It's always the same Çeviri Türkçe
642 parallel translation
It's always the same ;
Her zaman aynı şey :
It's always the same.
Hep aynı şey oluyor.
It's always the same story.
Başka gün aynı terane.
It's always the same story, the same old rotten business.
Hikâye her zaman aynıdır, eski martavalların aynısı.
I've wanted you to know. It's always the same.
Bilmenizi isterimki hep aynı şeyler.
You know, it's always the same with men when they retire.
Biliyor musunuz, emekli olduklarında tüm erkekler aynı duruma düşüyorlar.
Besides, I wouldn't have brought it up right now, but just the same... for the past several weeks you've been going out in the afternoons... and you've always managed to avoid telling me where you were.
Ayrıca, bu konuyu şimdi açmak istemezdim ama aynı şekilde son bir kaç haftadır öğlenleri dışarı çıkıyorsun ve her seferinde nerede olduğunu söylememeyi başarmış bulunmaktasın.
His particular method of murder is back breaking and it's always the same, the third lumbar vertebrae.
Onun özel cinayet yöntemi bel kırmaydı. Hem de sürekli aynı, üçüncü omur.
It's always the same principle.
Her zaman aynı prensip geçerli.
And always when you come each year to Zambesi, it is the same.
Ve her zaman, Zambesi'ye her geldiğin yıl, hep aynısı oluyor.
It's always the same pitch, "We've already lost the war."
Hep aynı şey : "Savaşı çoktan kaybettik."
It's always the same motto :
Her zaman aynı sloganı :
It's always the same.
Her zaman aynıdır kocam.
It's always the same, summer and winter.
Yaz kış hep aynı.
Imagine how boring it would be if everything was always the same?
Her şey aynı kalsaydı hayat ne kadar sıkıcı olurdu bir düşün.
'It's always the same!
"Her zaman aynı şey!"
'It's always the same! '
"Her zaman aynı şey!"
- It's always the same, isn't it?
- Hep aynı şeyler olmuyor mu?
It's always the same.
Her zaman aynı şey.
- It's always the same story.
- Hep aynı şey.
Weather's almost the same as it always is this time of year, but...
Hava hemen her sene bu zamanda böyle olur ama...
And it's always the same dream.
Hep aynı rüya.
It's always the same.
Hep aynı şeyler.
It's always the same Get MiGs. That's my job.
Benim işim MİG yakalamak.
Clint did it because. well. that's the same thing he'd always done.
Clint'te aynı şeyleri yapıyordu, Onun her zaman yaptığı işlerdi.
In an office it's always the same story
Sonra büroları bilirsin. Hep aynı hikaye.
It's always the same with you.
Hep aynı şey.
It's always the same in this blasted navy.
Bu lanet olası donanmada hep aynısı olur.
Always to China, but it's not the same place anymore.
- Çin'e bir daha gitmedim.
You really are... it`s always the same thing
Gerçekten öylesin. Hep aynı şey.
It's always in the same cupboard.
Her zaman aynı dolapta.
It's always the same.
Hep böyle oluyor bana.
It's always the same thing!
Her zaman aynı şey!
It's always the same.
Hep aynı hikaye!
It's always the same when times are hard
Zor zamanlarda hep böyle olur.
It's always the same.
Hep aynı yiyecekler.
If there's anything goin'an'I ask for a bit of it, it's always the same story :
Eğer bişiler dönüyosa, ben de payımı istersem, hep aynı hikaye.
No offence, princess, but the way I look at it is women gets old and fat but money always stays the same.
DarıIma, prenses, ama benim bakışım kadın yaşIanır ve şişmanlar ama para her zaman aynı kalır.
It's always the same.
Sürekli aynı.
When a man meets a woman it's always the same game.
Bir erkek bir kadınla tanıştığında olanlar hep aynıdır.
It's always the same story.
Hep aynı terane.
It's always the same.
Her zaman aynıdır zaten.
It's always the same.
Hep aynı terâne.
My job, it's not always lay-offs, but it's somehow always the same.
İşim sürekli adam çıkarmak değil, ama bir şekilde hepsi aynı.
It's always the same, and it's always a lie.
Hep aynı ve hep yalan.
It's always the same story with men.
Erkeklerle olan aynı eski öykü.
It's always the same tale ; somebody else's fault, nobody's to blame.
Hep aynı hikâye. Hep başkasının hatasıdır, başkası suçludur.
- And then, José Dolores says... that if a man works for another, even if he's called a worker... he remains a slave. And it will always be the same.
- Ve sonra, José Dolores der ki bir insan diğeri için çalışırsa ona işçi bile dense bir köle olarak kalır.
It's always the same dream.
Hep aynı rüyayı görüyorum.
It's always the same.
Her zaman aynı.
It's always the same place.
Her zaman aynı yer. Sanki önceden oradaymışım gibi.
it's always the same thing 20
it's always there 23
it's always been you 39
it's always something 28
it's always you 16
it's always been there 23
it's always a pleasure 23
it's always me 21
it's always good to see you 18
it's always like that 28
it's always there 23
it's always been you 39
it's always something 28
it's always you 16
it's always been there 23
it's always a pleasure 23
it's always me 21
it's always good to see you 18
it's always like that 28
it's always like this 28
it's always about you 25
it's always 69
always the same 85
the same goes for you 21
the same to you 32
the same as you 50
the same one 32
the same thing happened to me 16
the same 389
it's always about you 25
it's always 69
always the same 85
the same goes for you 21
the same to you 32
the same as you 50
the same one 32
the same thing happened to me 16
the same 389
the same thing 67
the same way 23
the same night 17
the same day 16
it's fine 7136
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
it's been so long 173
it's cold 680
the same way 23
the same night 17
the same day 16
it's fine 7136
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
it's been so long 173
it's cold 680
it's warm 139
it's over 4654
it's ok 4874
it's okay 22028
it's me 10254
it's all right 8832
it's not 5855
it's about damn time 34
it's a boy 347
it's cool 1584
it's over 4654
it's ok 4874
it's okay 22028
it's me 10254
it's all right 8832
it's not 5855
it's about damn time 34
it's a boy 347
it's cool 1584