More than you know Çeviri Türkçe
4,681 parallel translation
More than you know.
Sandığından daha çok.
Wait. I care about what happens to you, more than you know.
Bekle, başına gelenleri sandığından daha çok umursuyorum.
He understands more than you know.
O senin sandığından daha fazla anlıyor.
You know far more than I.
Benden çok daha iyi biliyorsunuz.
Truth is, I got to know you way more in the last 24 hours than I ever would have if we'd gone to a movie.
Aslında, filme gitmektense son 24 saatte olanlardan sonra daha iyi tanıdım seni.
It's more than that, and you know it.
- Bundan daha fazlası var ve bunu biliyorsun.
The man you delivered, you know more than anybody else how important he is to the Metas.
Teslim ettiğin adamın Metas için ne kadar önemli olduğunu herkesten daha iyi biliyorsun.
I know, but there is more than one way to get a doctor to see you.
Biliyorum, ama bir doktorun seni görmesi için birden fazla yol vardır.
I know what that anger is more than you can imagine.
Hayal edebileceğinden daha iyi biliyorum o öfkeyi.
You know, there's nothing I despise more in life than pettiness.
Hayatta en nefret ettiğim şey dar kafalılıktır.
You know, from what I recall, you chose him because you wanted more calm than I could give you.
Hatırımda yanlış kalmadıysa onu sen seçmiştin. Zira sana verebileceğim huzurun fazlasını vaadediyordu.
Sometimes, women respond more to conversation than just, you know, pullin'out your wang.
Bazenleri kadınlarla konuşmak zor oluyor sadece, bilirsin daha, penisini dışarı çıkarmadan.
- [Laughs] I know more about you than you think.
Hakkında senin sandığından çok şey biliyorum.
I'm not leaving now, but we both know you want more than just mother-daughter bonding time.
Şimdi bir yere gitmeyeceğim ama ikimiz de senin sadece ana-kız kaynaşmasından çok daha fazlasını istediğini biliyoruz.
Well, I just, you know, I feel like maybe you are more interested in doing sex with Ron than making your important phone call and then leaving immediately.
Ron'la sevişme konusuna çok kafa yorduğun için önemli telefon görüşmesini yapıp hemen gitmeyi unutursun belki diye geldim.
You know, even if they do have a poorly trained dog and a hang-up on their ex and a teenage daughter and more facial hair than you'd typically like.
zavallı bir köpeği eğittiğinde eski sevgilisiyle veya genç bir kızıyla takıldığında bile, hatta senin sakalından daha çok sakalı olsa bile.
I know more about you than you think, Su-Jin.
Seni sandığından daha iyi tanıyorum Su-Jin.
And I know a lot more about you than you think, Seon-u.
Ben de seni sandığından daha iyi tanıyorum Seon-u.
You know, traditionally, women are much more communal than men.
Biliyor musun normalde kadınlar erkeklere göre daha toplumsallar.
You don't know she talked any more than Norma did.
Norma'dan daha fazla konuştuğunu bilmiyorsun.
You know what else has more germs than a toilet?
Başka nerede tuvaletten daha çok mikrop var biliyor musun?
But you're more mature than a lot of adults I know.
Ama sen tanıdığım yetişkinlerden daha olgunsun.
Do you know that you hate yourself more than you should and that your passion inspired me? "
Kendinden gereğinden çok nefret ettiğini ve tutkunun bana ilham verdiğini biliyor musun?
- I know filmmaking tricks and tropes. But what I'm missing is what the critics call substance which is you more than me.
Filmciliğin bütün girdi çıktılarını biliyorum ama eleştirmenlerin "ana fikir" dediği şeyi kaçırıyorum sen benden daha iyisin.
Look, I think you know more about this worm than you're letting on, Troy.
Bak, bence bu solucan hakkında daha çok şey biliyorsun Troy.
If y'all got some better clothes than that... something that's a little more, you know, feminine.
Ama daha güzel elbiseleriniz varsa biraz daha, nasıl desem, kadınsı elbiseler.
You've been here more than 60 years, I think you know plenty.
60 yıldan fazladır buradasın bence çok daha fazlasını biliyorsun.
Well, there's more to the story than you know.
Hikayede senin bildiğinden fazlası var.
He's brilliant and ego-maniacal and has done more to thwart the rule of law than you and I will probably ever know.
O parlak zekalı ve egoist bir manyak ve hukuk kurallarına fazlasıyla karşı çıktı sonrasını sen ve ben muhtemelen biliyoruz.
I don't know any more than you do.
Senin bildiğinden fazlasını bilmiyorum.
School regulations dictate, as you well know, skirts should be no more than 2 inches from the ground when kneeling.
Sizin de bildiğiniz gibi, okul yönetmeliklerine göre eteğiniz diz çöktüğünüzde yerden 5 cm'den fazla olamaz.
Well, you know, sometimes there's more than one right thing.
Bazen birden çok doğru kapı vardır.
I mean, don't you know that old expression that you catch more flies with honey than by being a total bitch?
Eski bir laf vardır, bilirsin. Bal kullanmak, kaltaklık etmekten daha çok sinek yakalamana yardım eder.
Look, I know I haven't been around a lot lately, and... maybe it seems like I don't care, but I want you to know that... there's nothing more important to me than you... or your mom.
Bak, son zamanlarda seninle çok fazla ilgilenemediğimi biliyorum. Belki seni umursamıyormuşum gibi görünebilir ama bilmeni isterim ki benim için hayatta sen ve annenden daha önemli hiçbir şey yok.
Hey, look, I don't want any more trouble than I've already got, but, you know, I'm getting complaints from the other guests.
Bak, başımda yeterince dert var, başka sorun istemiyorum. Ama diğer konuklardan şikâyet geliyor.
You know Lizzie can carry a lot more than me.
Lizzie benden daha çok şey taşıyabilirdi.
They know more about my son than I. Oh yeah, you do so well.
Oğlumu benden iyi tanıyorlar.
You got more bitches than a goddamn pound, but second, I know me and Tasha got a good thing.
Cebindeki parandan çok çaktığın kadın var. İkincisi de Tasha ile iyi bir ilişkimiz olduğunun farkındayım.
God damn it, I pay the six of you more in one day than it costs to put a kid through college. And I pay you to know more than I do.
Siz altınıza bir çocuğa üniversiteyi bitirecek parayı bir günde ödüyorum.
I know more about the trials of fatherhood than you might imagine, Camille.
Babalık makamı hakkında hayal edebileceğinden çok daha fazlasını bilirim Camille.
You know, like, how Mr. Shue gives me more solos than anyone, and...
Mesela Bay Shue bana herkesten daha çok solo veriyor ve...
You know, more than a few of your recent trips have coincided with in-flight thefts.
Biliyorsun, son seyahatlerinden daha bir kaç uçakta hırsızlık rastlamıştır.
But, you know, I can't help but think that someone else could use these more than me.
Elimde olmadan başkasının benden daha çok işine yarayacağını düşünüyorum.
All right, you know what I hate more than anything?
Peki, en çok nefret ettiğim şey nedir bilir misin? Nedir?
You know what I hate more than anything?
Ben en çok neden nefret ederim bilir misin? Neden?
We don't want to hurt you any more than you want to hurt us, but you know I'm not leaving here without my man, so...
Siz bize dokunmazsanız biz de size zarar vermeyiz. Ama adamımı almadan buradan gitmeyeceğimi de biliyorsun. Bu yüzden...
You know what, at this point, I think they want it more than we do. Just let them have it.
Bence artık bu evi bizden daha çok istiyorlar, bırakalım da onların olsun.
You know more about them Than anyone else I've ever met.
Sen, onları tanıdığım herkesten daha iyi tanıyorsun.
I think something terrible has happened to my son and I think you know more than you're admitting.
Sanırım oğluma korkunç bir şey oldu ve galiba söylediğinizden daha fazlasını biliyorsunuz.
And you're forgetting, I know more about this than you do.
Ama unutma, ben senden daha çok şey biliyorum bu konularda.
I know it is hard for you to accept, but unhappiness is more common than happiness.
Bunu kabullenmek senin için zor biliyorum ama mutsuzluk, mutluluktan daha yaygındır.
more than you think 24
more than you 43
more than ever 118
more than you can imagine 30
more than enough 37
more than anything else 28
more than me 30
more than you'll ever know 22
more than anything 252
more than likely 53
more than you 43
more than ever 118
more than you can imagine 30
more than enough 37
more than anything else 28
more than me 30
more than you'll ever know 22
more than anything 252
more than likely 53
more than once 124
more than that 286
more than anything in the world 53
more than a few 27
more than a little 19
more than anyone 57
more than one 77
more than usual 36
more than 287
you know 156049
more than that 286
more than anything in the world 53
more than a few 27
more than a little 19
more than anyone 57
more than one 77
more than usual 36
more than 287
you know 156049
you know what 23733
you know that 5741
you know what i'm saying 653
you know the drill 277
you know what i mean 2419
you know me too well 26
you know it 920
you know who i am 419
you know what they say 484
you know i love you 234
you know that 5741
you know what i'm saying 653
you know the drill 277
you know what i mean 2419
you know me too well 26
you know it 920
you know who i am 419
you know what they say 484
you know i love you 234