English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ M ] / Make your move

Make your move Çeviri Türkçe

449 parallel translation
I'm sick of waiting for you to make your move.
Harekete geçmeni beklemekten bıktım.
I'll handle Rawlins here, as soon as you make your move.
Sen hareketini yapar yapmaz Rawlins burada olacak.
Make your move!
Yap hareketini!
Make your move.
Öldür o zaman, zen...
Have to make your move pretty soon won't you?
Yakında harekete geçmelisin.
All right, Ralph, make your move.
Pekala Ralph, hamleni yap.
Okay, Rabinoff. Make your move!
Peki, Rabinoff.
Make your move.
Sen de hamleni yap.
Make your move.
Hamleni yap.
Make your move.
- Hamleni yap.
- Go ahead, make your move.
- Devam et, hamleni yap.
All you got to do is make your move.
Hamle yapman yeter.
Frankenstein, when are you gonna make your move?
Frankenstein, ne zaman harekete geçeceksin, söyler misin?
Make your move.
Oynayın haydi.
Are you going to make your move?
Oynayacak mısınız?
Mr Pai, when will you make your move?
Bay Pai? Ne zaman harekete geçeceksin?
Go ahead and make your move.
Devam edin, hamlenizi yapın.
Make your move!
Hamleni yap.
- Make your move.
- Hamleni yap.
Please make your move
Lütfen başlayın!
Sometimes you have to say, "What the fuck!" Make your move!
Bazen "Siktir et!" demen gerekir. Harekete geç!
Make your move.
Harekete geç.
Make your move, boy.
- En iyi hamleni yap.
Okay, now remember, you ease over... you check out the hamper... and then make your move, okay?
Pekala, sakın unutma, dikkatle yaklaş sepeti kontrol et ve harekete geç, tamam mı?
Make your move!
Yap haraketini
Make your move.
Yap hareketini
Come on. Make your move.
Haydi, göster hünerini.
I wonder when you make your move, Alice.
Ne zaman harekete geçeceğini merak ediyordum Alice.
Don't make a move and keep your mouth shut.
Kımıldamayın ve bir şey demeyin.
You need it to move a bit, to rest your muscles, or else you'll never make it.
Kaslarını dinlendirmek için, biraz hareket etmen lâzım yoksa başaramazsın. Başaramayacaksın.
I need millions. Where will I get it? You could have waited to make your brilliant move with Riccardo!
Bana milyonları kim verecek... eğer sen Riccardo'yla kalırsan?
You make one move toward that jail, and it'll be hard to collect that mone'cause your boss will be shot.
Hapse doğru tek adım atarsan, parayı biraz zor alırsın çünkü patronun vurulmuş olur.
If Bernice isn't aware enough to make the move that's right for her... and if you can't call on your resources to resist me... then responsibility rests not with me... not with you, Kathy, not with Bernice, but with Phil.
Bernice kendi için doğru kararı veremeyecek durumdaysa sen de bana karşı koyamayacaksan bu kararı vermek ne sana ne bana ne de Bernice ait ama Phil'e ait.
Hey, I bet I can undress, do my exercises and get into bed before you make your next move.
Hey, iddiaya girerim sen hamleni yapamadan soyunup, egzersizlerimi yapıp yatağa girebilirim.
Make one move, you son of a bitch, and I'll slit your throat.
Kımıldarsan boğazını keserim, o * ospu çocuğu.
Make your heroes move up!
Kahramanlar yukarı taşınsın!
And you make one move against those people I'll take you to Copper Springs with you tied under the belly of your horse.
Onlara karşı tek şey yaparsan seni atının karnına bağlayıp Copper Springs'e götürürüm.
After we make the move to Nevada you can leave the Corleone family and go on your own.
Nevada işinden sonra Corleone ailesinden ayrılıp, kendi yolunda gidebilirsin.
You just kept lookin at your old man... and he didn't make a move.
Sadece babana bakmayı sürdürdün o da hiç kımıldamadı.
Well, why don't you make your next move?
Şey, niçin bir sonraki hamlenizi yapmıyorsunuz?
They sign on drive the beef 1,000 miles, make your mark draw your pay, and move on to the next ranch.
Çiftliklerle anlaşır... sığırları 1500 kilometre öteye götürüp damgalar... paralarını alır ve bir sonraki çiftliğe yollanırlar.
You make one move off there and I'll shoot your leg right out from under you, and you'll still get it except you'll be without a leg.
Kıpırdarsan bacaklarını gövdenden ayırırım ve bacağın olmadan da aletin tadına bakarsın.
True, but it's too bad that it's not like your movie room, Mme. Nadine, where you can make everything move backwards, and go back inside your mother's belly.
Doğru, çok kötü değil. Ama Matmazel Nadine'nin montaj odasındaki gibi değil. Orada her şeyi geri sarabilirsiniz.
Make your move.
Kımılda hadi.
How did you make your tummy move like that?
Karnını nasıl böyle oynatabildin?
I'll break your ankles if you make a wrong move. I promise.
Yanlış bir hareket yaparsan bileğini kırarım.
- We want to make your body move -
- Bedenini harekete geçirmek istiyoruz -
Now it's your turn to make a move, otherwise my action was pointless
Şimdi sıra sende. Şimdi de sen bir şeyler yap. Yoksa benim yaptıklarımın bir anlamı olmayacak.
But if you make a move for this bat, you'll be wearing it in your ass for a month.
Ama sopaya ulaşmaya çalışırsan, onu bir ay kıçından çıkaramazsın.
# That'll make you move your body down to the ground
# Bu vucüdunuzu yere yapıştıracak.
And I hope you make a move so I can stop your clock.
Ve umarım bir terslik çıkarırsında bende senin saatini durdurum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]