English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ M ] / Most likely

Most likely Çeviri Türkçe

3,216 parallel translation
Most likely a woman that doesn't have children of her own, somewhere between the age of 25 and 50.
Büyük ihtimalle de kendi çocuğu olmayan 25 ila 50 yaşları arasında bir kadın.
They'd most likely drop the charges against Kyle. And until that happens,
Kyle'la karşı yapılan suçlamalar düşecektir.
Both of'em, most likely.
Büyük olasılıkla ikisini birden.
Whereas, you're most likely going to attend the university of Florida.
Ama sen büyük ihtimalle Florida Üniversitesi'ne başvuracaksın.
If there was a takeover on Mandalore, it was most likely an independent act caused by the Death Watch alone.
Eğer, Mandalore'da bir yönetim değişikliği olduysa bu büyük ihtimalle Ölüm Gözcüsü'nün tek başına gerçekleştirdiği bağımsız bir eylemdir.
The people most likely to be a good match are close relatives, like a parent or a child?
En iyi uyan kişiler, ebeveyn ya da çocuk gibi birinci derece yakınlar, değil mi?
Garcia, for his obsession to be this profound, he most likely has the more severe version of the disease.
Garcia, saplantısının derinliğine bakılırsa muhtemelen bu hastalığın en çok görülen cinsinden.
Most likely works in and around the art community, but not as an artist.
Muhtemelen ya bir sanat topluluğunda ya da etrafında çalışıyor ama sanatçı olarak değil.
Words most likely broken by the fool Glaber when he had the rebel trapped upon Vesuvius.
İsyancıları Vezüv'de kıstırdığında ahmak Glaber da böyle düşünmüştür.
Most likely, he was born with this condition.
Büyük ihtimalle bununla doğmuştur.
"Most Likely to Succeed."
"En Başarılı Olacak Kişi."
Okay, this has to go to me, because I am most likely to succeed.
Tamam, artık bu bana gelmeli çünkü muhtemelen en başarılı ben olacağım.
Troy Barnes, most likely to succeed?
Troy Barnes mı en başarılı olacak kişi?
Driver pulls to a stop, the assailant approaches the car, most likely gun already drawn, the vic sees the shooter, pulls his weapon, clears the holster, but it's too late, the gunman opens fire.
Sürücü arabayı durdurdu, saldırgan arabaya doğru yaklaştı. Büyük ihtimalle silah çekilmiş durumdaydı. Kurban ateş edeni görünce silahına sarıldı.
It's most likely not a rape.
Büyük bir olasılıkla tecavüz değil.
Zach's, most likely.
Büyük ihtimalle Zach'in.
These lesions on the scapula are most likely the remnants of a case - of cutaneous leishmaniasis.
Kürek kemiğindeki lezyonlar daha çok iç hastalık gibi bir olayın kalıntılarına benziyor. *
Under the bed, where it most likely fell in the struggle.
Yatağın altında. Muhtemelen mücadele esnasında düşmüştür.
And this deep mark here is most likely from a ring.
Ve şuradaki büyük morluğa da muhtemelen yüzükten dolayı olmuş.
Well... I had a notion as to the Red Team's strategy, I just... chose the most likely one.
Kızıl Ekibin stratejisi hakkında fikirlerim vardı zaten en muhtemel olanı seçtim.
Yes, most likely a goat.
Evet, daha çok bir keçi.
Kevin Kinlan, voted "Most likely to succeed"?
Kevin Kinlan, "En başarılı olacak kişi" şeklinde oy aldı.
I mean, his doctor said he'd most likely never remember what happened that night after what he went through.
Doktoru yaşadığı o şeylerden sonra o geceyi asla hatırlamayabileceğini söylemişti.
Well, most likely someone who didn't have access to matches or a lighter.
Kibritlere veya çakmağa erişimi olmayan biri
We can still point to him as the most likely suspect.
En şüpheli olarak hâlâ onu gösterebiliriz.
So there would be a man in this photo and he most likely would be naked?
Yani bu fotoğrafta bir adam olacak ve muhtemelen de çıplak mı olacak?
Most likely because she has a dramatic speaking class at 7 : 00, and it's too late to cancel.
Çünkü muhtemelen saat 7'de dramatik konuşma dersi olacak. Ve iptal ettirmek için de geç kaldı.
Well, I'm certainly not going to cross verbal swords with the girl voted "most likely teltou you're wrong." Seriously, if we don't get cracking, we're never going to make it livable for us down here.
Evet, ben kesinlikle çapraz kılıçtan bir kız olarak geçmiyeceğim daha çok "sen yanılıyorsun teltou" gibi cidden, eğer kırmaya devam etmezsek, burayı asla yaşanabilir bir hale getiremiyeceğiz.
I think we've been looking at our elevator murder the wrong way- - we assume that the killer broke in, most likely through the ceiling hatch.
Ben bizim asansör cinayet arıyordum ettik düşünüyorum yanlış şekilde - biz katili kırdı varsayıyorum tavan kapaktan büyük olasılıkla.
Most likely that unholy sorcerer of George's.
Büyük ihtimalle George'un tuttuğu o büyücüdür.
Probably a bread item, most likely a croissant.
Muhtemelen bir parça ekmek, büyük olasılıkla bir kruvasan.
Most likely scenario right now is a suicide.
An itibariyle en olası senaryo bir intihar olması.
He's most likely been repressing all sexual urges for quite some time.
Muhtemelen uzun bir süredir tüm cinsel dürtülerini bastırıyordu.
Intercourse between the two men was most likely the unsub's trigger.
İki erkek arasındaki birleşme büyük ihtimalle zanlıyı tetikleyen şey oldu.
It most likely came about due to years of serious abuse, either emotional, physical, or both.
Muhtemelen yıllarca fiziksel ve duygusal ya da her iki şekilde, bu ciddi tacize maruz kalmış.
They're most likely the ones who had to endure this so-called advanced therapy.
Bu ileri derece terapiye muhtemelen onlar maruz kaldı.
Although, seeing as these cigarettes are the thing that's most likely going to kill me, I'm surprised that my Secret...
Her ne kadar beni öldürecek şeyin bu sigaralar olduğunu bilsem de çok şaşırdım...
Now, since I think that naturally occurring dementia is by far and away the most likely explanation for your plight, I would not be doing that.
Doğal bir şekilde ortaya çıkan bunamanızın bu zor durumunuz için en iyi açıklama olduğunu düşündüğüm için size yardım edemeyeceğim.
Most likely.
Büyük olasılıkla.
The girls'kidnapper Roger Henson was tortured and killed, most likely be the people that hired him.
Kızları kaçıran Roger Henson işkenceye maruz bırakılıp öldürüldü. Büyük ihtimal onu tutan kimseler tarafından.
That tells us he's most likely socially awkward.
Bu da bize sosyal açıdan tuhaf olduğunu söylüyor.
It most likely won't be his last.
Muhtemelen son olmayacak.
Many more are on their way here, most likely.
Birçoğu da buraya geliyor gibi görünüyor.
He most likely attended the local community center as a youth.
Büyük ihtimalle gençliğinde sosyal merkeze katıldı.
This is an example of projection and polarization, a black-and-white thinking which when coupled with impulsivity, anger, and outbursts of violence indicates that this unsub's most likely suffering from an extreme case of borderline personality disorder.
Bu yansıma ve kutuplaşmanın bir örneği yanlış düşünce dürtüsellik, öfke ve şiddetin dışavurumuyla birleştiğinde bu zanlının büyük ihtimalle borderline kişilik bozukluğu olduğunu gösterir.
We believe this unsub's perspective has become so warped that he's likely experiencing stress-related paranoid ideation, most likely brought on by a recent traumatic event that triggered that rage.
Zanlının bakış açısının çok fazla bozulduğuna inanıyoruz muhtemelen stresle alakalı bir paranoid düşünce tecrübe etti son dönemlerde yaşadığı büyük bir travma böyle bir öfkeyi tetiklemiş görünüyor.
He'll most likely face jail time.
Muhtemelen hapis cezası alacaktır.
The first team is likely to take the most casualties.
İlk tim muhtemelen en büyük zayiatı vereceğimiz yerdir.
So you need a pickup of 82 votes, most likely from a combination of Ohio,
Bu durumda, 82 delegeye daha ihtiyacınız var.
Whatever's on these videos is likely to be the vilest and most startling material that Mrs. Purcell gathered, so you might not want to watch this.
Bu videolarda her ne varsa Bayan Purcell'in çektiği görüntüler arasındaki en iğrenç ve korkuncu olmalı. Seyretmek istemeyebilirsin. Tamam.
The one in which Clyde was likely to make the most mistakes.
Clyde'ın muhtemelen en fazla hatayı yaptığı soygun olmalı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]