this the right way.
Evan, tamam, bunu düzgün bir şekilde yapalım.
I didn't want things to end this way, but all good things, right?
İşlerin böyle sona ermesini istemezdim ama her güzel şeyin bir sonu var, değil mi?
You sure this is the right way? Yes, I'm sure.
- Doğru yolda olduğumuza emin misin?
Now, now, it doesn't have to be this way, you know that, right?
Böyle olmak zorunda değil, tamam mı?
This is not the right way.
Hemen olmasa bile.
All right, up this way.
Tamam, buradan.
No, I mean, the only way we're gonna flip this guy, right, is if we get him to stop being guilty about her. Right.
Bu herifi degistirmemizin tek yolu onunla ilgili suçluluk duymasini önlemek.
So, far as I'm concerned, there's only one way this turns out right.
İşleri doğru yoldan halletmek için tek bir yol var.
This is the right way!
Doğru yoldayız!
Right this way.
Buradan buyurun.
I am gonna try to make this thing right, but if you get in my way, so help me...
Bu işi düzeltmeye çalışacağım ama eğer yoluma çıkarsan- -
You've had your chance. Now it's my turn to do this... the right way.
Şansını kaçırdın, şimdi her şeyi doğru şekilde yapma sırası bende.
Let's do this the right way.
Bu işi düzgün yapalım.
And, hey, that's the way it goes, But this isn't good for me right now, Clarice.
Böyle olacaksa benim istediğim bu değil Clarice.
Now take this all the way down and make a right on Vernon.
Dümdüz git, Vernon'ın oradan sağa sap.
Are you sure this is the right way, Merlin?
Bunun doğru yol olduğuna emin misin, Merlin?
I don't think this is the right way.
Doğru yolda olduğumuzdan emin değilim.
Okay, I've been trying to think of a good way to say this, and I guess sometimes it's just best to come right out with it.
Bir süredir bunu sana söylemenin iyi bir yolunu arıyordum ama sanırım bazen en iyi yol olduğu gibi söylemek.
Okay, so I know we're not exactly Thor's favorite people right now. But I am confident that this beautiful statue will go a long way toward getting us back in his good graces.
Tamam, şu an Thor'un en sevdiği kişiler olmadığımızı biliyorum fakat eminim ki bu güzel heykelin çok yararı olacak ve tekrar onun gözüne gireceğiz.
When I think about the way that this day went, or I think about that day right there, the last thing I want to do is cheat on that woman.
Düşündüğümde, ister o günde olsun, ister bu günde olsun, istediğim son şey o kadını aldatmak.
In this way, advanced societies like ours can move on, shifting the line on what is deemed right or wrong.
Böylece, bizler gibi gelişmiş toplumlar yoluna devam edebilecek, neyin doğru veya yanlış olduğunu yeniden değerlendirebilecek.
~ no longer this way. ~ For a bachelor, my house is all right?
Yalnız yaşayan bir erkeğin evi olduğundan biraz dağınık olabilir.
If he finds out those two did that, Hey, hey. Hedgehog probably isn't comig this way to catch Dong Goo, right?
Kız kardeşi olduğundan onun adına sevinebilirsin ama Kirpi'nin arkadaşı olduğum için onları rahatsız etmeliyim.
We'll get this done the right way.
- Bunu bu şekilde halledecez.
You got a problem with the way I'm running this squad, you talk to Bullard about it, all right?
Bu filoyu yönetmemle ilgili bir sorunun varsa, git Bullard'la konuş, tamam mı?
I got it... this is your way of telling me to eat what's already on the table, right?
Anladım... bu senin masadakileri yememi söyleme şeklin değil mi?
All right. You know what? I was hoping to do this the smart way but the fun way is always good.
Aslında bunu mantıklı yoldan halletmeyi umuyordum ama öbür yol da her zaman iyidir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]