I mean no harm Çeviri Türkçe
186 parallel translation
I mean no harm. We weren't born just to lead a miserable life... with no hope of anything better... but to be masters of our own lives!
Kötü bir niyetim yok ama daha iyiye gitmek adına hiçbir umut olmaksızın dilenciler gibi yaşamak için gelmedik buraya!
I mean no harm.
Bir kötülük yapma niyetinde değilim.
I mean no harm.
Kötü niyetim yok.
I mean no harm to you or anyone.
Size veya başkasına zarar vermeye niyetim yok.
I mean no harm to this vessel or those in it.
Bu gemiye ya da içindekilere bir zarar gelmesini istemedim.
I mean no harm to these innocents, but do notputme to the test.
Masumlara zarar vermek istemem ama yine de sabrımı denemeyin.
I mean no harm.
Zarar vermeyeceğim yani.
- I mean no harm to Camelot.
- Camelot'a zarar vermeyeceğim.
It's quite evident that I mean you no harm.
Sana zarar vermek istemediğim gayet açık sanırım.
I don't mean no harm, but if Eliza's gonna have a bit out of this, why not me too?
Amacım zarar vermek değil, ama Eliza bu işten faydalanacaksa ben neden faydalanmayayım, ha?
I mean you no harm.
Niyetim zarar vermek değil.
I didn't mean no harm.
Ben yanlış birşey yapmadım.
" It's just that I've got to maintain law and order. But I mean you no harm.
"Sadece yasalara ve kurallara olan sadakatim." Seninle bir husumetim yok.
But I don't mean no harm.
Fakat amacım rahatsız etmek değil.
I don't mean no harm.
Rahatsız etmek istemedim.
I didn ´ t mean no harm.
Kötü bir niyetim yoktu.
Whatever you want, captain, but look, I didn't mean no harm by that, and- - I'm gonna take care of everybody. That's my job.
Nasıl isterseniz, Yüzbaşı, ama bakın, kötü bir şey kastetmedim ve- -... herkesle ilgileneceğim.
I didn't mean no harm.
Kötü bir niyetim yoktu.
I mean you no harm.
Niyetim seni incitmek değil.
I mean you no harm.
Zarar vermek istemiyorum.
I mean you no harm.
Zararsızım!
Maybe you can explain to these people here... that I mean them no harm.
Bu insanlara zarar vermek niyetinde olmadığımı belki sen izah edebilirsin.
Please, I mean you no harm.
Lütfen, niyetim kötülük değil.
I understand your need to defend yourselves, but we mean you no harm.
Kendinizi korumanız gerektiğini anlıyorum, ama size zarar vermek gibi bir niyetimiz yok.
I mean you no harm but I'd like you to climb down off that ship.
Size zarar vermeyeceğim ama o gemiden aşağı inmenizi istiyorum.
I mean your children no harm but you would serve them better if you'd tell me where everyone is.
Çocukların zarar görmeyecek ama bana herkesin nerede olduğunu söylersen onları daha iyi koruyabilirsin.
I don't mean no harm or nothing.
Zarar vermek istemiyordum.
I mean you no harm.
Sana zararım dokunmaz.
Shit, I didn't mean no harm.
Niyetim zarar vermek değildi.
I know you mean me no harm... but I'm certain that someone here is plotting to kill you.
Bana zarar gelmesini istemediğini biliyorum... Ama birinin seni öldürmek istediğinden de eminim.
Tell them I mean them no harm.
Onlara zararsız olduğumu söyle.
I mean you no harm.
Sana zarar vermeyeceğim.
I mean you no harm, Jenny Hayden.
Sana zarar vermek istemiyorum Jenny Hayden.
I mean you no harm.
Yani, sana zarar vermem.
Earth children, please, I mean you no harm.
Size zarar vermeyeceğim. Ben, Pluthar.
I want him to understand we mean no harm.
Ona zarar vermek istemediğimizi anlamalı.
I didn't mean no harm, Mrs. Vernon-Williams.
Zarar vermek istemedim Bayan Vernon Williams.
George, give it to me. George, I didn't mean no harm.
Zarar vermek istemedim.
I mean you no harm.
Sana zarar vermek istemiyorum.
I mean you no harm, commander.
Kimseye zarar vermek istemiyorum, Yarbay.
I mean no harm.
Size zarar vermek istemedim.
I know what you are and I swear by the ordinances of the sisterhood to which we both belong that I mean you no harm this day.
Kim olduğunu biliyorum ve ikimizin de bağlı olduğu kardeşliğin kuralları gereğince sana zarar vermeyeceğime dair yemin ediyorum.
- Go! I mean her no harm.
- Ona zarar vermeyeceğim.
- I mean you no harm.
- Size zarar vermem..
Listen to the sound of my voice and you'II know that I mean you no harm.
Sesimi dinleyin size zarar vermeyeceğimi anlayacaksınız.
I mean you no harm.
Size zarar vermek istemiyorum.
I mean you no harm. - l have a complicated story to tell you.
Size anlatacak uzun ve karışık bir hikâyem var.
No, I mean pigs and bulls... For violation of § 113 / 1, resisting arrest, § 125 / 1 and 2, breach of the peace, with § 223, grievous bodily harm, you are sentenced to a fine of 90 x 50 marks.
Hayır, demek istediğim domuz ve boğa... s. 113 / 1'in ihlali, polise direnme, s. 125 / 1 ve 2, asayişi bozma, s. 223, fiziksel yaralamadan 4500 Mark para cezasına
We are unarmed, and I assure you we mean you no harm.
Silahsızız ve zarar vermek istemiyoruz.
I mean you no harm.
Sana zarar vermek niyetinde değilim.
We mean you no harm, but I warn you.
Size zarar vermek istemeyiz, ama sizi uyarıyorum.
i mean 97485
i mean it 1883
i meant every word 19
i mean everything 35
i meant no harm 22
i meant 546
i meant to say 40
i meant it 146
i mean you no harm 50
i meant for you 16
i mean it 1883
i meant every word 19
i mean everything 35
i meant no harm 22
i meant 546
i meant to say 40
i meant it 146
i mean you no harm 50
i meant for you 16
i meant what i said 95
i mean no disrespect 26
i meant to tell you 58
i meant no disrespect 29
i meant to call you 19
i meant to call 19
i meant you 39
i mean yes 37
i mean really 45
i meant to ask you 25
i mean no disrespect 26
i meant to tell you 58
i meant no disrespect 29
i meant to call you 19
i meant to call 19
i meant you 39
i mean yes 37
i mean really 45
i meant to ask you 25
i meant to ask 21
i meant me 26
i mean me 34
i mean to say 41
i mean now 23
i mean like 23
i mean us 22
i mean here 25
i meant that 30
i mean no 65
i meant me 26
i mean me 34
i mean to say 41
i mean now 23
i mean like 23
i mean us 22
i mean here 25
i meant that 30
i mean no 65