I tried everything Çeviri Türkçe
803 parallel translation
- I tried everything.
- Her yolu denedim.
I tried everything.
Herşeyi denedim.
I tried everything this side of kidnapping.
Bir şey yap. Kaçırmak için bu yolu denedim.
I tried everything by Sam, but it was useless.
Daha önce denedim. Ama Sam yararı yok dedi. Bana bakar mısın?
I tried everything, but she doesn't want to.
Herşeyi denedim, ama geri dönmek istemiyor.
Oh, I tried everything.
Her yolu denedim...
When he became ill, I tried everything.
Baban hastalandığı zaman, her şeyi denedim.
I tried everything to recover our finances.
Mali durumumuzu düzeltmek için her şeyi denedim.
I tried everything to break it up.
İlişkilerini sonlandırmak için her şeyi yaptım.
I tried everything I could think of.
Düşünebildiğim her şeyi denedim.
Mister, I tried everything except confession.
Bayım, ben günah çıkarmak hariç her şeyi denemişimdir.
I tried everything.
Sadece onu hoşnut etmek için. Elimden geleni yaptım.
I tried everything.
Her şeyi denedim.
I've tried everything with you, every school and every trade :
Senin için denemediğim şey kalmadı, tüm o okullar, tüm o meşguliyetler.
I've tried everything.
Her şeyi denedim.
No, Scarlett. I've tried everything.
Hayır, Scarlett.
I tried changing his diet around and everything.
Yemeklerini, her şeyini değiştirdim.
Never. I've tried everything.
Hiç böyle olmamıştı.
I've tried everything.
Ben her yolu denedim.
And I tried to remember everything that had happened in these six months
Ben ise o altı ay boyunca yaşanan her şeyi hatırlama çalışıyordum.
I've tried to give you everything you wanted, everything I could.
İstediğin, elimden gelen her şeyi sana bahşetmeye çalıştım.
I've tried everything to get you out of my system, with no success.
İçimden seni söküp atabilmek için herşeyi denedim. Ama başaramadım.
I thought I'd tried everything, but I've never tried golden chestnuts.
Her şeyi denediğimi sanıyordum ama altın kestanelerin tadına hiç bakmamıştım.
I've tried everything else.
Her yolu denedim.
When I tried to start again, I'd forgotten everything.
Tekrar başladığımdaysa, her şeyi unutmuştum.
I HAVE TRIED EVERYTHING AND NOTHING WORKS.
Her şeyi denedim ve hiç bir şey işe yaramıyor.
I've tried everything.
Herşeyi denedim.
I've tried everything else.
Her şeyi denedim.
But, son, you know that everything... I've tried in life I was a failure.
Ama, oğlum, hayatta el attığım her şeyde başarısız oldum.
I've tried everything I know.
Bildiğim her şeyi denedim.
She wasn't in her apartment and I've tried everything you said and it doesn't work.
Dün gece dairesinde yoktu. Senin söylediğin her şeyi denedim, olmadı.
I've tried everything.
Saymadığım şey kalmadı!
I've tried everything I can.
Deneyebileceğim her şeyi denedim.
So what do I do next, I've tried everything I could think of.
Şimdi ne yapacağız? Aklıma gelen her şeyi denedik.
I've always tried to see the good side of everything.
- Beni tanıyorsun.
Do you suppose I haven't tried everything?
Her şeyi denemediğimi mi sanıyorsun?
I tried to do everything for her.
Onun için her şeyi yapmayı denedim.
Once I caught one of Matthias'people last year... and tried everything on the shelves on him.
Geçen yıl Matthias'ın adamlarında birini yakaladığımda, Onun üzerinde her şeyi denedim.
I have tried... everything.
Denedim... her şeyi.
I tried joking to cheer her up that everything would be alright.
Onu rahatlatmaya çalıştım, neşelendirmeye işlerin sonunda düzeleceğine ikna etmek için fıkralar anlattım.
I'll ruin everything you've tried to do, Francesco. I can't go on.
Yapmaya çalıştığın her şeyi mahvedeceğim, Francesco.
And since your mother's death, when you were so young... I've tried to be everything to you.
Ve annen öldüğünde sen daha küçüktün Senin için herşeyi yapmaya çalıştım.
I tried so hard to do everything right.
Her şeyi doğru yapmak için çok çalıştım.
I've tried everything - threats, prayers, promises.
Her şeyi denedim... tehditler, dualar, vaatler.
I tried to explain everything, but she didn't believe me.
Her şeyi açıklamaya çalıştım ama ikna olmadı.
And I've tried out almost everything. I was in heaps of porno flicks, and nude shows with live banging, you know?
Neredeyse her şeyi denedim, porno filmler, konserler...
We tried everything, for instance, I am...
Her şeyi denedik. - Mesela ben...
Everything I tried failed.
- Denediğim hiçbir şey işe yaramadı.
I've tried everything with that young bastard. Right!
O serseriyi adam etmek için her şeyi denedim.
I worry that my son might not understand what I've tried to be, and if I were to be killed, Willard, I would want someone to go to my home and tell my son everything.
Endişelendiğim oğlumun ne yapmaya çalıştığımı anlaması, ve eğer öldürülürsem, Willard, birisinin eve gidip oğluma anlatmasını istiyorum.
I've tried everything.
Denemediğim şey kalmadı.
i tried so hard 19
i tried 1484
i tried my best 50
i tried to call you 63
i tried calling 65
i tried calling you 43
i tried to warn you 73
i tried to save you 17
i tried to call 46
i tried it 43
i tried 1484
i tried my best 50
i tried to call you 63
i tried calling 65
i tried calling you 43
i tried to warn you 73
i tried to save you 17
i tried to call 46
i tried it 43