In history Çeviri Türkçe
8,388 parallel translation
Our view-screens allow us to witness any event in history by reordering the light impressions recorded on the subatomic particles that are in constant chaos all around us.
Ekranlarımız bize, etrafımızda sürekli kaos hâlinde bulunan atomaltı parçacıklarda kaydedilmiş ışık etkilerini yeniden düzenleyerek tarihteki herhangi bir olaya tanık olma imkânı sağlar.
- in history.
- Tarihteki yerini...
June 13th will certainly go down in history as one of the worst terrorist attacks...
13 Haziran tarihe yaşanan en kötü terör saldırılarından biri olarak geçecek.
June 13th will certainly go down in history as one of the worst terrorist attacks on American soil, with casualty numbers expected to be in the thousands.
13 Haziran günü binlerce kişinin ölümüyle tarihe Amerika'da gerçekleşen en büyük terör saldırılarından biri olarak geçti.
I hereby declare that I shall be the first royal in history to fight his own duel!
Kendi düellosuna dövüşen ilk kral olarak tarihe geçeceğim!
We won't go down in history.
Ve tarih bizi hiçbir zaman yazmayacak.
We won't go down in history. But it that's OK.
Tarih bizi yazmayacak ama yazmasın, boş ver.
We have created havoc unparalleled in history,
Tarihte hiç kimsenin tanıklık etmediği bir kargaşa yarattık.
Gradually, that lava the most powerful nuclear detonation in history.
Derece olarak, bu lav tarihteki en kuvvetli nükleer patlama.
Because we're about to be the first guests in history to out-toast the entire wedding party.
Çünkü davetliler tarihinde ilk defa, bütün düğün törenini solda sıfır bırakacak bir konuşma yapacağız.
They are guilty of some of the worst terrorist attacks in history.
Dünyanın şahit olduğu en korkunç terör saldırılarından bazılarını gerçekleştirdiler.
This is the largest deployment of National Guard troops in history.
Tarihte hiç bu kadar Ulusal Muhafız bir arada konuşlanmadı.
This day will go down in history as a turning point.
Bugün tarihe bir dönüm noktası olarak geçecek. Değil mi?
The Titanic was one of the biggest disasters in history.
Titanik tarihin en büyük felaketlerindendir.
And it is also seeking to impress on the consciousness of humanity that these crimes, which have no precedent in the entire history of man on earth were committed in an enlightened age - on Jews this time - but could be committed against others in the future.
Aynı zamanda insanlığın bilincinde tüm dünya tarihinde eşi benzeri olmayan modern çağda Yahudilere yapılan ancak ileride diğerlerine de yapılabilecek bu suçların insanlık bilincinde iz bırakmasına çabalıyor.
- Look, we're facing the most severe crisis in this city's history.
Bu şehrin görüp görebileceği en büyük krizlerden biriyle karşı karşıyayız.
LOCATION HISTORY OF'THE BUNKER FÜHRER'
Burası geçmişte Führer'in Sığınağı olarak kullanılmıştır.
If I could stop history in its tracks, maybe I would.
Eğer zamanı tersine çevirebilseydim, belki benim olurdu.
But she had a degree in art history.
Ama sanat tarihi dalında diploması vardı.
Welcome to Legion Field in Birmingham, Alabama, where history is being made here tonight.
Birmingham, Alabama'daki Lejyon Sahasına hoş geldiniz. Bu akşam bir tarih yazılmak üzre.
Dude! Why was this video in your viewing history?
Geçmişte neden bu video var?
I don't know what they taught you over in sheriff's, but the LAPD has a long history that most cops are proud to be a part of.
Sana şerifin orada ne öğrettiler bilmiyorum ama LAPD'nin her polisin parçası olmaktan gurur duyacağı uzun bir geçmişi var.
If she's the one who can figure out how you've come back..... it's the most valuable scientific discovery in history. But we can't leave. There's a barrier.
Ama buradan ayrılamayız.
But remember, what you choose today will be history in a hundred years.
Ama unutmayın bugün ne seçerseniz bir yüz yıl içinde tarih olacak.
Thanks to all of you, we were able to find good homes for more kids in 2014 than in any prior year of our history.
Sizler sayesinde 2014'te tarihimizdeki her yıldan daha çok çocuğa yuva bulduk.
Fastest BOLO in agency history.
Ajanlık tarihindeki en hızlı arama oldu.
This might be the single biggest murder case in our country's history, and I can give you the exclusive story.
Bu, ülkemizin tarihindeki en büyük cinayet davasi olabilir ve ben sana özel hikâyeyi anlatabilirim.
Please don't tell me the history of the building I'm not in the mood.
Lütfen evin tarihini anlatma bana.
The actress, who has a history of drug and alcohol use, is being confined in the maximum security wing of the clinic for her own protection.
Alkol ve uyuşturucu geçmişi bulunan aktris, kendi güvenliği açısından hastanenin yüksek güvenlikli bölümüne kapatıldı.
Hey. I'm in her search history.
Arama geçmişine bakıyorum.
This day will go down in history as a turning point.
Bugün tarihe bir dönüm noktası olarak geçecek.
With Wynn's history of heart trouble, they weren't looking.
Wynn'in kalp rahatsızlığı geçmişini düşünürsek aramamışlar.
Even if no one remembers it, I believe PARK Jung-bok's climb that night was the loneliest, but greatest climb in Korea's history of mountaineering.
Kimse hatırlamasa bile ben o gece oraya tırmanan Park Jung Bok'un Kore dağcılık tarihinin en yalnız ama en iyi dağcısı olduğuna inanıyorum.
So he had some history with Grace's mom.
- ne olmuş yani? O bazı öyküsü. Grace'in annesi ile.
I found something in the web history of Mikhail's Anatoly Motinkin alias.
Mikhail'in Anatoly Motinkin takma adıyla ilgili internette bazı şeyler buldum.
You were digging ditches in San Jose for pennies a day, and you make $ 125 a month as construction manager for the greatest enterprise in the history of America.
3 kuruşa San Jose'de hendek kazıyordun. Ama şimdi, Amerikan tarihinin en büyük teşebbüsünde ayda 125 dolar kazanan ustabaşısın.
Any history of infertility in either of your families?
Ailelerinizde kısırlık sorunu yaşayan olmuş muydu?
The largest raid in FBI history at that time. Oh my God.
O zamana kadar FBI tarihindeki en büyük baskındı.
We were taking over for this group that had created the largest domestic espionage operation in the history of the United States.
ABD tarihindeki devlete karşı yapılan en büyük casusluk operasyonunu yaratanların yerine geçiyorduk.
It was the biggest event in scientology history, and of course, Miscavige wanted to milk it for everything he had.
Scientology tarihindeki en büyük olaydı. Ve tabii Miscavige bundan olabildiğince faydalanmak istedi.
Like, they'll just read about those in the history books, you know?
Onları sadece tarih kitaplarından duymuş olacaklar.
Here's the bottom line. Here's the bottom line... There is no history of violence in the church.
Sonuç olarak kilisede şiddet geçmişi yok.
The temple treasures, the greatest discovery in archaeological history.
Tapınak hazineleri, arkeoloji dünyasının en büyük keşfi.
This might be the single biggest murder case in our country's history.
Bu sehrimizin tarihindeki tek büyük cinayet davasi olacak.
The work that we did in those days made history, changed the world.
O günlerde yaptigimiz is tarihe geçti. Dünyayi degistirdi.
Sam Cooke didn't know much about history, and he got shot in a hotel wearing nothing but a sports coat and a shoe.
Sam Cooke da tarih hakkında pek bir şey bilmezdi. Spor ceket ve ayakkabılıyken otelde vurularak öldürüldü.
Isn't that the name of Chris'history teacher?
Bu Chris'in tarih öğretmeninin adı değil mi?
Which means that Chris'history teacher was never born.
Bu, Chris'in tarih öğretmeni hiç doğmadı demek oluyor.
And if any crime in our history has met the threshold for capital punishment as established by the will of the people, it is the crime that Dustin Maker committed on that school bus.
Eğer tarihimizde halkın iradesiyle idama giden bir suç varsa o da Dustin Maker'ın okul otobüsünde işlediği cinayetti.
My client has numerous business interests in the city and no history of violent crime.
Müvekkilimin şehirde çeşitli işyerleri var ve sicili temiz.
Having read much in the temple archives of your family's great history,
Tapınak arşivlerinde, ailenizin şanlı tarihi hakkında pek çok şey okudum.
history 358
in his bedroom 16
in his infinite wisdom 17
in high school 193
in his own way 38
in his defense 27
in his office 49
in his heart 21
in his car 20
in his house 18
in his bedroom 16
in his infinite wisdom 17
in high school 193
in his own way 38
in his defense 27
in his office 49
in his heart 21
in his car 20
in his house 18
in his head 18
in his room 52
in high 25
in his 52
in hindsight 63
in his way 22
in his eyes 23
in his case 29
in his hands 21
in his words 17
in his room 52
in high 25
in his 52
in hindsight 63
in his way 22
in his eyes 23
in his case 29
in his hands 21
in his words 17