I was wondering Çeviri Türkçe

I was wondering if you could assist me.

Bana yardımcı olabilir eğer ı merak ediyordum.

I was wondering if you wanted to, um, hang out again.

Tekrar takılmak ister misin diye sormak istedim.

I was wondering if I could see you again.

Seni bir daha görebilecek miyim?

- I was wondering, do you want to come with Marta and the kids sailing this weekend?

- Şey diyecektim bu hafta sonu ailelerle denize açılacak mıyız?

I was wondering :

Merak ediyordum :

I was wondering where this was.

Ben de nerede diyordum. Sana vermeyi bekliyordum.

Hey, I was wondering if you could take a look at this photograph right here.

Hey, acaba şu fotoğrafa bir göz atabilir misiniz?

I was wondering if we could have a word in private.

Özel olarak konuşmak istiyordum.

I was wondering if you could look over my impressions.

Konu hakkındaki düşüncelerimi duymak ister misin?

He was like, "hello." I was wondering If you could do me a favor. "

"Alo benim için bir iyilik yapabilir misiniz acaba?" dedi.

I was wondering... What spray does he use... that every obnoxious guy..

Sadece merak ediyorum da üzerine ne sıkıyorsa etrafta ne kadar salak adam var kavga etmeye bunu buluyor.

I was wondering for three days.

Üç gündür endişeleniyordum.

I was wondering if I could have a word with you?

İzniniz olursa sizinle konuşabilir miyim?

I was wondering why she kept giving him those bedroom eyes.

Ben de Lou neden Brandon'a yatak odası bakışları atıyor diyordum.

Actually, I was wondering if the wife's behavior is getting a little large?

Aslında şeyi merak ediyordum... Acaba karısının davranışları biraz abartılı mı olmaya başladı?

I was wondering if you had a potion that might open a lad's heart to a lassie.

Bir delikanlının kalbini genç bir kıza açması için iksiriniz var mı diye merak ediyorum.

So, I was wondering.

Bu arada, merak ediyorum.

I was wondering if you might have any of these.

Sizde bunlardan biri var mı diye merak ediyorum.

I was wondering if I could have a word. Sweetheart.

- Sizinle iki dakika konuşabiliriz diye umuyorum.

I was wondering if you might be a good host and show me this secret study that everyone's been raving about.

İyi bir ev sahibi olup, bana şu herkesin merak ettiği gizli çalışmanı gösterebilir misin diyecektim.

Son, I was wondering if you wouldn't mind doing me a small favor?

Evlat, benim için ufak bir iyilik yapabilir misin merak ediyorum.

I was wondering about you...

Seni merak ediyordum...

I was wondering what made you get the tickets.

Biletleri nereden bulduğunuzu merak ediyorum.

You went to Krupke's. I was wondering where you went.

Nereye gittiğinizi merak ediyordum, Krupke'ye gitmişsiniz.

I was wondering if you heard from him.

Ondan haber aldın mı diye merak ettim.

I was wondering, the whole world was destroyed, and everything died, right?

Buradaki siz domdomlar hariç evet.

I was wondering if he's here.

Burada mı acaba?

Actually, I'm just about to play baseball with my friends, but, uh, I was wanting to... I was wondering if Baba was there.

Arkadaşlarımla basketbol oynayacaktım acaba babamla babam yanında mı diye merak ettim de.

I was wondering if I could get five minutes with you tomorrow.

Yarın sizinle beş dakika görüşebilir miyim diye merak ediyordum?

Actually, I was wondering if I was still in good standing as a member of book club because I have an amazing book for us to chat about.

Aslında, hala kitap kulübü üyesi olarak hala bir itibar sahibi miyim diye düşünüyordum. Çünkü sohbet edecek harika bir kitabım var.

Right, anyway, I was wondering if you could recommend someone.

Doğru, neyse birini önerirsin diye düşünmüştüm.

Technically Warren shot Marques three times and since there's four of us, I was wondering maybe if you would consider the possibility of just one of us left having to shoot him?

Teknik olarak Warren üç kez.. ... vurdu ve dört kişi olduğumuzdan.. ... geriye aramızdan yalnızca birimiz..

I was wondering if you are still asleep.

Hala uyuyorsun sanıyordum.

- I was wondering... - You know...

- I merak ediyordum - biliyorsun.

So, I was wondering...

Merak ediyordum da...

I was wondering when we will come to the magic of fairies?

Merak ediyorum da acaba peri büyülerine ne zaman geleceğiz?

I was wondering if maybe you had a position...

Merak ediyordum da, belki bana uygun bir pozisyon...

I was wondering, would either of you object if the van became a place of pilgrimage?

Acaba minibüs kutsal bir mekana dönüşse buna karşı çıkar mıydınız?

Ramu Sood. I was wondering if you've had an opportunity to take a look at the letter I sent your uncle?

Dayınıza yolladığım mektubu okuma şansı yakalayıp yakalamadığınızı merak ediyordum.

And I was... just thinking... wondering, uh... whether...

Ben de düşünüyordum da acaba... eğer...

Ah, Mrs Silver. I was just wondering, might this little chap belong to you, my dear lady?

Gümüş Hanım merak ettim de acaba şu küçük ahbap size ait olabilir mi sevgili komşum?

I'm sure this is not a subject you're fond of, but I was just wondering, you know, after what happened here, do you ever feel, like, you know, just creeped out, you know?

- Evet. Bu konuyu konuşmaktan hoşlanmadığınıza eminim ama merak ediyordum da, burada olanlardan sonra hiç ürperdiğinizi hissettiğiniz oluyor mu?

I was just wondering...

Acaba dışarı mı çıksak? - Yok, hava çok soğuk.

I was just wondering if you had any questions or anything...

Herhangi bir sorununuz var mı diye merak ediyordum...

I was just wondering if we could turn the heat up.

Sadece sıcaklığı arttırabilir miyiz diye merak ediyordum.

I was recounting to them my conversation at the tavern last night and wondering aloud if I were to fuck the lady Guthrie to within an inch of her young life while they watched, would the crew consider her debt to them repaid in full?

Dün gece bardaki konuşmamızı aktarıp ben Guthrie Hanımı çatır çatır sikerken tayfa da oturup izlese zararlarını tazmin edilmiş sayarlar mı diye soruyordum onlara.

I'm wondering... there was a tourist bus they were going to drive from the hotel...

Ben merak ediyorum... onlar otele götürmek için gittiğini bir turist otobüsü vardı...

I was just wondering if you'd reached a decision.

Bir karara vardın mı diye merak ediyorum.

I was just wondering if your little boy, they know how long he's going to be in here before he's better.

Yalnızca küçük oğlunuzun daha iyi hissetmeden önce ne kadar süre daha burada kalacağını bilip bilmediklerini merak etmiştim.

Oh, I was just wondering if you had any books I could borrow.

Oh, Ben sadece ödünç alabileceğim bir kitabın var mı diye merak ediyordum.

We have just hired him here at Kassell Designs... and I was just wondering, did he work well with others?

Kassell Tasarımda kendisini işe aldık ve merak ediyorum, acaba diğer çalışanlarla iyi anlaşıyor muydu?