Make some room Çeviri Türkçe
185 parallel translation
Make some room.
Ben ilgilenirim. Haydi çekilin!
Make some room!
Yer açın!
Here, sit down on my place. Make some room, please.
Lütfen, benim yerime oturun.
Let's make some room.
Biraz yer açalım.
Make some room before Mrs Fezziwig and the daughters arrive!
Mrs Fezziwig ve kızları gelmeden yer açın!
Make some room!
Yol verin!
Make some room.
Biraz yer aç.
Make some room for the chief.
Şef için yer açın.
I'll make some room.
Biraz yer açayım.
Make some room, boys.
Biraz yer açın çocuklar.
Eddie, come on, let's make some room.
Eddie, hadi, sahne yapalım.
Make some room for my friend, for Christ's sake!
Arkadaşıma bir oda hazırlayın tanrı aşkına.
- Let's make some room in here.
- Biraz yer açalım.
- Señorita, if you will just move over to make some room.
Señorita, biraz kayabilir misiniz, yer açayım?
Let's make some room.
Yol açın.
I'll move some things around, maybe make some room.
Silahı var. Aman Tanrım.
Make some room.
Biraz yer açın.
Let's make some room for Valuska to show us!
Valuska'nın gösterisi için biraz yer açalım.
Oh, here, let me make some room.
Oh, bir saniye bekle biraz yer açayım.
Excuse me. Make some room
Kenara çekilir misiniz?
Gonna have to to make some room in here, fellas.
Burada biraz yer açmamız gerekiyor, arkadaşlar.
We have to make some room.
Biraz yer açmak gerek.
Billy Bob, why don't you make some room for the young ladies and Mrs. Bobbit.
Küçük hanımlara biraz yer vermek ister misiniz? Tamam.
Could you make some room?
Sandalye getirebilir misiniz?
Come on, people, make some room.
- Hadi, millet, yer açın.
We could make some room for it if we cleaned out your closet.
Dolabını temzilersek fazladan bir odamız olur.
- I think we can make some room for you.
- Sanırım sizin için yer açabilirim.
Come on, guys, make some room.
Haydi arkadaşlar. Onlara yer açın.
COOL. OKAY. MAKE SOME ROOM.
Peki, biraz yer aç.
This room is as cold as ice and your stove's gone out. - I'll make some soup and bring it up. - Please don't bother.
Bu oda buz gibi olmuş ve sobanız sönmüş, size sıcak çorba yapıp, sobayı yakayım.
If you go and wash yourself, I can make you some room here.
Üstünüzü başınızı temizlerseniz, size yanımda yer açabilirim.
Doris, Abigail, get some sheets... and make up the divan in the music room.
Doris, Abigail, temiz çarşaf çıkarın ve müzik odasındaki divanı hazırlayın.
You see, sir, this afternoon when you told Sgt. Vernon that you were going to come in here to make some private phone calls, I was over there in the press room.
Görüyorsunuz ya, efendim, bu öğleden sonra Çavuş Vernon'a bazı özel telefonlar açmak üzere buraya gireceğini söylediğinde, ben basın adasında idim.
I don't think you're gonna make it. Unless the Oak Room keeps some complimentary helicopter on the roof.
Oak Room, müşterileri için çatıdan helikopter kaldırmıyorsa yetişemeyeceksin sanırım.
But you have to go in that room and make some decisions.
Ama o odaya gidip karar vermek zorundasınız.
Make some room here.
Yol verin bayım.
- Well, let's just... move some ofthese eight tracks, make a little room.
- Şuradan... birkaç kasedi kaldırıp yer açarız.
We make plans to hang out, you bring some psycho by my room who sets Lucy's hair on fire and then I never hear from you again.
Birlikte takılalım diye plan yapıyoruz. Lucy'nin saçını yakıyor ve sonra senden hiç haber almıyorum.
We have a utility room where the furnaces are, and we wondered whether we could make that into a bomb shelter of some form.
Kazanların olduğu kısımda bir kazan dairemiz var ve acaba burasını bir bomba sığınağına dönüştürebilir miyiz diye merak ettik.
I think we should make room in this day for some prayers.
Bence bugün dua etmeliyiz.
Just delegate some of your responsibilities to your staff to make room for other things. Not quit.
Ayrılmanı değil.
Make some fucking room!
Yer açın hemen!
We'll have to move some furniture to make room for my chair.
Koltuğuma yer yapmak için birkaç eşyayı yerinden oynatmak zorunda kalacağız.
I took out some of those scrolls over there to make room for some of my stuff.
Şu parşömenlerden bazılarını kendi eşyama yer açmak için çıkarmıştım.
First, Mme. Redfern returns to her room e aplies to his skin that is pale some make up which is dark,
Öncelikle, Bayan Redfern odasına geri döner. Solgun cildini koyu bir makyaj ile karartır.
My sister won't come out of her room. I figured... if you can get the police to make some kind of deal for her...
Hani dedim, polisin ablamla bir anlaşma yapmasını sağlarsanız- -
No, I think I'll just head up to my room order some room service, make an early night of it.
Hayır, sanırım odama çıkıp yemek ısmarlayıp, erken uyuyacağım.
I'm gonna go make some room.
- Evet.
Make some room, okay?
Odayı toparlayın, tamam mı?
With the room clean, we can finally make some headway.
İçerisi temizlendiğine göre artık biraz yol alabiliriz.
We're gonna have to throw out some of your gowns to make room.
Yer yapmak için bazı giysilerini atmak zorunda kalacağız.
make some noise 52
make something up 48
make some money 19
make some calls 17
room 1000
rooms 83
roommate 60
roomie 108
roomies 23
room for one more 22
make something up 48
make some money 19
make some calls 17
room 1000
rooms 83
roommate 60
roomie 108
roomies 23
room for one more 22
room number 25
roommates 31
room service 204
room apartment 20
room clear 21
make your move 45
make it happen 119
make a wish 235
make it rain 28
make sense 40
roommates 31
room service 204
room apartment 20
room clear 21
make your move 45
make it happen 119
make a wish 235
make it rain 28
make sense 40
make it count 38
make a difference 25
make it last 17
make me proud 45
make it work 61
make it up 16
make your choice 53
make me happy 23
make it two 94
make me 142
make a difference 25
make it last 17
make me proud 45
make it work 61
make it up 16
make your choice 53
make me happy 23
make it two 94
make me 142