I say again Çeviri Türkçe
2,549 parallel translation
Corporal, I say again, you are to report to the boiler room A.S.A.P., over.
Onbaşı, tekrar ediyorum. En kısa zamanda kazan dairesine rapor verin, tamam.
Kasztan, I say again, Kasztan requests report on our countermeasures, roger, over.
Kasztan, tekrar ediyorum, Kasztan talepler doğrultusunda karşı önlem raporu istiyor, anlaşıldı, tamam.
Approximately 3000, I say again 3000.
Yaklaşık olarak 3000 kişi, tekrar ediyorum 3000 kişi.
I say again :
Tekrar söylüyorum :
- Should I say it again?
- Utanç verici.
You're so nice and I want to say again how grateful
- Çok incesin. Ve bu konseri vermeme yardımcı olduğun için ne kadar minnettar olduğumu bilmelisin.
I'm not gonna say it again.
Bir daha söylemeyeceğim.
Because if you say anything about my dad again, I'll kill you.
Çünkü bir daha babam hakkında bir şey söylersen seni gebertirim.
I say, wait five more days and try the home test again.
Beş gün bekleyip tekrar ev testini dene derim.
Didn't I say that I would never drink again after that night?
O geceden sonra bir daha asla içki içmeyeceğimi söylemedim mi?
Well, since we're in love again, I say we give the kid his present.
Yine barıştığımıza göre çocuğa hediyesini verelim, derim.
I'll just say it again for the record.
Kayıtlar için tekrar söyleyeceğim.
Well, once again, I can say how sorry I am that you had... Yep. Oh, no.
Bugün olan şey için özür dilemem gerekiyor.
Daniel, if you say the word'fag or call anyone a fag again... And she said, right, as a threat, if I keep saying'fag that she's going to make me spend a whole day with Henry Keddys. DANIEL :
Daniel, eğer bir daha ibne kelimesini kullanırsan veya birine öyle hitap edersen...
Listen to me and do what I say if you want to see Chloe again.
Beni dinle ve Chloe'yi yeniden görmek istiyorsan dediklerimi yap. Ne?
So don't say I'm here again.
Burada olduğumu söyleme, yeniden.
You say that again, I'll rip your tongue out of your head.
Aynı şeyi bir daha söylersen dilini koparırım.
I've said it before, and I will say it again. The Japanese are beating us at everything.
Daha önce de söyledim, yine söylüyorum Japonlar bizi her şeyde yeniyorlar.
You at the altar, I'm gonna say it again, turn around.
Sen, mihrabın üstündeki. Tekrar ediyorum, arkanı dön.
I would say today, here and now. Being born again, so to speak.
Şu an şimdi burası diyebilirim Yeniden doğdum
I'll say it again, there's no Joseph here.
Tekrar söyleyeceğim, burada Joseph yok.
Okay, so what do you say maybe we try that again. Let's start a little bit early, and I bet you it turns out okay just like the last one.
peki bunu bir kez daha yapsak olur mu? önceki gibi sorunsuz olacak.
well, if i see you in here again i promess i'll.. still work here well, actually, i was gonna say if you fancy training together?
Seni tekrar burada görürsem söz, yine burada çalışacağım. Aslında beraber antrenman yapmak ister misin diyecektim.
If you ever say a word to my girlfriend again, I'll put you in a box.
Eğer kız arkadaşımla bir daha konuşursan, seni o kutuya sokarım.
Well, I just wanted to say hi... or bye again.
Selam vermek istedim ya da yine veda etmek.
Yes, and I'll say it again, when you say you don't want to live with me
Evet ve bunu yine söylerim.
I mean, which name did he say his friends call him, again?
- Arkadaşları ona ne diyordu?
Say that again, and I will slap you.
Bir daha söyle de bir tane çakayım.
Why did it bother me so much to say to this fella "I'd like to see you again."
Bu adama "Seni tekrar görmek isterim" demek beni neden bu kadar rahatsız ediyor?
I'll shut up-I'll never say another word again.
Çenemi kapayacağım. Tek bir kelime etmeyeceğim.
I just thought maybe I'd catch you before you went to sleep, but, uh... I wanted to say sorry again for tonight.
Yatmadan önce belki yetişirim diye düşünmüştüm ama bu gece için tekrar özür dilemek istedim.
Then again, they're all a bunch of anarchists, so they'll never listen to anything I say anyway.
Gerçi hepsi anarşist, ne desem dinlemezler.
I will say it again - - The man is not a suspect.
Tekrarlıyorum, adam zanlı değil.
Look, I'm not gonna say all the mushy things again.
Bak, o duygusal konuşmayı tekrar yapmayacağım.
I just wanted to see you again and say hi, so... Hi.
Seni tekrar görüp bir merhaba demek istedim...
You know, I was gonna have them take a cab, but I heard a story today that made me realize it was important to say what I feel, so... I'm sorry and it was really great to see you again.
Aslında onları taksi ile gönderecektim, ama bugün bir hikaye dinledim, ve bu ne hissettiğini anlatmanın ne kadar önemli olduğunu düşündürdü, çok üzgünüm, seni yeniden görmek çok güzeldi.
I don't wanna have to say it again!
! Bir daha söylemeyeceğim!
I'll say it again.
Tekrar söylüyorum.
Again I say something out of place?
Ne var yine? ! Yine yersiz bir şey mi söyledim?
As a matter of fact, I'm never going to say it again. Ever.
Aslına bakarsan bir daha asla söylemeyeceğim.
If you say anything against me again, I'll kill you.
Bana bir şey daha söylersen, seni öldürürüm.
I need you to push again on the count of three.
Üçe kadar sayınca ıkınmanı istiyorum.
♪ you wanna play again and say it's all for love, yeah. ♪ I gotta go.
Gitmeliyim.
Say that last bit again cos I didn't fully understand it.
Son dediğini tam olarak anlayamadım.
You say that about my son again and you and I are gonna have a problem, and I do not miss.
Gene oğlum hakkında konuştun, seninle bir sorunumuz olacak ve ben ıskalamam.
I really like you, and that's hard for me to say sometimes because the last time I fell for a guy, I messed it up and he walked away and I got hurt and it sucked, and I don't want that to happen again, so... don't break my heart, okay?
Senden gerçekten hoşlanıyorum. Ama bunu kabul etmem bazen zor oluyor. Çünkü en son böyle hissettiğimde her şeyi berbat ettim.
No, I don't wanna say anything till I know when I can swim again, okay?
Ne zaman yüzebileceğimi öğrenmeden bir şey demek istemiyorum, tamam mı?
Okay. If you say the word "clamato" one more time, I'm gonna heave again.
Bak bir daha domates suyu dersen tekrar kusacağım.
Again, you're not listening to a word I say.
Yine, söylediğim tek bir kelimeyi bile dinlemiyorsun.
Again, you don't have to say it right now. I'm just explaining...
Şu an söylemenize gerek yok.
I must say, it was a nice surprise, hearing from you again so quickly.
Söylemeliyim ki senden bu kadar kısa vakitte haber almak hoş bir sürpriz oldu. Ne diyebilirim ki?
i say yes 41
i say 2187
i say go for it 17
i say no 61
i say to you 25
i say it 18
i say to myself 19
i say a lot of things 16
i say this 19
i says 53
i say 2187
i say go for it 17
i say no 61
i say to you 25
i say it 18
i say to myself 19
i say a lot of things 16
i say this 19
i says 53
i say that 23
i say so 31
say again 261
again 7789
against 107
against all odds 43
against my better judgment 31
against the wall 112
against me 47
against you 50
i say so 31
say again 261
again 7789
against 107
against all odds 43
against my better judgment 31
against the wall 112
against me 47
against you 50