Not my mother Çeviri Türkçe
1,912 parallel translation
Som, you are my sister not my mother.
Som, sen benim kardeşimsin.
But I bargained my life, not my mother's!
Fakat ben kendi hayatımı takas ettim, anneminkini değil.
I bid MY life for Arthur's, not my mother's, not Gaius's!
Arthur'un yaşamı için kendiminkini teklif etmiştim anneminkini veya Gaius'unkini değil!
- You're not my mother, Mallory.
- Sen annem değilsin, Mallory.
- You are not my mother.
- Sen benim annem değilsin.
She is not my mother, but thanks to God it follows lives.
Annem değil ama Tanrı'ya şükür ki hâlâ hayatta.
No, you not my mother.
- Evet, annem değilsin.
- I left it with the neighbors. - It is not my mother.
O benim annem değil.
This is about me and you, not my mother.
İkimiz hakkında konuşuyoruz. Annemin alakası yok.
I am not like my father and I am not like my mother.
Babam gibi değilim ve annem gibi değilim.
But I'm not really even concentrating on that, because I really have my father and my mother all tied up in one, and that's Gloria James.
Ama buna gerçekten hiç yoğunlaşmadım. Çünkü zaten annem benim için, hem anne hem de baba oldu. Adı Gloria James.
My mother would say not enough boyfriend.
Annem az sayıda erkek arkadaşdan dolayı derdi.
Not that I approve, of course, politically speaking, but at least my mother will be pleased.
Politik açıdan konuşursak benim de onayladığım söylenemez elbette, ama en azından annem memnun olacaktır.
You used my little brothers and sisters and my mother's wants and needs and you told me he would not come back!
Küçük kardeşlerimi, annemin isteklerini ve ihtiyaçlarını kullandın - ve bana onun geri dönmeyeceğini söyledin!
But my mother and father did not believe in him at all.
Ama annem ve babam ona hiç inanmıyordu.
I could not speak to you in private at my mother's house.
Annemin evinde sizinle özel olarak konuşamazdım.
I'm not sure. I think from what my mother said, maybe as many as 40.
Emin değilim ; ama annemin dediklerinden yola çıkarsak sanırım en fazla 40.
I would like to put it right if I can, but my mother cannot or will not tell me what it was.
Eğer yapabilirsem, bunu düzeltmek istiyorum, fakat annem ya bilmiyor ya da bana ne olduğunu söylemiyor.
Do not let my mother know, either, yet.
Daha bir müddet validemi de haberdar etmeyin.
The bells did not herald my birth... but the killing of my mother's Catholic priest
Çanlar doğumumun değil annemin Katolik rahibinin öldürülüşünün müjdecisiymiş.
It's not like it's my own mother [bleep] thought on the matter, okay?
Bu konu hakkında benim düşüncem önemli değil zaten, tamam mı? !
You might not notice that the woman you helped that day. Was my mother. I haven't thanked you.
Geçen gün yardım ettiğin kadının benim annem olduğunu fark etmemiş olabilirsin.
I will not use anyone else to find my mother's ornament.
Annemin takısını bulmak için başka kimseyi kullanmayacağım.
I'm not like my mother.
Annem gibi değilim ben.
This is not my blessing ; it's mother's blessing.
Bu benim lütfüm değil, bu senin annenin lutfü.
My mother has this theory that unless a man lived through the Second World War he's not to be trusted.
Annemin şöyle bir teorisi var ikinci dünya savaşını görmemiş bir erkek güvenilmezdir.
This is not for Mother, But for you, Lee Dong Wook, who is to take my place as the eldest son!
Bu annem için değil büyük evlat olarak benim yerimi alan kardeşim Dong Wook için.
I am here, is my first night from that I returned to house, outside I have a an Italian cook giving one him serenade mother who not even is.
Burada yaşıyorum, uzun süre sonra evdeki ilk gecem,.. ... burada olmayan anneme serenat yapan sarhoş bir İtalyan şef var.
My mother seems to be really interested in him and... frankly Sir, I I love mother and not...
Çünkü annem ondan hoşlanmışa benziyor. Dürüst olmak gerekirse, ben de annemi çok seviyorum.
They do not speak of "subject", one is my mother.
Konumuz bu değil! Söz konusu olan annem!
When I got pregnant, my mother told me not to bother coming back.
Hamile kaldığımda, annem "sakın zahmet edip geri dönme" demişti.
Not even my own mother.
Kendi annem bile.
My mother once told me : You can not change a man.
Annem hep bir insanı değiştiremeyeceğini söylerdi.
That sometimes when I'm making love to your mother and I realize that... ... this is where yoυ came from that I'm so moved... ... that I talked to my lawyer, and not only are yoυ going to be...
Bazen annenle sevişirken orasının senin çıktığın yer olduğunu fark ediyorum ve o kadar çok etkileniyorum ki avukatımla konuştum ve sen kalbimde her zaman olacağın gibi vasiyetimde de olacaksın, genç adam.
You may not have my fertile body, but with my help you can still be a mother.
Benim kadar doğurgan biri olmayabilirsiniz, ama benim yardımımla anne olabilirsiniz.
I may not remember much about my mother, but I know she wouldn't have wanted this.
Annemi çok iyi hatırlamıyor olsam da bunu istemeyeceğini biliyorum.
Do not tell my mother.
Anneme bile söylemeyin.
Yeah, I'm disappointed that you're early and not really looking forward to tonight in general, but the thought of being alone the rest of my life scares both my mother and me equally.
Evet, beni de hayal kırıklığına uğrattın. Bu geceyi pek de iple çekmiyordum ama hayatımın geri kalanını yalnız geçirme fikri beni ve annemi aynı derecede korkutuyor.
It's not even my telly, it's our mother's.
Televizyon benim bile değil, annemizin televizyonu.
My mother did not know you, like me.
Annem, en fazla benim kadar tanıyordur sizi.
My mother's situation is... not good.
Annemin durumu... iyi değil.
It she not the portrait of my mother?
Annemin tam bir portresi değil mi?
Not even a mother on my side.
Annem bile yok.
My mother may be able to live with it, but I'm not sure I can.
Annem bununla yaşayabilir, ama ben yapabileceğimden emin değilim.
I didn't take this shit from my own mother and I'm not gonna take it from her.
Ben annemden bile böyle muamele görmedim. .. ondan görecek değilim.
My adoptive mother and I are not close.
Beni büyüten annemleyse pek yakın değiliz.
Well, as his mother, I can assure you that my husband and I were not killed in a car accident and Mark was not adopted by wealthy people.
Annesi olarak sizi temin ederim ki kocamla bir araba kazasında ölmedik ve Mark'ı zengin insanlar evlat edinmedi.
- Oh! No no, it's not a blowjob from my mother, okay?
Hayır, o da değil, tamam mı?
Bob, you keep the glass tube from my mother, is not it?
Bob, annemin saklamış olduğu cam tüp, sende değil mi?
I think I should ask my mother. So as not to upset her.
Sanırım anneme sorsam iyi olacak, yani üzülmemesi için.
This job tonight is not for a child but for my wife's mother.
Bu geceki işin, çocuktan ziyade hanımımın annesi.
not my type 47
not my problem 145
not my baby 22
not my business 24
not my president 35
not my call 19
not my fault 59
not my mom 17
not my job 19
not my family 17
not my problem 145
not my baby 22
not my business 24
not my president 35
not my call 19
not my fault 59
not my mom 17
not my job 19
not my family 17
not myself 23
not my style 36
not my department 16
not my dad 20
not my son 36
not my father 21
not my thing 33
not my idea 19
my mother told me 18
my mother 1179
not my style 36
not my department 16
not my dad 20
not my son 36
not my father 21
not my thing 33
not my idea 19
my mother told me 18
my mother 1179
my mother always said 16
my mother is dead 40
my mother died 46
my mother's 29
my mother was right 19
my mother used to say 19
my mother's dead 38
mother 8072
motherfuckers 280
motherfucker 2207
my mother is dead 40
my mother died 46
my mother's 29
my mother was right 19
my mother used to say 19
my mother's dead 38
mother 8072
motherfuckers 280
motherfucker 2207