English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ M ] / Most amusing

Most amusing Çeviri Türkçe

79 parallel translation
Renée has the most amusing friends, doesn't she?
Renée'nin çok eğlenceli dostları var, değil mi?
Most amusing.
Çok hoşsun.
What a most amusing statue.
Çok hoş bir heykel. Çok hoş.
Most amusing. - Sit down in that chair.
- Şu sandalyeye otur.
Most amusing, isn't it?
Eğlenceli değil mi?
Most amusing.
Çok şakacısınız.
- Most amusing...!
- Çok güzel olur!
Oh, your conversation at dinner was most amusing, Your Majesty.
Masadaki sohbetiniz çok keyifliydi, Majesteleri.
He also sees the most amusing people.
Ayrıca çok eğlenceli insanlarla da görüşüyor.
- Most amusing.
- Pek eğlenceli.
Most amusing. - Elsie Marina's my name.
- Adım Elsie Marina.
Most amusing!
Çok hoş.
This is most amusing.
Ama bu yine de harika.
And yet, the strong heads are the most amusing ones to cut off...
Ayrıca, dik kafaları kesmek çok daha eğlencelidir.
This could be most amusing.
En eğlencelisi bu olacak.
A most amusing show!
Çok eğlenceli bir gösteriydi!
It's most amusing.
En eğlencelisi.
The time in between the jobs is by far the most amusing part...
İnsanın çalışırken verdiği mola kadar tatlı bir şey olamaz.
- The most amusing lady I never meet.
- Tanıştığım hep eğlenceli hanım.
This is in a sense the most amusing but it's down a little too far.
Bu kesinlikle çok baştan çkarıcı ama sanırım ufak kalır.
Most amusing.
Çok komik.
Most amusing.
Çok mu matrak?
The time between jobs is by far the most amusing part...
İnsanın çalışırken verdiği mola kadar tatlı bir şey olamaz.
Let him continue, he is most amusing.
Devam etsin, matrak biri.
A pity that creature deprives us of your most amusing friend.
En değerli arkadaşının bu yaratık yüzünden bizden esirgenmesi yazık.
Most amusing, sir.
Çok şakacısınız, efendim.
Mmm, most amusing, but this is a matter of the gravest urgency.
Mmm, çok eğlenceli ancak bu ölümcül derecede aciliyet içeriyor.
The Chief-Inspector is trully most amusing, don't you think, Hastings?
Başmüfettiş Japp çok komik adam, öyle değil mi Hastings?
Oh, yes, most amusing.
Evet, çok komik.
Most amusing.
Çok eğlencelidir.
Most amusing.
Bu çok komik.
Most amusing, sir.
Çok eğlendirici efendim.
The most amusing thing just happened.
Çok komik bir şey oldu.
Utah, easy to fence... easy to fence, right next to Wyoming and Colorado and Colorado is right next Kansas and that means all four groups of our most amusing citizens are now in one place except for the big fences
Utah, telle çevirmesi kolay Wyoming ve Colorado'nun hemen yanında ve Colorado da Kansas'ın yanında yani demek oluyor ki bu dört grup en keyifli vatandaşlarımızın grupları artık tek bir yerde. Dev telleri saymazsak tabii.
Here it comes. Oh, you know, I heard the most amusing story.
Biliyor musun, dünyanın en eğlenceli hikayesini duydum.
It was Kane, Mr Sacker, sir. Oh, yes, most amusing.
Bunu yapan Kane'di, Bay Sacker.
And in your case, most amusing.
Ama senin durumun kötüden ziyade komik.
I must say, you are most amusing.
Çok eğlenceli bir insan olduğunu söylemeliyim.
It's on tonight and everyone says she's most amusing.
Gösteri bu gece. Herkes çok eğlenceli, diyor.
Most amusing. Don't suppose you know what led to this sartorial tragedy.
Terzi açısından trajedi sayılabilecek bu duruma neyin yol açtığını bilmiyorsunuzdur sanırım.
Most amusing.
Bayağı eğlendiriciydi.
as soon as any endeavor threatens to prosper enormous gains, you abandon it, even when making investigations for the Inquisition, inspiriting halfhearted rebellions on behalf of governments so that they can presently arrive and wholeheartedly crush them... an anomaly the Viceroy finds most amusing, sir.
Engizisyon soruşturma yapıyor olsa da. Onlara ne diyeceğinizi biliyorsunuz. Ve normalde Vali bundan hoşlanmaz.
I'm told cocktail parties are out-of-date - and to announce the most amusing news.
Kokteyl partilerinin demode olduğunu duydum. Ayrıca en inanılmaz haberi vermek istiyorum.
Now I find it most amusing to run a variety show, and I'll tell you why.
Şimdi bir varyete gösterisi idare etmekten hoşlanıyorum.
Cafe Society is made up of the most intelligent, amusing, charming...
- Buyurun, teşekkürler.
Most of it is rather amusing.
Pek çoğu pek eğlenceli.
Most amusing.
Çok hoş.
'Curiously enough,'the dolphins had long known of the impending demolition of Earth,'and made many attempts to alert mankind of the danger...'but most of their communications were misinterpreted'as amusing attempts to punch footballs or whistle for titbits,
İşin garibi, yunuslar dünyanın yıkılacağını biliyorlardı ve insanoğlunu uyarmak için birçok girişimde bulunmuşlardı... ama iletişim yöntemlerinin bir çoğu toplara vurmak ya da yemek için ıslık çalmak gibi eğlendirici şeyler olarak algılanmıştır.
- Most amusing.
- Çok eğlenceli.
Well, I don't know how amusing this is, but this is the most amazing thing that ever happened to me.
Bu ne kadar komik bir hikaye bilmiyorum ama bu başıma gelen en harika şeydi...
They'd made many attempts to alert mankind, but most of their communications were misinterpreted as amusing attempts to punch footballs or whistle for tidbits.
İnsanoğlunu uyarmak için pek çok girişimde bulundular, ama toplara vurmak ve yiyecek karşılığında ıslık çalmak gibi iletişim çabalarının çoğu eğlendirme çabası şeklinde yorumlandı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]