Not that i'm complaining Çeviri Türkçe
112 parallel translation
Not that I'm complaining, sir, but this what I've been going through.
Şikayet etmek için söylemiyorum, efendim ama her defasında böyle oluyor.
Not that I'm complaining.
Şikayet ettiğimden değil.
Not that I'm complaining.
Şikayet ettiğimden değil tabii.
Mr. Toto, I'm not complaining to see disappearing all that I defended.
Savunduğum her şeyin faniliğini kaybolup gittiği görmekten şikayet etmiyorum Bay Toto.
Not that I'm complaining.
Şikâyet ettiğimden değil.
Not that I'm complaining, Bernard
Şikayet etmiyorum, Bernard.
I'm not complaining on that score, but... He never loved me.
O yönden pek şikayetçi değilim, ama beni asla sevmedi.
Not that I'm complaining.
Şikayet etmiyorum.
Coach, you know how Sam is always complaining that I'm not spontaneous?
Koç, Sam hiç hazırlıksız olmadığımdan yakınıyor ya hani.
Look, I know you think I'm always complaining, but it's not that.
Daima şikayet ettiğimi düşünüyorsun biliyorum.
I've always been a servant, not that I'm complaining.
Ben daima hizmetkârdım, bundan şikayet etmiyorum tabii.
God mind you, not that I'm complaining.
Sakın şikâyet ettiğimi sanma.
Not that I'm complaining.
Ama görebileceğiniz gibi... su çalışmıyor. Şikayet ettiğimden değil.
- You know, not that I ´ m, I ´ m complaining or anything.
aslında bunlara sahip olamadığım için şikâyet ettiğimi sanma.
I'm astonished. Not that I'm complaining.
Ama şikayetçi olduğumdan değil.
Not that i'm complaining but we haven't gone four times in one night since we were 1 9.
Şikayet etmiyorum ama 19 yaşımızdan beri bir gecede 4 kez yapmamıştık.
Not that I'm complaining, but why are you here?
Şikayet ettiğimi sanmayın ama burada ne işiniz var?
I'm looking for some missing scientists, not that I'm complaining.
Kayıp bilim adamlarını arıyorum. Şikayet ettiğimden falan değil.
I'm not complaining, but how did I end up with the only 1 7-year-old in the country who thinks that's a bad idea?
Şikayet etmiyorum, ama bunun kötü bir fikir olduğunu düşünen kasabadaki tek 17'likle konuyu nasıl sonlandırabilirim?
Hey, Leo, not that I'm complaining, but why am I human again?
Leo, şikayet ettiğimden değil ama neden insana dönüştüm?
Not that I'm complaining.
Şikayet etmiyorum ama.
Not that I'm complaining, you know, but why'd you need me to do that?
şikayet ediyor değilim, bilirsin, ama neden bunu yapmak için bana ihtiyacın var?
Not that I'm complaining, but... you know... lf you can bring something on the way...
Şikayet ettiğimden değil. Ama.. biliyorsun... Birşeyler getirebilirsen...
It's just that I'm not complaining, Leti,
Sadece sıkıldım.
Not that I'm complaining, but my promotion isn't based solely on her case, is it?
Şikayet ettiğimden değil ama terfim sadece o dava yüzünden değil, değil mi?
Not that I'm complaining, but why the change of heart?
Şikayet ettiğimden değil ama bu fikir değişikliğinin sebebi ne?
Not that I'm complaining but sex with you is almost hallucinogenic.
Şikayet ettiğimden değil fakat seninle sevişmek, halüsinasyon görmek gibi.
Correct me if I'm wrong, but yesterday you were standing here complaining that we're not doing enough.
Yanılıyorsam söyleyin Ajan Bristow ama daha dün Sloane'u yakalamak için yeteri kadar uğraşmadığımızı söyleyen siz değil miydiniz?
Not... Not that I'm complaining.
Şikayet ettiğim yok.
- Not that I'm complaining.
- Şikayet ettiğimden değil.
- Sorry. - Not that I'm complaining or anything, because you guys did such great work, but champagne, chocolate-covered strawberries, oysters?
- Değil Ben şikayet ya da bir şey olduğunu, ama şampanya, çikolata kaplı çilek, istiridye siz böyle büyük çalışma yaptı, çünkü?
Not that I'm complaining, but since when do you spend the night?
Bundan şikayet etmiyorum ama bu zamana kadar ne zaman geceyi benimle geçirdin ki?
Not that I'm complaining but it does defeat the purpose of having your own place.
Kendi evin olması amacını sekteye uğrattığı için şikâyetçi değilim.
You went a little "Showgirls" on me there, not that I'm complaining.
"Showgirls" filminden çıkmış gibiydin. Şikayet ettiğimden değil.
It's not that I'm complaining.
Sızlandığımı sanma.
Not that I'm complaining...
Sen de eğlendin mi?
Not that I'm complaining that much.
Çok fazla şikayetçi değilim.
Not that I'm complaining.
Şikayet ettiğim yok.
It's not that I'm complaining, I love my work.
Şikayetçi değilim, işimi seviyorum.
Not that I'm complaining, but where the hell are we?
Şikayet ettiğimden filan değil, ama biz hangi cehennemdeyiz?
Now, Will, I'm not complaining, but ballistics suggests that there was someone else in that warehouse when Martin and Barak were killed, and I really need to talk to this informant, Ari.
Şikâyet ediyorum sanma ama balistiğe göre Martin ve Barak öldürüldüğünde depoda başka biri daha varmış. Muhbir Ari'yle konuşmam şart. Gerçekten.
not that I'm complaining about a bulletproof vest working now.
Bir çelik yeleğin işe yaramasından şikayet edecek değilim yine de.
Yeah, I-I, I'm not complaining. Uh, I'm just trying to appreciate the non-sex that we're having.
Evet. şikayet etmeyip... yakınlaşmamıza mutlu olmaya..
Not that I'm complaining, but isn't this a little sudden?
Şikayet ettiğim falan yok, ama bu biraz ani olmadı mı?
Every 1 0 seconds, she's in the john, painting her face. Not that I'm complaining.
Her 10 saniyede bir makyaj yapıyor, şikayet ettiğimden değil.
I mean, not that I'm complaining.
Şikayet ettiğimden değil.
Not that I'm complaining, but where exactly are you taking me?
Şikayetçi değilim ama beni tam olarak nereye götürüyorsun?
Not that I'm complaining... but, you know, the odds of being thrown up on... by a hardened alcoholic have dropped significantly. Speaking of. where's Mom?
Hayır halimden şikayetçi değilim ama ama, bilirsiniz, bu şekil verilmiş sert içkilerin demek istediğim biraz tuhaflaşmaya başladı Annem nerde?
I feel like complaining. To see that you understand not so much.
Çoğu zaman neler olduğunu anlayamadığını gördükçe ağlayasım geliyor.
Not that I'm complaining.
Şikayetçi olduğumdan değil.
Not that I'm complaining.
Şikâyet etmiyorum tabii.
not that i know of 367
not that i'm aware of 114
not that much 88
not that way 143
not that guy 21
not that bad 52
not that i can think of 48
not that many 24
not that 758
not that long ago 19
not that i'm aware of 114
not that much 88
not that way 143
not that guy 21
not that bad 52
not that i can think of 48
not that many 24
not that 758
not that long ago 19