English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ J ] / Just leave it alone

Just leave it alone Çeviri Türkçe

368 parallel translation
Just leave it alone.
Kendi haline bırak.
About that arrow - just leave it alone.
Oka gelince, kendi haline bırak.
I'll take it away if you want, but just leave it alone!
İstersen onu götürürüm, ama sadece rahat bırak!
Can't you just leave it alone?
Didişmeyi bırakamaz mıyız?
- Can't you just leave it alone?
- Onu rahat bıraksanız olmaz mı?
You just couldn't leave it- - God, just leave it alone.
Burnunu sokmadan edemedin!
The best thing to do with a booby trap you find is just leave it alone.
Böyle bir kapan görünce yapılacak en iyi şey onu bırakmaktır.
Let's just leave it alone.
Artık uzatmayalım.
I don't even care- - No, just leave it alone!
Umrumda değil- - Hayır, sadece onu yalnız bırak!
Couldn't you just leave it alone, Holling?
Yokmuş farz edemez misin Holling?
- I can't just leave it alone.
- Ben onu yalnız bırakamam.
Just leave it alone now, I understand what you said.
Artık kessen şu konuyu, ne dediğini anladım.
Why don't you just leave it alone?
Neden boşvermiyorsun?
Just leave it alone.
- Hayır Nancy. Rahat bırak.
Just leave it alone.
Kes şunu. Bir daha vurma.
- Just leave it alone. - Think your lawyer really blew it. - You might not have gotten the death penalty.
- Avukatın bir şey becerememiş.
- Just leave it alone.
- Bırak onları.
Just leave it alone.
Bırak onu.
Just leave it alone.
Onu yalnız bırak.
Look, I told you, so just leave it alone.
Beni rahat bırak demiştim.
There's a program running there,... all right? Just leave it alone.
Şuan orada bir program çalışıyor.
Berg, my life is not one of your experiments - - just leave it alone!
Berg, benim hayatım senin deney sahan değil. Beni rahat bırak.
- Yeah, so just leave it alone.
- Evet, Onu rahat bırak.
Look, why don't we just leave it alone...,
Bak, neden biz sadece bırakıp gitmiyoruz...
Just leave it alone, all right?
Sadece boş ver, tamam mı?
Just leave it alone and let it do its job.
Yalnızca onu rahat bırak da işini yapsın.
You couldn't just leave it alone, could you?
Ugraşmasan olmuyordu, değil mi?
just leave it alone.
Yalnız bırakın.
Just leave it alone!
Bırakın şunu! - Bıraktım zaten.
Oh, I can understand the crazy thinking of a road agent or a trigger-happy renegade... but how a man could leave a woman and baby... alone with an animal like that, I — I just don't understand it.
Tetiği çekmeye hazır bir kanun kaçağı olduğunu anlayabiliyorum. Ama bir adam, masum bir kadın ve çocuğu öyle bir hayvanla bir başına nasıl bırakır bunu anlamıyorum.
- I don't want it. Just leave me alone.
Sadece beni yalnız bırak!
I'd prefer it if you'd just leave me alone.
Beni yalnız bırakmanı rica ediyorum.
Just stop it, Lisa. Leave me alone.
dur Lisa, Beni yalnız bırakın.
You just couldn't leave it alone.
Boş veremezdin.
Aw, Nikki, doggone it, you just couldn't leave it alone.
Ah Nikki yine mi yaptın yine mi kendini tutamadın.
Just leave me alone and let's forget it.
Beni yalnız bırak ve bunu unutalım.
You just couldn't leave it alone!
Burnunu sokmasan olmazdı, değil mi?
If you'd just leave us alone, I'd appreciate it.
Bizi yalnız bırakırsan sevinirim.
- Just leave it alone.
Orada öldürülebilirdi.
So whoever it is you are just leave her alone. Let her go.
Sen de her kimsen... onu rahat bırak.
I just couldn't leave it there all alone.
Ben sadece onu orada yalnız bırakamadım.
It didn't hurt that much, but... I started crying anyway, hoping he would just leave me alone.
Pek acımadı, ama... yine de ağlamaya başladım, belki beni rahat bırakır diye.
It didn't hurt that much, but I started crying anyway, hoping he would just leave me alone.
Pek acımadı ama yine de ağlamaya başladım, belki beni rahat bırakır diye.
It didn't hurt that much, but... I started crying anyway, hoping he would just leave me alone.
O kadar acımamıştı, ama... yine de ağlamaya başladım, belki beni rahat bırakır diye.
It's just as well I leave them alone. Start by using your ring finger.
Parmağını nazikçe içeri sok ve kıvır böylece, parmağının ucu kutsal vulvanın tavanına dokunur.
Of course it also helps if people just mind their own business and leave you alone. I'm sorry
Tabii insanların kendi işiyle ilgilenip, seni rahat bırakması da işe yarabilir.
It's well known. Can you take a camomile tea and just take your rosary, and go outside and pray and leave me alone?
Sen papatya çayınla dua tesbihini alıp dışarıda dua etsene.
- It's none of your business, now will you please just leave me alone!
- Seni ilgilendirmez. Lütfen beni yalnız bırakır mısın?
It's too soon for me, and it is way too soon for my boys, so just leave me alone.
Benim için ve çocuklarım için daha çok erken ve lütfen beni yalnız bırak.
I'll just leave you alone to work on it, okay?
Bırakayım da rahat çalış.
We just need to do a little work on it, and they ´ ll leave us alone.
Sadece biraz üzerinde çalışmamız gerekiyor, ki bizi rahat bıraksınlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]