In my bedroom Çeviri Türkçe
868 parallel translation
- Well, take it away and hang it in my bedroom.
- Alın bunu ve yatağımın üstüne asın.
I have them in my bedroom.
Yatak odamda saklıyorum.
Mrs. Meade, You're Alive And In My Bedroom.
Bayan Meade, yaşıyorsunuz ve yatak odamdasınız!
What the devil do you mean poking holes in my bedroom?
Yatak odama delikler açmak da ne demek oluyor?
It's in my bedroom.
Yatak odamda.
Your childish mind is out of place in Europe as you are in my bedroom.
Bu çocukça tavırların Avrupa için çok uygunsuz ve şu anda bulunduğum odam için de.
He shall sleep in my bedroom.
Benim yatak odamda uyuyabilir.
On the coal-mine series, I didn't sit in my bedroom and do a lot of research, did I?
Fark bu. Kömür madeni dizisinde, yatağıma uzanıp, araştırma yapmadım, öyle değil mi?
I went to sleep in front of that confounded gas heater in my bedroom, and I must have kicked the gas on with my foot in my sleep.
Odamda, o kahrolası gazlı ısıtıcının önünde uykuya daldım. Uyurken ayağımla gazı açmış olmalıyım.
- In my bedroom.
- Yatak odamda.
What are you two doing in my bedroom?
Siz ikiniz ne yapıyorsunuz yatak odamda?
I'm always in my bedroom.
Hep yatak odamdayım.
What did you think... in my bedroom?
Ne bekliyordun? Benim yatak odamı mı?
But you're in my bedroom.
Ama benim odamdasın.
You can start by putting those trunks in my bedroom.
Şu sandığı yatak odama taşıyarak başlıyabilirsin.
I have a collection in my bedroom.
Yatak odamda bir yığın gecelik var.
And what're you doing in my bedroom?
Ve benim yatak odamda ne işin var?
Well, I was in my bedroom, writing a letter to my daughter, Barbara at Fort Walla Walla, Washington.
Tamam, Yatak odamda kızkardeşim, Barbara'ya mektup yazıyordum. Kendisi Fort Walla Walla, Washington'da.
In that case you really must see the collection of reproductions I have in my bedroom.
Bu durumda gerçekten... yatak odamdaki röprodüksiyon koleksiyonunu görmelisiniz.
I happen to be in my bedroom, and I pay a good part of your rent for it.
Hayır, yatak odamdayım ve kiranızın büyük kısmını ben ödüyorum.
This peasant girl, is she always to be bathed in my bedroom?
Bu köylü kızı banyosunu hep yatak odamda mı yapacak?
I made them from the drapes that used to hang in my bedroom.
Ben diktim. Yatak odamın eski perdelerinden.
So I opened the door and went in my bedroom.
Kapıyı açıp, yatak odasına geçtim.
I've got a large fresco in my bedroom.
Yatak odamda büyük bir fresk var.
I rummaged around for quite some time this evening, and I finally found it in a wall safe in my bedroom.
Bu akşam uzun bir süre etrafı karıştırdım, ve sonunda onu yatak odamdaki bir duvar kasasında buldum.
Crafty buffoon what do you do in my bedroom?
Soytarı odamda ne yapıyorsun?
If I have a girl in my bedroom it sounds like a jackhammer
Yatak odamda kız varsa, matkap gibi sesi var,
My wife and I were in our bedroom when he ran from the Caldwell house.
Caldwell House'dan kaçtığında karımla ben yatak odamızdaydık.
He may be here now, in the garden looking through the window, or in the corner of my bedroom waiting for me, waiting to kill me!
Şu anda burada olabilir, pencereden bahçeye bakıyor olabilir ya da yatak odamda da olabilir. Amacı, beni öldürmek!
In case this business keeps me overlong, take care you water my geraniums... especially those under the bedroom window.
Eğer bu iş uzun sürerse, suya göz kulak olun Geraniums'uma özellikle de şu yatak odası penceresinin altındakine.
What about that tar stuff you rub in your hair... that smells up my whole bedroom?
Bütün yatak odamı kokutan, o başına sürdüğün kreme ne demeli peki?
What would my colonel say if you knew that my second in command had been locked in his bedroom by his mother?
Komutan yardımcısının, annesi tarafından odasına kilitlendiğini duysa albay ne der acaba?
There's a blue dress like this in the big cupboard next to my window in the bedroom.
Yatak odamda pencerenin yanındaki dolapta mavi bir elbise var.
In my mother's bedroom.
Neredeydi? - Annemin odasında.
All my children were born here in the upstairs bedroom.
Bütün çocuklarım bu evde üst kat yatak odasında doğdular.
But the picture of Saint Rocco is always in my bedroom.
Senin yerin hep benim yanım oğlum.
But my wife is upstairs in her bedroom.
Ama karım yukarıda yatak odasında.
I picked her up in my arms and I carried her up to her bedroom.
Onu kollarımın arasına aldım ve odasına taşıdım.
You just stand there and stare at me in the middle of my private bedroom at... 6 : 14 in the morning.
Sabahın köründe.. .. karşıma dikilip beni seyrediyorsunuz.
I don't think you were really looking for me that night in my uncle's bedroom.
Sanırım, amcamın yatak odasında asıl aradığın ben değildim.
You took my bedroom. Now you'd put me in the bathroom!
Yatak odamı almanız yetmiyormuş gibi şimdi de beni banyoya mı tıkacaksınız?
No, darling. In the bedroom, in my bed.
Yatak odasında, yatağımda.
Once, in my bedroom.
Bir kere, yatak odamda.
I washed my face clean the morning I woke up in your bedroom.
Senin odanda uyandığım sabah bu işlere tövbe ettim.
Is that what will sleep in the brass bed in my front bedroom?
Demek üst kattaki pirinç yatakta yatacak adam böyle biri.
One in the apartment just opposite my bedroom window.
Karşı apartmanda, yatak odamın penceresinin karşısında bir tane var.
Came in though my bedroom window!
Yatak odamın penceresinden girdi.
Later, I saw the same roses in my mother's bedroom.
Daha sonra, aynı gülleri annemin yatak odasında gördüm.
Then I strangled my baby in our bedroom with my tie, and took her to the washhouse ".
Sonra kravatımla bebeğimi boğdum... onu da çamaşırhaneye götürdüm. "
I think he's here to see both of us. - I thought he might like to know that I found my father's key ring in your bedroom. - Are you?
İkimizi de görmek istiyor.
Hope I didn't leave my fight in the bedroom.
Umarım maçı yatak odasında bırakmamışımdır.
in my opinion 572
in my heart 96
in my room 109
in my country 72
in my bed 49
in my mind 161
in my view 52
in my experience 382
in my dreams 78
in my world 69
in my heart 96
in my room 109
in my country 72
in my bed 49
in my mind 161
in my view 52
in my experience 382
in my dreams 78
in my world 69
in my defense 150
in my house 118
in my case 131
in my day 121
in my hand 30
in my eyes 40
in my head 141
in my family 33
in my own way 47
in my book 75
in my house 118
in my case 131
in my day 121
in my hand 30
in my eyes 40
in my head 141
in my family 33
in my own way 47
in my book 75
in my dream 57
in my apartment 37
in my life 110
in my home 30
in my pocket 58
in my office 200
in my car 54
in my 68
in my professional opinion 37
in my time 45
in my apartment 37
in my life 110
in my home 30
in my pocket 58
in my office 200
in my car 54
in my 68
in my professional opinion 37
in my time 45