English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ J ] / Joke's on you

Joke's on you Çeviri Türkçe

209 parallel translation
If you don't find your necklace, the joke's on you... because it's not insured.
Eğer kolyeni bulamazsan ihale sana kalır... çünkü sigortalı değil.
Laugh, Curtin, old boy, it's a great joke played on us... by the lord of fate or nature, whatever you prefer... but whoever or whatever played it certainly had a sense of humor!
Gülelim Curtin, bize yapılan bir şaka bu... Tanrı, kader veya doğanın şakası, ne dersen de... ama şakayı yapan her kimse mizah duygusu çok kuvvetliymiş!
The joke's on you pal...
Şaka yapıyorsun dostum...
Someone played a joke on you.
- Biri sana şaka yapmış.
- Our joke's on you!
- Şakamız sana!
Well, Dutch, the joke's on you.
Şey, Dutch, sana şaka yaptık.
Um, this is a joke, uh, uh... about a census taker who was, uh... up in the Ozark Mountains and, uh... he went up to this - to this little shack, you know... and he knocked on the door and -
Um, bu şaka, uh, uh - bir nüfus memuru hakkında... o Ozark dağlarına gitmiş ve... tırmanmış ve - küçük bir kulübenin, bilirsin... kapısını çalmış ve -
See, it's jokes on any subject, You tell the subject and the bear does a joke on it,
Herhangi bir konuda espiri. Konuyu söyle ve ayı da onunla ilgili espiriyi yapsın.
What a joke on the ants that admire you.
Karıncalar için söylenen bir fıkra size ne kadar da yakışıyor.
- Oh, you makir a joke on me.
- Şaka yapıyor olmalısınız.
It's that girl who played the joke on you
Seninle oyun oynayan o kız mıymış?
Well, the joke's on you, Dad. No. Actually, the joke's on me.
Çünkü annen tamponunda "Eğer bu minibüs salanıyorsa kapıyı çalmayın'." yazan bir minibüsle gitmiyor.
- And it came to light that Mother Nature has yet to play its cruellest joke on you.
Ve anladık ki, Tabiat Ana sana en büyük oyununu henüz oynamamış.
But this time, baby The joke's on you
Ama bu defa bebek, sen şakalandın.
If it's a joke, sir, I assure you it's on me.
Eğer bu bir şaka ise efendim, sizi temin ederim bu benim hatam.
Well, the joke's on you.
Bak, şakalanan sen oldun.
- You mind letting me in on the joke?
- Sırrını bana da anlatmak ister misin?
The joke's on you, buddy.
Faka bastın, dostum.
The joke's on you, sucker.
Faka bastın, enayi.
No, look, what you saw was Phoebe's fingers pushing the pointer. There's nothing in that attic. She's playing a joke on us.
hayır, bak, senin gördüğün şeyi Phoebe yaptı tavan arasında hiç bir şey yok.
[All Laughing ] [ Chuckles] Ah, the joke's on you.
Oh canımıza değsin.
But if you load the Kill Switch, what's to stop it from playing a funny joke on us?
Pekâlâ, eğer Yok edici Anahtar'ı yüklersen onu bize başka bir şaka yapmaktan ne alıkoyacak?
- Joke if you want. But when a guy like Rafe doubles the bet we got on it I'd say he's feeling pretty confident.
Eğer istiyorsan dalga geç, ama Rafe gibi bir adam üzerine iddiaya girdiğimiz bahsi ikiye katladığı zaman... oldukça rahat hissettiğini söyleyebilirim.
But I'm married to you, so the joke's on me.
Fakat seninle evliyim, o yüzden gelen espriler bana da gelmiş oluyor.
Well, the joke's on you...'cause this Chinaman's hung like a fucking...
Ama bunu üzerine alınma. Çünkü Çinli erkekler söz konusu olunda durum aslında...
Laugh it up, but the joke's on you because we don't need to get divorced.
Gülün bakalım, ama son gülen ben olacağım çünkü boşanmamıza gerek yok.
This goo on the glove you gave me... is this a joke?
Eldivene bulaşmış olan sıvı.
Joke's on you.
Şakalara hazır olun.
Maybe Monica's playing a joke on you.
- Belki Monica sana bir şaka yapıyordur.
- Joke's on you.
- Sensin o.
Joke's on you, Sparky.
Şaka, Sparky.
Joke's on you, tough guy. I can't read.
Çok şakacısın sert adam. Ama ben okuyamıyorum.
But the joke's on you
O evi nasıl alacağımızı bulmamız gerekiyor.
The Fleet's playing a joke on you.
Filo size şaka yapıyor.
Maybe I'll make a joke on you and bring a detachment of colonial police up the river.
Belki ben de size bir şaka yaparım, ve nehrin yukarısından bir müfreze koloni polisi getiririm.
I should have known, this is what you do with every guy that you meet, but... the joke's on me, isn't it. I should have known.
Bu hiç adil değil.
The fleet's playing a joke on you.
Filo karargâhı sana şaka yapıyor olmalı.
Come on, man, can't you take a joke?
Şakadan anlamaz mısınız?
If there was no money and everything depended on your moral standards and the way you treated people, we'd be millionaires. It's no joke.
Bu bir şaka değil.
" Yeah, the joke's on me for believing you could take care of a simple report.
" Evet, senin bu işi yapabileceğini düşünmüş olmam bana yapılacak en büyük şaka.
Oh, come on. You gotta see that's a joke.
- Hadi, sadece şakaydı.
- Wake up, pretty girl. The joke's on you!
- Uyan, tatlı kız.
Perhaps there's some silly guys make joke on you.
Belki de bazı aptal herifler sana şaka yapıyor.
Well, the joke's on you, Christian.
Kendinle dalga geç, Christian.
- Robert, I have to ask you to excuse us. - The problem is, the joke's on him.
Fakat bu kaderin bir cilvesi.
Yeah, well, the joke's on you, smart guy.
Evet, peki, son gülen sensin, zeki çocuk.
Well, the joke's on you because this year
Şey, Şaka artık sende. Çünkü bu yıl
You're playing a joke on me, huh?
Aklın sıra bana şaka mı yapıyorsun?
You must be thinking about doing a joke on someone again.
Yine, birine bir eşek şakası yapmayı kurmuş olmalısın.
Look, if this is some joke your friends put you up to, you knocked on the wrong door.
Bak, eğer bu, arkadaşlarının teşvik ettiği bir şakaysa, yanlış kapıyı çaldın.
Joke's on you, I have hepatitis.
Sana girsin, bende sarılık vardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]