Made you look Çeviri Türkçe
1,435 parallel translation
I just thought they made you look stuck-up.
Seni kendini beğenmiş gösterdiklerini düşündüm.
And if I ever made you look foolish I am sorry.
Seni budala yerine koyduysam özür dilerim.
Who a make that the second biggest I've ever seen Made you look
Gördüğün ikinci en büyükle seni kim yaptı
That old man just made you look bad.
O ihtiyarın yanında kötü kalıyorsun!
look, you just tell him... tell him we made the drop, and everything went, you know... oh, yeah, how'd it go?
Ona parayı bıraktığımızı ve her şeyin yolunda gittiğini söyle. - Nasıl gitti? - İyi gitti.
You'll never look at our world the same way again, for this is the epic story of how we humans made art and how art made us human.
Dünyaya bakışınız değişecek, çünkü insanların nasıl sanatı yarattığını, ve sanatın da insanı yaratışını anlayacağız.
If you could see into it at all, you might see an inkling of what's on the other side, and this is roughly speaking what the producers of Stargate have made their Gate look like.
Eğer bir solucan deliğinden baksaydınız diğer tarafı az çok görebilirdiniz Stargate yapımcılarının diziye bu adı vermelerinin bir nedeni de kabaca budur.
You've made great headway with her even in the past few months, but look at her.
Şu geçtiğimiz bir kaç ayda bile ona büyük bir mesafe katettirdiniz ama bakın şuna bir.
Look at the mess you made!
Şu yaptığınız işe bakın!
You're my men and you made me look like a fool in front of the most powerful man in the department.
Sizler benim adamlarımsınız ve bölümdeki en güçlü... adam karşısında aptal gibi görünmeme sebep oldunuz.
You two look made for each other.
Birbiriniz için yaratılmışsınız.
It's okay. Look, I wouldn't have made it this far without you.
Sensiz bunu asla yapamazdım.
You made me look like a complete asshole.
Bana yalan söylemeyecektin. Beni çok zor bir duruma soktun.
- I made it look like you did it.
Bunu sanki sen yapmışsın gibi gösterdim.
Look what the fuck you made me do!
Bak bana ne halt ettiğine!
Look at the fucking mess you made.
Yaptığınız şu pisliğe bakın.
You made me look like a dick to my girlfriend, Jack.
Kız arkadaşıma bir hödük gibi görünmemi sağladın Jack.
Look, look... I have some tea freshly made, especially for you only.
Taze taze çayım var, özellikle sizin için demledik.
You may look older, but has it made you wiser, Thief Lord?
Daha yaşlı gösterebilirsin, sizi daha zeki mi yaptı, Hırsız Kral?
Look at you, they've made you an officer.
- Haline bak, iyi görünüyorsun
Mr. D, look, sometimes you talk about making choices and everything and tonight I probably made a real wrong choice,
Bay D. bazen seçimler yapmak hakkında konuştun. Ve ben bu gece muhtemelen hatalı bir seçim yaptım. - Ama.
Now look what you made me do,
Bak ne yaptırdın bana.
Last time we did that, you made us look like apeshit.
Geçen sefer sana güvenip hata ettik.
Look what I've made for you.
Bak sana ne yaptım.
You know, I'm sure that he killed her and made it look like a Tarot killing.
Yani eminim onu... onu öldürdüğünden ve... ve... ve... ve Tarot cinayeti süsü verdiğinden.
- Oh my gosh, look what you've made!
- Tanrım, yaptığın şeye bak!
You made it look so easy.
Çok kolay görünürdü.
Hey, for a guy who just made a deal, you look like shit.
Anlaşma yapmış birine göre berbat görünüyorsun.
So I just wanna thank you because you all made me look good.
Beni iyi gösterdiğiniz için hepinize teşekkür ederim.
Look what you made him do!
Bak ona ne yaptın!
We really made a big mistake Don't you think her boobs look fake?
Gerçekten büyük bir hata yapıyoruz, sizcede öyle değil mi, göğüsleri silikon gibi mi?
No I don't think the pyrotechnics were mine, I think senator Horsey... who is a ridiculous grand-stander... and you made him look like a fool.
Daha ziyade Senatör Horsey'in. Kimmiş o komik büyük hatip! Tam aptal durumuna düşürdün.
Look, I know that you just got settled at Union, you made a few friends.
Bak, devlet okuluna alışmaya başlıyordun, biliyorum, yeni arkadaşlar edindin.
So you thought if you made me look like a fool, I'd quit. Is that it?
Yani aptal durumuna düşersem işi bırakacağımı mı düşündün?
and you put one on so you'd look like sister Maria, and you made a big crucifix out of popsicle sticks.
Buz dondurma çubuklarından koca bir de haç yapmıştın.
Look, we made a deal with Antwon to get you safe passage inside.
Güvenliğin için Antwon'la bir anlaşma yapmıştık.
You know, look, I made the mistake.
Bilirsin, ben de hata yaptım.
But you don't need to be Einstein to realize these people were Indians, or they were people who made it look like Indians.
Ayrıca bunu yapanların kızılderili olmadığını ya da kızılderililer yapmış gibi gösterilmeye çalışıldığını anlamak için Einstein olmaya gerek yok.
So once you're hired, you just borrow the tape so we can get a look at the guy who made the bomb threat.
İşi girince kaseti al ve biz de tehdit eden adamı bulalım.
Hey, look, if I gave you some signal that made you think I wanted this, I'm sorry.
Bak, eğer bunu istediğimi sanmana neden olacak bir şey yaptıysam, özür dilerim.
Look what you made me do!
Bak ne oldu!
Look, you've made your point, now leave them alone.
Ne yapabileceğini anladık tamam, onları rahat bırak.
They were putting up posters of your boy Dollar - ones that made him look a lot stupider than just hitting on blackjack, you know what I mean?
Ölenler Dolların afişlerini asıyorlardı. Afişler uyduruk bir cinsel içerikle onu komik... duruma düşürmeye yönelikti. Ne dediğimi anladın mı?
investigation too messy. you made it look like suicide.
Soruşturma çok kötü yapılmış, intiharmış gibi görünmesini istedin.
LOOK, WE MADE A MISTAKE, WHAT DO YOU WANT ME TO DO?
Bak, bir hata yaptık, ne yapmamı istiyorsun?
You've made great headway with her even in the past few months, but look at her.
Son aylarda daha da gelişti, fakat... Ona bakın.
You've made a good start. I look forward to your career with interest.
İyi bir başlangıç yaptınız, kariyerinizi merakla izleyeceğim.
Look, I know I made that stupid list to figure out who my perfect match should be, and you were right, it's Fez.
Biliyorum bana en uygun kişiyi bulmak için şu aptal listeyi yaptım, ve sen haklıydın. ... uyan kişi Fez.
Look, I know she made you feel like you're nothing.
O kızın seni değersizmişsin gibi hissettirdiğini biliyorum.
You nearly killed a patient, lied to the chief of surgery and made me, your resident, look bad.
Neredeyse bir hastayı öldürüyordunuz, cerrahi şefine ve bana yalan söylediniz, kariyeriniz kötü durumda.
You made me look ridiculous in front of Jake.
Beni Jake'in önünde komik duruma düşürdün.
you look so beautiful 108
you look good 800
you look amazing 345
you look beautiful 682
you look gorgeous 128
you look so pretty 62
you look stunning 72
you look nice 285
you look great 1239
you look hot 79
you look good 800
you look amazing 345
you look beautiful 682
you look gorgeous 128
you look so pretty 62
you look stunning 72
you look nice 285
you look great 1239
you look hot 79
you look tired 287
you look familiar 158
you look lovely 186
you look pretty 105
you look fine 152
you look fantastic 185
you look nice today 26
you look happy 87
you look like shit 165
you look like hell 110
you look familiar 158
you look lovely 186
you look pretty 105
you look fine 152
you look fantastic 185
you look nice today 26
you look happy 87
you look like shit 165
you look like hell 110